6. BÖLÜM: "GÜLLERİN İÇİNDEN"

198 20 1
                                    

Bol yorum ve vote please.

İnstagram üzerinden hazırlamış olduğum kesitleri paylaşıyorum bilginize. Beni hem oradan hem de bu hesaptan takip ederseniz sevinirim.

İnstagram-tiktok: seleneisadark

Seviliyorsunuz...

Seviliyorsunuz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



13.BÖLÜM:
"GÜLLERİN İÇİNDEN"


Neyi söylediğini ikimiz de biliyorduk.

Sakladığımız, sakladığım sırlar boynuma urgan gibi dolanırken kalın örgülü kısımları onun bedeninin ve benim ruhuma zarar verenlerin saç telinden alınmıştı. Akıp giden yola bakarken, yanda duran yansımama doğru baktım. Gerçekten doğru olanı mı yağıyordum?

Mina'nın sandığı gibi o benim yeni avım değildi. Yani, bir bakıma öyle değildi. Ancak Savaş, benim oyunumda çok önemli bir role sahipti.

"Teşekkür ederim Cemal amca." Arabanın kapısı ı açıp dışarı çıktığımda, aramızda süren kısa konuşmayla beraber evin kapısını açtım. İçeride sessizliğin hakim olduğu beyaz boyalı evde, açık televizyon sesi bu sessizliği bozan tek şeydi.

Mina yanımdaki yerini alarak ayağındaki yırtılan ayakkabıyı özenle çıkararak kenara koyarken, ben ayağımdan fırlatırcasına çıkardığım ayakkabıyı onun yanına koydum.

"Anne biz geldik." Sesim koca evde yankılanmaya başlarken, sessiz adımlarımı salona doğru attım. Açık televizyonun aydınlattığı üçlü koltukta annemin bedeni görüş alanıma girerken, gözlerini büyük bir huzurla kapatarak derin bir uykuya dalmıştı.

Yüzüme ufak bir tebessüm kondurarak ona baktığımda elimi üzerindeki çarşafa doğru atarak üzerini tamamen örterek televizyonu kapattım.

Mutfağa geçerek annemin hazırladığı yemeği ısıtarak bir tabak hazırladım. Yukarıya doğru çıkmaya başlarken, yan taraftaki yırtık ayakkabılar görüş alanıma girdi. Bugün ve daha nice gün giymeye devam edeceği ayakkabılar dişlerimi sıkıca birbirine kenetlememe neden olurken yönümü değiştirip ayakkabılığın oraya geçtim.

Elimi uzatarak ayakkabıları avuçlarımın arasına koyduğumda, giriş kapısını sessizce açarak dışarıya doğru adımımı attım. Gökyüzü kızıl rengine boyanmışken kenardan gördüğüm pembe terliklerimi ayağıma geçirerek hemen kapımızın önünde yer alan çöp konteynırına doğru yürüyerek elimdeki ayakkabıları oraya doğru attım.

Çöplerin arasına karışmış ve daha bugün özenle temizlenen ayakkabılar artık ait olduğu yerdeydi.

{~}

Kahvaltımı yaparken, ağrıyan başımı ellerimle masaj yaparak yok etmeye çalıştım. Gram etkisi olmayan yöntemim ile kısıkça inlerken migrenimin tekrardan kendini göstermesi üzülmemi sağladı.

DİLDÂDE / Savaş BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin