Mile'den
Bir şeyleri düzeltmenin vaktiydi.
Ebrar Zehra'nın arabasına tam binecekken gaza bastı ve kaçar gibi gitti.Ebrar Zehra'nın peşinden bağırarak koştu ama yetişemeyeceğini anlayınca eşyalarını almak için geri döndü.
Zehra'dan
Yeni gelen kız çok iyi birine benziyordu.Onunla iyi arkadaş olacağımıza inanıyordum.
Onunla uğraşmak hoşuma gitmişti tepkileri hoşuma gidiyordu.Özellikle Ebrarla shipleyinceki tepkiler gerçekten komikti.
Ben bu şakayı yaptıktan sonra Ebrar Milenin yanına gidip neden böyle tepki verdiğini sormuştu.O sorarken ben de onları izleyip tepkisine bakmak istemiştim.Bunu fark etmiş olmalıydı ki birkaç kere göz göze gelmiştik.
Akşam Ebrar odaya geldiğinde bana konuştuklarını anlatmıştı,Mile Ebrara cevap vermemişti.
Ebrar bu olaydan alındığını söylemişti ki haklıydı.Mile sanki isminin Ebrarla birlikte geçmesinden rahatsız olmuş gibi tepki vermişti ve Ebrar da haliyle alınmıştı.O günden beri Mileyle konuşmuyordu.
Konuşmanın vakti gelmişti.
......
Sabah uyandım ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra antrenmanlara gitmek için hazırlandım.Tam evden çıkarken telefonum çaldı,arayan Ebrardı."Zeze bugün antrenmana birlikte gidelim mi benim arabada küçük bi sıkıntı var,beni evden alır mısın?"
Ebrara olumlu cevap verdikten sonra onu aldım ve biraz sohbet ettikten sonra ona Mileyi sormaya karar verdim.
"Ebrar o günki olaydan sonra Mileyle hiç konuştunuz mu?"Gözlemlerime göre konuşmamışlardı.
"Hayır Zezem konuşmadık.Neden bu kadar tepki verdiğini anlayamıyorum,sana anlattığım gibi sorduğumda da cevap vermedi.Madem ismimin onunla yan yana geçmesinden hoşlanmıyor,ben de onun istediğini yapacağım."
Ebrarın bu cevabıyla yapmam gerekeni biliyordum.Onların konuşmasını sağlayacaktım çünkü Milenin geçerli bi açıklaması olduğuna inanıyordum.
Onlar gerçekten yakışıyorlardı.
Çıkış saati geldiğinde Ebrarı çantasını toplamak için soyunma odasına yolladım ve hızlıca arabaya gidip Mileyle Ebrarın içerde tek kalmasını bekledim.Herkes çıktıktan sonra arabayı çalıştırdım.Ebrarın geldiğini görünce birlikte dönmeleri için hızlıca gaza bastım.Ebrarın peşimden koştuğunu görünce hızımı arttırdım veee evet, amacıma ulaşmıştım.
Mile'den
Ebrarın yanına ne olduğunu görmemiş gibi davranarak ilerledim belki aramızdaki sorunu da çözebilecek bir şansım olabilirdi.
Etrafında gezdirdiği bakışları beni bulduğunda yüzünde garip bir ifade oluşmuştu bu biraz da olsa şansım olduğuna olan inancımı yitirmeme sebep oluyordu.
Yanına tamamen geldiğimde gülümseyerek yüzüne baktım.
"Ebrar bir sorun mu var?"
Yüzüme sanki tek sorun benmişim gibi bakıyordu bakışları içime işliyordu.
"Sorduğun için sağ ol bir şey yok."
"Hadi ama Ebrar belli bir şeyler olmuş anlat yardımcı olabileceğim bir şeydir belki."
Derin bir nefes verip onaylar gibi başını sallamıştı.
"Sabah Zehra'nın arabası ile gelmiştik ama hanım efendi beni gördüğü hale gaza basıp gitti."
Bu gülümsememe sebep olmuştu ama ayıp olmasın diye tutmuştum kendimi.
Bunu farketmiş olmalıydı ki yüzüme yalancı sinirle bakmıştı.
"Tutma kendini rahatça gülebilirsin komik bir haldeyim şuan."
"Ya kızma gerçekten herkesin başına gelebilecek bir olay bu."
Kesin öyledir der gibi bakıp o da gülmeye başlamıştı ikimizde gülüyorduk şuanda.
"Şimdi anladığım kadarıyla etrafta taksi var mı diye bakıyorsun hiç gerek yok gel bırakayım ben seni itiraz kabul etmiyorum."
İtiraz edecek gibi olunca emir vermiş arabama doğru ilerlemiştim o da peşimden geliyordu.
And I'm holding on for dear life, won't look down won't open my eyes
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chandelier
FanfictionTesadüf müydü gözlerine bakmam yoksa istedim mi içten. Kalbim mi sevdi seni aklım mı istedi düşünmeden. Önemi yok ben istiyorum seni gerisini boşver.