Mile'den
Gece boyu uyuyamamıştım. Düşünceler içinde kaybolup duruyordum. Yine de bir cevap bulamamıştım.
Neden canımı yakmıştı onları o şekilde görmek.
Yüzüm ona dönük şekilde uzanmış uyuyan yüzünü inceliyordum. Gerçekten çok güzel bir yüzü vardı.
Çözemediğim şeylerden biri de Ebrar'ın bana Milem demesiydi.
Kafam karışıktı ama neden böyle olmuştu anlamıyordum. Ebrar'dan gelen hareketlenmeyle direk arkamı dönmüş uyuyor gibi yapmıştım. Bunu neden yaptığımı bende bilmiyordum.
Şuan konuşmak istemiyordum dün gece ağladığımı görmüştü ve neden olduğunu sorup cevap isteyecekti kendime bile cevap veremiyorken ona ne diyecektim ki.
Arkadan hareketlenme hissettiğimde Ebrar'ın yataktan kalktığını anlamıştım. Adım seslerini duyuyordum ama mırıldanarak uzaklaştığı için ne söylediğini anlamamıştım.
Banyo kapısının açılıp kapanma sesini duyunca kapalı olan gözlerimi aralayıp oraya doğru baktım.
Ebrar çıkmadan kalkıp hazırlanmak mantıklı olacaktı hem bu konuları konuşacak zaman bulamazdı.
Yataktan kalkıp dolaba doğru ilerledim bir gömlek bir tane de siyah bir şort aldığımda altımdaki eşofmanı çıkarıp şortu giymiştim. Hızlıca giyinme fikri aklıma gelse de hazırlandıktan sonra çocuk gibi kaçacak mıydım sanki.
Tişörtü çıkarıp gömleğe uzanıyorumdum ki omuzumda hissettiğim nefesle hemen arkama dönmüştüm.
Ebrar ne ara geldiğini anlamadığım bir şekilde dibimde duruyordu.
Adımlarımı geriye doğru atıp aradaki mesafeyi biraz açmıştım.
"Günaydın Mile acelen mi var?"
Ben fazla yakın olmanın etkisiyle ne dediğini ilk de anlamasam da sonradan üzerime doğru baktım yarım atletle karşısında duruyordum. Belki başka zaman olsa rahatsız hissetmezdim ama şuan kendimi garip hissetmiştim.
Cevap vermeden önce elime aldığım gömleği üzerime geçirdim düğmeleri tek tek iliklerken tekrardan gözlerimi onun gözleriyle birleştirmiştim.
"Günaydın Ebrar bir acelem yok öyle hazırlanmak istedim."
Emin misin der gibi yüzüme baksa da ben görmezlikten gelip giyinmeye devam etmiştim o da biraz baktıktan sonra arkasını dönüp kendi kıyafetlerinin olduğu bölüme ilerledi.
Telefondan gelen bildirim ile komodinin üzerimde olan telefona uzanıp aldım.
Zehra'dan 3 tane mesaj gelmişti.
Zehra: Hadi bekliyorum gelin artık.
Zehra: Bu arada dün gece ne oldu anlatacaksın bana Mile.
Zehra: Benden kaçışın yok.
Mile: Geliyoruz.
Sadece geliyoruz yazıp telefonu yandan kapatmıştım cevabını benim bile bilmediğim soruları soracaktı.
Ebrar'da hazır olduğunda Zehra bekliyor diyip ilerlemiştim o da zaten arkamdan geliyordu.
Asansöre binip ineceğimiz katın düğmesine basmıştım ve ne ben ne de Ebrar konuşmak için hiçbir hamlede bulunmuyorduk.
Bu en çokta benim işime geliyordu.
Asansörden inip Zehra'nın yanına doğru ilerledik. Zehra görüş açıma girdiğinde uzaktan ne yaptığına bakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chandelier
FanfictionTesadüf müydü gözlerine bakmam yoksa istedim mi içten. Kalbim mi sevdi seni aklım mı istedi düşünmeden. Önemi yok ben istiyorum seni gerisini boşver.