Mile'den
Sonunda evin önüne geldiğimizde Ebrar'ı eve davet etmek istemiştim.
"Ebrar hadi gel bir şeyler içelim beraber sonra geçersin eve."
Ebrar gülümseyerek bana bakıp kafasını sallamıştı.
"Olur Milem bir kahveye hayır demem."
Ben arabadan inip eve doğru ilerlediğimde Ebrar'da arabayı otoparka doğru sürmüştü.
O gelene kadar üstümü falan değiştirsem iyi olacaktı.
Odama çıkıp üzerimdeki tişörtü çıkartıp yatağın üzerine bıraktığım tişörtü giydim.O sırada oturma odasından sesler geldiğinde Ebrar'ın içeri girdiğini anlamıştım.
Merdivenlerden aşağı indim.
"Hoşgeldiin ben kahve yapayım sen de rahatına bak"
Ebrar gülümsedi ve başıyla beni onayladıktan sonra koltuklardan birine oturup telefonuyla uğraşmaya başladı.
Kahveleri yapıp içeri gittim.Ebrar kahveyi aldı ve sohbet etmeye başladık.O sıra Ebrar'ın telefonu çaldı.
Efendim Meleğim?
Arayan Melek'ti.Aramanın zamanı mıydı gerçekten..
Mile ile birlikteyim Meleğim kahve içmeye evine geldik.
Sanırım Ebrar sorguya çekilmişti.
Ya Meleğim ne alaka bak kahve içmeye geldim alt tarafı
Melek Ebrar'ı benimle olduğu için sıkıştırıyordu.
Ya Melek bu kadar tepki gösterecek hiçbir şey yoktu niye bu kadar tepki gösteriyorsun?
Tamam Melek tamam kapatıyorum ben.
Ebrar ayağa kalktı ve telefonu kenara attıktan sonra eliyle başını tuttu.Galiba kavga etmişlerdi.
"Ebrar iyi misin?"
Ebrar kafasını kaldırdığında gözlerinin dolduğunu gördüm.Kolundan tutup koltuğa oturttum ve ne olduğunu sordum.
Ebrar'ı ilk defa bu kadar kötü görüyordum..
"Melek seninle olduğumu duyunca baya sinirlendi anlamıyorum yani niye böyle tepki verdiğini arkadaşımsın sonuçta"
arkadaşımsın sonuçta...
arkadaşımsın sonuçta...
arkadaşımsın sonuçta...Sesi adeta kulaklarımda yankılandıktan sonra Ebrar'a odaklanmam gerektiğini hatırladım.
Onu bu kadar üzgün görmeye dayanamazdım.
"Boşluğuna denk gelmiştir "
Ebrar bana baktı ve kafasını koltuğun üst kısmına yasladı.
Biraz sakinleşmesini bekledim ama sakinleşecek gibi değildi.
Yanına gidip elimi elinin üzerine koydum.
"Ebrar bak iyi görünmüyorsun bugün burada kal istersen yarın Melek'le görüşürsünüz halledersiniz."
Ebrar beni onayladı ve başını göğsüme yasladı.
Kokusu..
Başını koklayarak öptüm.
O sırada Ebrar'ın telefonu çaldı ve Ebrar hızlıca çalan telefonu açtı.
Evet yanındayım.
Ebrar şu an üzgünden çok sinirli gibiydi.
Ya saçmalama Allah aşkına
Onu doğru düzgün tanımıyorsun bile düzgün konuş.
Kim bilir kızı nasıl sıkıştırıyordu.Bu normal değildi ve sanırım konuşmanın ana konusu bendim.
Bu gece Mile'nin yanında kalacağım kapatıyorum ben.
Ebrar telefonu kenara koyacakken yanlışlıkla hoparlörü açmıştı ve söylediği şey ikimizi de şok etmişti...
Sevgilisi olan bir kızla flört edecek kadar aşağılık bir kızla nasıl sözde arkadaşlık ilişkisi kurup onun yanında kalabilirsin!?
Ebrar duyduğu şeyle delirmişti.Ki haklıydı.
Ne saçmalıyorsun sen Milem'e laf etmeden önce ağzını topla öyle konuş.
Ebrar hızlıca telefonu kapattı ve az önce olduğu gibi koltuğa kendini bıraktı.
Bense hala Melek'in söylediklerinden dolayı şoktaydım.
"Milem Melek'in söylediklerini sakın ciddiye alma ben senin niyetini biliyorum onun derdi benimle özür diliyorum onun adına senden."
Melek'in söyledikleri şu an umrumda değildi,umrumda olan Ebrar'dı.
"Sıkıntı yok anlıyorum ben seni,sana misafiri odasını ayarlayayım uzan sen biraz"
Ebrar başını salladı ve gidip odayı hazırlayıp onu çağırdım.Ebrar geldi ve bana sarılıp tekrar üzülmememi söyleyerek yatağın üzerine bıraktığım kıyafetleri eline aldı.
İyi geceler dileyerek ışığı kapatıp odadan çıktım..
Phone's blowin' up, they're ringin' my doorbell
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chandelier
FanfictionTesadüf müydü gözlerine bakmam yoksa istedim mi içten. Kalbim mi sevdi seni aklım mı istedi düşünmeden. Önemi yok ben istiyorum seni gerisini boşver.