2

3.1K 119 40
                                    


merhaba biraz uzun bir bölüm oldu keyifli okumalar🤍




en yakın arkadaşım lara, açelya ve onların arkadaşları irem, buse, eray ile geldiğimiz mekanda gözlerim derini arıyordu. bugün çalışmıyor muydu? nerdeydi bu kız? derinin çalıştığı bara gelmiştik. yarım saattir onu arıyordum. lanet olsun bulamıyordum.

"göremiyorum..." sıkıntıyla söylenerek biramdan yudum aldım.

"ne söyledin?" diye sordu eray merakla. "kimi göremiyorsun?"

"hiç bir şey," dedim geçiştirerek. herkes koyu bir sohbetin içindeyken ve mekan bu kadar sesliyken nasıl duyuyordu beni?

derinden hoşlandığımı arkadaşlarıma henüz söylememiştim. çünkü onu unutup yoluma bakmam lazımdı. onunla aramda bir şeyler olmazdı. güzel- gerçekten güzel -manken gibi ayrıca zeki kızlardan hoşlanıyordu.

eski sevgilisi aklıma geldiğinde yüzüm düştü. çok güzel bir kızdı  ve şu an en iyi üniversitede tıp okuyordu.

"selam kızlar!" masamızın başında yüksek bir enerjiyle konuşan kıza şaşkınlıkla baktım. dün gece derine mesaj atan kızıl saçlı kızdı. kızıl saçları kırmızı ışıkta daha kırmızıydı. kırmızı rujuyla iddialı duruyordu. arkasından gelen derinle tebessüm ettim. işte aradığımı bulmuştum. kızıl saçlı kızı daha fazla izlemeyi kestim. odağım derindi.

siyah bol bir jean üstüne ise oversize  gri sweatshirt giymişti. takıları ve postalları ile kombini güzel duruyordu. sarı dalgalı saçları ise biraz dağınıktı. kesinlikle bu dağınıklık kötü durmuyordu.

derin hemen arkama gelmiş soğuk elini çıplak omzuma koymuştu. "hoşgeldiniz." dedi arkadaşlarıma başıyla selam verirken. arkadaşlarımla daha önceden tanıştırmıştım.

gülerek başımı kaldırdım ve "hoşbulduk," dedim. arkadaşlarımda aynı samimiyetle konuştu. arkadaşlarım onu seviyorlardı. hatta açelya  bazen derine çok yükseliyordu. bunun şaka olduğunu biliyordum yinede kıskanmamak elimde değildi.

"derin tanıştırmayacak mısın bizi?" diye sordu kızıl kafa.

derin biraz beni kendine çekti ve beline yaslanmamı sağladı. beklenmedik hareketi ile kısa bir süre duraksadım. bende kolumu hafifçe beline koydum. "ev arkadaşım çağla." dedi yüzünde hoş bir gülümsemeyle bana yukarıdan bakarken. kalbim o kadar hızlandı ki sesini herkesin duyabileceğini kısa bir süre düşündüm.

göz kırpıp bakışlarını yüzümden çektiğinde ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi bıraktım ve titreyen elimle bira bardağıma uzandım. siktir! bu kadar heyecanlanmamalıydım.

açelyayla göz göze geldiğimizde mavi gözlerinin dikkatle elime baktığını gördüm. daha sonra ise yüzüme. dudağımı ısırarak bakışlarımı kaçırdım. anlamış mıydı? anlamamalıydı. bu benimle ölene kadar bir sır olarak kalmalıydı.

tanışma faslı geçtiğinde derin ve kızıl saçlı hayır adı sude yanımızdan ayrılmıştı. arkalarından öylece bakarken sude ayak parmak uçlarında yükselip derinin kulağına bir şey söyledi. elimdeki bardağı istemsizce sesli bir şekilde masaya bıraktığımda açelya "evin yanıyor çağla..." diye söylendi.

sessiz kalmayı tercih ettim. o kız derinin kulağıma ne söylemişti?

herkes sohbet ederken ben bir kenara çekilmiş bütün gece dikkatle ikisini izlemiştim. sude'nin fazla yakın hareketleri canımı sıkmıştı. sadece kulağına yaklaşmasından sonra arada eli kolu sürekli derine temas ediyordu. derin teması sevmezdi o yüzden ufak ufak ondan uzaklaştığını görmüştüm. bu gülümsememe sebep olmuştu.

derine (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin