12

2K 110 28
                                    


yalakanım bebeğim
senin için dağları deleyim
söyle hemen nereye geleyim
hep kendimden vazgeçeyim

kalbenin şarkısına eşlik edip biramdan içtim.
kötüde geçse finallerimiz sonunda bitmişti. arkadaşlarım açelya ve lara aile evlerine dönerken ben bir süre daha ankarada kalmayı düşünüyordum.

rutinde toplanmış içiyorduk. bu gece derinin doğum günüydü. gözlerim karşımda oturan ona kaydığında arkadaşlarını gülerek dinlediğini görmüştüm. kuru dudakları aralandığında konuştu. o an sadece aklımdan geçen o dudaklarını öpmek ve nemlenmesini sağlamaktı.

yalakanım bebeğim

gülünce kısılan gözleri gözlerime dokunduğunda göz kırpmıştı.

dinlediğin şarkıları dinlerim
hangi filmi seversen izlerim
yalakanım bebeğim

hep birlikte şarkıya eşlik ediyorduk. irem ise video çekiyor bu anı ölümsüzleştiriyordu. şarkı bittiğinde gözlerimi derinden ayırıp biramdan bir yudum alıp konuyu dinlemeye başladım. en saçma ayrılık bahanelerini  anlatıyorlardı.

"resmen cinlerle konuşuyorum. sana zarar verirler demişti." dedi naz.

"sende korkup ayrıldın mı?" diye sordu ayça.

"kanka ben öyle şeylerden çok korkarım. geçen çocuğu gördüm koşa koşa kaçtım."

hepimiz kahkaha atıp güldük.

"köpeğime zaman ayıramıyorum diye ayrılmıştı," dedim. aklıma ortaokulda aşkından ölüp bittiğim çocuk gelirken.

herkes gülerken derin bir sigara yaktı. "salakmış," diye söylendi.

"çok salaktı. ondan öncede başka bir erkek beni seviyor diye ayrılmak istemişti."

"aşık işte anlamadık sanki," dedi irem alayla.

"rekabete gelememiş piç!" derin birden yükseldiğinde anlamsızca ona bakmıştık.

"benimki şey demişti çok zaman kaybedip..." iremin sözünü ayça hızla böldü. "arkadaşlar sanırım fizik sınavımızın sonuçları açıklanmış!" ayça telefonuna düşen mesajı okurken heyecanla yerinde oturup kalkmıştı.

hepsi panikle telefonunu eline aldığında sisteme girip notlarına bakmaya başladılar. "evet be," dedi derin neşeyle. "yetmiş almışım."

elimi havaya kaldırıp ona uzattığımda çakmıştı. "geçiyorsun değil mi?" diye sordum.

"evet bebeğim." derin. sevinçle bira bardaklarımızı havaya kaldırdık ve tokuşturup içtik.

"siktir kırk benim." irem. "kalıyorum."

"benim altmış. geçmişim." ayça.

"kırk. güzel sıvamışım." naz.

"nasıl çalışmadan bizden yüksek alabilirsin?" diye isyan etti irem.

"dersleri güzel dinliyorum ve sana kötü haberim var bütü çok zor oluyormuş." derin.

"ya kim dedi bunu?"irem.

"üst sınıflardan yeşim söyledi." dedi naz.

"yeşim demişken o buzlar kraliçesi ile nasıl konuştunuz?" ayça.

"ben konuşmadım. derin konuştu ve sanırım o derinden hoşlanıyor."

"ne? ciddi misin?" diye sordu irem şaşkınlıkla.

bahsettikleri kişiyi bilmiyordum. derinden hoşlanmasına ise açıkcası şaşırmamıştım. derin çok güzeldi ve herkesi kendine aşık etme kapasitesine sahipti. sevgili olsak sanırım kıskançlık krizlerine girer sürekli bu konuda tartışmalar çıkarırdım. herkesin ona aşık olması onun suçu değildi. yinede işte...

"sudede net senden hoşlanıyor," dedi irem. "iyi bir kıza benziyor. geçende kafa dengi olduğunuzu söylemiştin. seni güldürdüğünü. neden ona bir şans vermiyorsun?"

derine (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin