"Casus!" Asyanın sesini duyduğumda arkama döndüm. Bana doğru koşan casusu ve onun peşindeki Asyayı gördüğümde gülümsedim. Casus bana yaklaştığında yere eğilip kollarıma gelmesine izin verdim. Bana sırnaşırken kalkıp Asyaya selam verdim. "Evden buraya kadar koştunuz mu?" dedim gülerek. Asya bıkkınca başını salladı. "Anlamadım ki neden? Birden bire koşmaya başladı." Casusu yüz hizzama doğru kaldırıp yüzüne baktım. "Oğlum." diyerek sevip yere bıraktım. Etrafında havlayarak dönüyordu.
"Gel içeri geçelim. Sen de bir soluklan." diyip Asyayı eve yönlendirdim. Casus da bizi takip ediyordu. Mutfağa geçip bardağa su doldurdum. Asyaya uzattığımda aldığı derin nefesi verip suyunu içti. "Sen napıyorsun burda tek başına?" diye sorduğunda çaprazındaki koltuğa oturdum. "Atış yapacaktım." dedim. "Tam çıktım siz geldiniz." Casus şimdi de Asyaya sırnaşıyordu. "Ben sana küsüm Casus! İskenderi daha çok seviyor gibisin." diyerek dudak büzdüğünde güldüm. "Köpeği kıskanmayacaksın değil mi?" dediğimde omuz silkti.
"İskender!" Asyayla beraber casusla oynarken babamın sesiyle ayağa kalktım. "İskender! Nerdesin?!" Babamın sesi telaşlıydı, kaşlarım çatıldı. "Burdayım baba!" diye seslendiğimde aşağı inmek için merdivenlere yöneldim. Babam merdivenleri daha hızlı çıktığında yanıma geldi. "Çok şükür!" diyip derin bir nefes aldığında bana sarıldı. Casus yerinde duramayıp havlamaya zıplatmayı başladı, Asya casusu sakinleştirmeye çalışıyordu. Babama döndüm. "Noluyor baba? Neden böyle telaşlandın?" Derince soluklandı. "Peşindeler." dedi yüzü çökmüştü. Asya endişeyle ayaklandı. "Kimler Salih hocam? Kim peşinde?"
"Çocuklar, bi süre ya evden çıkmayacaksınız ya da çok dikkatli olacaksınız." dedi babam Asyayla ikimize bakarken. Fikri abinin bizimkileri alıp gelmesini bekliyorduk. "Baba, evde oturup tehlike geçsin diye bekleyince geçecek mi ?" diye sordum. Korkup burada kısılıp oturacak değildim. "Ben tozkoparan İskenderim. Okum var yayım var. Düşmanımı alt edemeyecek miyim?" Babam gülümserken Asya elini omzuma koyup sıktı. "Herşeyden önemlisi senin herkesi yenebilecek zekan da var gücün de iskender. Ama dikkatli olmak da fayda var." dedi. Onun bana inanması beni daha da güçlü ederken gülümsedim. "Haklısın ama en önemlisi bunlar değil." dedim. "Yanımda sizin olmanız."
Asya, bana diğerlerinden daha fazla güç veriyordu. Onun bana inancını çok seviyordum. Ve o da bana herkesten çok inanıyordu. O, bu zamanın en büyük şansıydı. Benim şansım. Şimdi casusun yanında uyuyakalmışken çok güzeldi. Dışarıdan çok daha sert görünürdü. Bakışları bize karşı çok yumuşakken dışarıya olabildiğince korku verirdi. Başkalarına hep bi duvarı vardı. Oldukça güçlüydü, korkusuzdu. Geri adım atmaz, hep üstüne yürürdü her şeyin. Biraz da sinirliydi ama kesinlikle biraz.. Dik duruşunu seviyordum.
"Doğru bi zamanda gelmedik galiba?" dedi Elif. Sinanın gülme sesini işitirken bir kaç deklanşör sesi duydum. Gözlerimi açmaya çalıştım ama uykum daha ağır geliyordu. Elif "Ya tamam sessiz olun da uyusunlar." diye kızdığında gözlerimi araladım. Asyayla casusun yanında uyuyakalmıştım. Hayır, Asyayla uyuyakalmışım çünkü casus çoktan yanımızdan ayrılmıştı. Asya huysuzca mırıldanıp, kollarımın arasında arkasına döndü. Uykusunu bozmamak için kıpırdamadım. Bizimkiler odadan çıkıp kapıyı kapatırlarken Asya mırıldanarak bir şeyler söylüyordu ama anlamıyordum. Kulağımı dikkatle ona verdim.
"Sen gidince ben yalnız kalacağım." dedi sessizce. "Lütfen gitme iskender." Sesine gözyaşı karıştığında yerimden doğruldum. "Nolur gitme iskender!" Uykusunda daha da huzursuzlaşınca uyandırmak için seslendim. "Asya. Hadi uyan." Tekrar sırt üstü dönüp mırıldanmaya devam etti. "Gitme!" Elimi saçlarına götürüp okşadım. "Asya, burdayım. Uyan hadi." İrkilerek uyanıp doğrulduğunda hızla bana sarıldı. "Gitmedin." dedi. Hala gördüğü rüyanın etkisinde gibiydi, sayıklıyordu. "Gitmedin, iskender." Saçlarını okşamaya devam ettim. "Gitmedim, Asya. Burdayım. Geçti."
O kabustan sıyrılırken ben kabusa dalmıştım. Bir gün gerçekleşecekti. Gidecektim. Şimdi gitmedim ama bir gün kendi zamanıma dönecektim. Asya da dahil herkes geri de kalacaktı. Daha doğrusu ben onlar için oldukça geride kalacaktım. Ben geçmişe aittim ama neden şimdi buraya aitmiş gibi hissediyordum ki? Hayır, bu zamana değil. Şu an kalbimin yanında atan diğer kalbe.
Önceki bölümü sildim. Çünkü gerçekten beğenmemiştim. Bu haliyle çok daha güzel oldu bence.
Sizce?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünden Bugüne (Tozkoparan İskender)
Fiksi Penggemar"Bu çok tehlikeli İskender!" diye bağıran Elife çevirdim bakışlarımı. Kalbim olması gerektiğinden hızlı atıyordu. Korku bedenimi ele geçirmişti ama hepsinden önce gelecek başka bir his vardı içimde. Başımı aşağı yukarı sallayıp "Biliyorum." dedim ne...