9. Bölüm

350 4 0
                                    

Telefondaki kişi her halde önemli biriysi. O yüzden rahatsız etemdim ve giyiceğim şeyleri seçip kendimi banyoya attım.

Arkadaşlar şey bugün cumartesi olmadığını var sayın. O yüzden bugün işe gidecekler.❗

Yüzüme bakım yaptım, hafif makyaj yaptım, üstümü falan giydim. Hazırım.

Banyodan çıktım Utku banyodan çıktığımı görünce konuya girdi.

"Asya'da şirkete çalışıyor artık ve sen bugün şirkete benimle geliyorsun."

"Bakıyorumda telefondaki kişi kararını değiştirmiş." Göz devirdi.

"Boş konuşma."

"Sen çok mu dolu konuşuyorsun."

"Yine boş yaptın." Ay sinirlerim bozuldu.

Oda giyindi, kahvaltı etmeden arabaya binip yola çıktık.

Arabayı o sürüyordu.

"Sana özel odan var. Evrak falan doldurucaksın. Asya'nın naptığnı bilmiyorum. Ama onada seninki gibi bir iş vermişlerdir."

"Sen patron değil misin?" Patronlar genelde böyle şeylerle ilgilenir diye düşünüyorum da o yüzden sordum.

"Alp ne güne var." Ha unutmuşum...

Hazırlandık aşısı indik ve arabya bindik. Arabada biraz sesiz kaldık ama sorna sessizliği ben bozudum...

Utku elini bacaklarıma attı. Ve ben bacaklarımı diğer tarafa çektim. Yakışıyoruz ama ben onu pek sevemedim... Zorla evlendim ve beni zorla yanında tutuyor.

"Ellerini üstümden çek ya. Bana dokunma."

Gözlerini devirdi. Evet sadece gözlerini devirdi. Bişeyde demiyor. Bune şimdi ya bana ne halka tirip atar!

"Ya bişey desene bari!"

"Ne diyim." Öfff!!!!

Baya bir dakika sonra şirkete geldik. Arabadan indi bende indim.

Apartman çok büyüktü! Kafamı kaldırıp baktım.

"Burası gerçekten senin mi..."

"Başka kimin olcak benim." Ben yukarı bakarken elimden bir anda tuttu ve yürümeye başladık.

"Yavaş be." Şirkete girdik. Baya bir kat asansörle çıktık ve bir odaya girdik. Utku oturmadan bazı evrakları aldı ve kapıya yöneldi.

"Nereye?"

"Toplantım var. Sen buraya otur ve bekle." Kafamı salladım ve çıktı. Sonra koltuğuna oturdum ve bekledim.

Masasındaki şeyleri inceledim.

Sorna bekeldim.
Bekeldim.
Bekledim.
Bekledim.

Baya bekeldim ya! Sıkılmıştım acaba kalkıp kapıyı falan mı dinlesem diye Utku'nun koltuğunda dönüyordum.

Bir anda kapı çalınca az daha düşüyordum.

"Ay... Öhöm. Gir!" Öf utandım ya.

Sorna bir amda yarı seksi bir kadın geldi.

"Sen Utku Bey'in koltuğunda ne arıyorsun?" Utku bey mi...

"Sen kimsin ve bu soruyu bana soruyorsun?" Gözlerini devirdi... Bana! Bana gözlerini devirdi! Saçını başını yolcam şimdi ya!

"Patronunun koltuğunda oturamasın yasak hemen kalk ordan." Sırıttım ve güldüm.

"Bunu sen mi diyrosun?" Çok garip baktı.

"Asıl sen kimsin be?! Ben onun özel sekreteriyim ve koltuğuna tek ben otura bilirim çünkü bana kendisi söyledi! İstersen otura bilirsin dedi." Hah!

"Ya... Bende karısıyım." Gözlerimi kıstım ve baktım.

"Seni aldatıyor o zaman." Bir dakika ne!

"Umrumda değil. Seni düğünümüze çağırmadı bak! Düğünde çok eylendik... Çok iyi gecelerimiz oldu..." Şaşırarak baktı.

"Ama seninle ilgileniyor diye beni sevmiyor değil." Bu kadını burada öldürcem şimdi. :)

"Banane." Yüzüne yaklaştım.

"Ama beni daha çok seviyor biliyor musun... Seninle rekabete giriyoruz demek..." Yüzüne yaklaştım oda benim yüzüme.

"Seni keserim kızım. İsmin ne senin?" Söylemek zorunda değilim ama neyse!

"Pelin... Senin ismin umrumda değil ama söyle."

"Esra... Tanıştığıma memun oldum." Sırıttım ve sorna ayağa kalktı ve odadan çıktı.

ORDU +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin