Selamünaleyküm herkese 😊
Dokunmadıkça Sevgi'nin ikinci bölümü ile beraberiz
Medyadaki Sahra'nın okulda giydiği kıyafet
Bakalım beğenebilecek misiniz?
Hepinize iyi okumalar 🤗
Sabah erkenden uyanıp hazırlanmaya başladım. Önceliğim lavaboya geçmek oldu. Rutin işlerimi halledip geri odama döndüm ve kıyafet dolabımdan ne giyebileceğime bir göz attım.
Başıma da elbiseme uygun bir şal seçtim. Saçlarımı biraz aşağıdan bağladım ve iki tur tokadan geçirdikten sonra üçüncüsünü yarım geçirdim. Başıma topuz bonesini geçirdim ve ensemden beni rahatsız etmeyecek şekilde sıkıca bağladım. Başıma da önceden seçtiğim, eteğim yakışan bir tonda penye şalımı taktım, boynumun gözükmemesine dikkat ederek. Sanırım artık hazırdım. Son kez kendime aynadan bakıp kendi etrafımda birkaç tur döndüm. Her şeyim hazırdı. Kitaplarımın olduğu çantamı ve kendi kol çantamı alıp odamdan çıktım.
Annem erkenden kalkmıştı. Kahvaltıyı hazırlamış, tezgahta domates doğuruyordu. Babam ise sofraya dalmış derin düşünseler içerisine girmişti. Sandalyeye oturup kahvaltımı yapmaya başladım. Babamın bakışları bana döndü. Yüzünde mutlu olduğuna dair bir ifadeyle bana bakıp tebessüm etti. Bende ona tebessüm ettim ve kahvaltım devam ettim. Annemde sofraya oturunca hepimiz yemek masasına oturmuş olduk. Bir zamanlar abimde otururdu bu sofraya. Ama evlenince çok fazla gelmez oldu. Onunda işleri güçleri vardır elbet. Ailesini geçindiriyor. Yakın bir zamanda evlerine bebek sesi de eşlik edecek hayırlısıyla.
Annem ise bu sefer bana talip aramaya başladı. Allah biliyor, gönlüm yok kimsede. Kimsenin de bende gönlü oldun istemem. O kimseyi kırmadan nasıl istemediğimi söyleyeceğimi bilmiyorum. Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez lakin ben evlenmek istemiyordum. Tek başıma, sessiz sakin, Allah'ın yolunda geçinip gitmek istiyordum. Üniversiteden beridir çok arkadaşım yoktu. Lise de herkes kendisini bozmaya başlar. Zaten kendini bozmaya başladığım evre sekizinci sınıftan başlar, on ikinci sınıfın sonuna kadar. Hayat böyledir.
Daha fazla yiyemeyeceğime kanaat getirdim ve annemle babama veda edip çantalarımı aldım ve evden çıktım. Ayakkabılarımı giymekte biraz zorlanmıştım. Nihayet ayaklarım ayakkabının içinde yerini aldığında eğildiğim yerden doğruldum ve istemsizce de olsa şalımı düzeltme ihtiyacı duydum. Yere koyduğum çantalarımı koluma geçirip yavaş ve sessiz adımlarla merdivenlerden aşağıya inmeye başladım. Apartmandan dışarı çıktığımda otobüs durağına doğru adımlarımı atmaya başladım. Düne göre yüzüm daha az şişti. Ama dikkatlice de bakınca belli oluyordu.
İki günde olsa miniklerimi özlemiştim. Allah'ın izniyle bu sene de bittikten sonra ortaokulda çalışmak istiyordum. Oradaki öğrencilere Allah'ın yolunu daha iyi anlatmak, göstermek istiyordum. Durağa geldiğimde sabırla otobüsümün gelmesini bekledim.
Kulağımdaki kulaklıklardan gelen ilahi sesi ruhumu daha bi' ferahlatırken gönlüm huzurla dolmuştu. Kısa bir sürenin ardından otobüsüm görüş alanıma girdi. Henüz vaktim olduğu için mutlu olmuştum. Tam yola bir adım atmışken omzuma dokunan bir şey hissettim. Yavaşça arkamı döndüğümde bana hiçte yabancı olmayan bir sima gördüm fakat kim olduğunu çıkaramamıştım. Gözlerimi hemen başka bir yöne çektim.
''Sahra mı? Uzun zaman oldu. Kapalılık çok yakışmış sana,'' dedi yüzünde mutlu olduğuna dair, tebessümü eksik olmayan bir ifadeyle. İçten içe mutlu oldum, lakin bu karşımdaki kişiyi bir türlü hatırlayamamak huzursuzlukla dolduruyordu içimi.
''Allah razı olsun da çıkaramadım. Kimsiniz?'' dediğimde gözlerim tekrardan yüzüne ilişti. Gözlerinin içindeki hayal kırıklığını görmüştüm. Gözlerinin içi başka bir tarafa dönünce karşımdaki kişiyi üzecek bir şey söylediğimi fark ettim lakin Allah biliyordu, ki ben çıkaramamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dokunmadıkça Sevgi✨
SaggisticaYüzümü avuçlarının arasına aldığında içime doğan anlık korkuyla kendimi geri çekmek istedim ama yapmadım. O benim kocamdı, helalimdi. Korkmamın sebebi ise daha önce hiçbir erkeğe bu kadar yakın olmamamdı. Hele ki elleri yüzümdeyken korkum kat be kat...