20

212 40 21
                                    

1

Yoongi, yavaş adımlarla dışarı çıktı ve merdivenlerin başından aşağıya baktı. Çiftlik evinde yere serilmiş örtünün üzerindeki kızları ve çiftliğin kedisinin yavrularıyla keyifleri yerindeydi. Kızlar artık oturabiliyordu bu yüzden gülüyor ve kıpır kıpır olan yavruları tutmaya çalışıyorlardı. Hepsinin kafasında çicekli bandana vardı. Penye elbiselerinin renkleri yine onlara aitti. Taehyung'un anne babası ise birer köşeye oturmuş kızlarla ilgileniyordu.

"Buraya taşınmak o kadar da kötü bir fikir değilmiş"

Alfa hemen arkasından çıkıp ona sarılırken mırıldandı. Buranın en iyi olayı yatak odalarının ses geçirmez olmasıydı ve çocuklara bakan olunca keyifle sevişebiliyorlardı. Bu yüzden olsa gerek alfanın keyfi yerindeydi. Hafifçe kıkırdadı Yoongi.

"En çok senin işine geldi"

"Hiçte bile toprak işleri ne kadar zor biliyor musun? Ellerim nasır tuttu ve şu halime bak o kadar yandım ki ırk değiştirdim!"

"Yine de benim alfamsın"

Yoongi'nin sözlerinden sonra şımaran Taehyung tuhaf sesler çıkararak yüzünü onun boynuna sokmaya çalışıyordu. Huylanan Yoongi kıkırdarken ona sarılıyordu. Onun kocaman ve sıcak bedenine aşıktı ve hiç uzaklaşsın istemiyordu.

Alfadan önce Yoongi çok mutsuzdu. Beta olduğu için doğru düzgün kurtsal hisler besleyemiyordu. Ailesiyle düzgün bir bağı olmamıştı ve üzüntüsü onu agresifleştirmiş arkadaşsız bırakmıştı. Yapayalnız geçen günleri dün gibi aklındaydı. Onunla ilk sevişmeyi kabul ettiğinde daha ne kadar dibi görebilirim diye düşünmüştü. Ama boğulduğunu sandığı okyanusun dibinde Atlantis'i bulmuştu.

"Daha düne kadar karnındalardı şu hale bak şimdi de şeker parçası gibi yere yayılmışlar"

Kızlarının kedilerle olan eğlencelerinin çığlıkları duyulurken aşağı bakan Taehyung gülerek konuşmuştu. Kendileri kadar kızlarına da burası iyi gelmişti. Feromonlarından anlayan bir büyükanneleri, her işi babalarının üzerine yıkıp onlarla oynayan büyükbabaları vardı. Eğitimleri tamamlanınca kardeşleri de dönecekti.

"Peki hiç erkek yavrumuz olmazsa?"

"Bana yeniden yavru mu vereceksin?"

Taehyung'un sesi eğlenceli bir tonda çıkarken yüzü aydınlanmıştı. Hızla kocasının omzuna geçiren Yoongi homurdandı. Kızlar biraz büyüdüğünde elbet yeniden alfasının bebeklerini istiyordu. Bir beta olabilirdi ama kalbinde kocaman bir aile istiyordu.

"Bir sürü çocuk istediğimi bilmiyor gibi konuşma! Tamam, bazısını senin doğurmanı istemiyor değilim"

Dediğinde sona doğru kahkaha atmaya başlayan Taehyung kafasını sallamıştı. Yoongi ise sürekli kendisini utandıran alfasına tekme tokat girişmekle meşguldü. Onlar yukarıda oynaşırken çiftlik kapısına doğru kayınpederinin aracının yanaşması ile Taehyung'un babası ayaklanmıştı.

"Geldiler"

Kayınpederi ayakkabısını giyip üzerini düzeltirken kayınvalidesi de ayaklandı. Yoongi hafif kaşları çatık merdivenleri inmeye başladı. Biraz sonra kapı açıldı ve babası arabadan aşağı indi. Yoongi aylar sonra onu gördüğünde şaşkınlıktan olduğu yerde durdu. Asıl onu şoka sokan şey ise diğer kapıdan annesinin inmesiydi. Yoongi olduğu yerden kıpırdayamadı. Kayınpederinin aracı aradan çekildikten sonra anne ve babası kendilerine açılan kapıdan içeri girdi.

"Hoş geldiniz efendim"

Kayınpederi ve babası el sıkışıp birbirleri önünde eğilirken eşleri de birbirini selamlamıştı. Yoongi ne olduğunu anlamıyordu ve kulakları uğulduyordu.

Tawny | TaeGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin