Önceki bölümde:
Emir kısık sesle "arkadaşlar lütfen herkes buraya gelsin bu durumu derhal konuşup bir şeyler düşünmeliyiz " dediği sırada aslında bizim tüm bu kendimizi sessiz konuşarak koruyabileceğimizi çürüten dersliğin hoparlöründen bir ses yankılandı.
"Evet arkadaşlar hepiniz neden burada olduğunuzu ve ailelerinizden ayrıldığınızı merak ediyor olmalısınız. Bu noktada iş başa düşüyor yani olayı kendiniz aydınlatacaksınız. Sizlere verdiğimiz on bir yıllık eğitim tam olarak burada işinize yarayacak. Şimdi boş boş birbirinize bakmak yerine isterseniz bir yerden başlayın. Hepinize kolay gelsin! "
Birbirimize bakarak az önce duyduğumuz sözleri anlamlandırmaya çalışıyorduk. Anlaşılan artık on kişilik bir grup olarak yalnızdık ve başımızın çaresine kendimiz bakacaktık.
"Arkadaşlar söylenenleri hepimiz duyduk artık burada daha fazla dikilip zaman kaybetmeye gerek yok. Bildiğimiz üzere bu merkezden ayrılabilmemiz için arkanızda bulunan laboratuvar kapısını açmamız lazım. Ne yazık ki kilitleyip gitmişler ve şifreyi de değiştirmişler. Dolayısıyla ne kadar zorlasak da açamadık bu yüzden aramızda bu şifre olayları ile özel olarak bizlerden farklı eğitim alan arkadaşımız Can bu şifre sende. Can şifreyi bulana kadar anlaşılan bizi öldürmek istemedikleri için ,en azından yakın zamanda, masanın üzerine birkaç paket konserve bırakmışlar. Ayrıca üşüyenler için birkaç tane de battaniye var. Evet herkes dediklerimi anladıysa bir an önce başlayıp bizden ne istediklerini anlamaya çalışalım."
Emir'in konuşmasından sonra Can hemen kapıdaki şifreyi çözmeyi çalışırken ben de artık fazlasıyla üşüdüğüm ve acıktığım için Tuğçeyle birlikte karşımızda Selim ve Emir'in yanında bulunan masanın üzerindeki konserve ve battaniyelerden almak için ayağa kalktık ve masaya doğru ilerledik.Tuğçe masadan bir konserve ve battaniye alıp Emir'in yanına geçti ve aldığı battaniyeyi Emir ile beraber kendi omuzuna atıp elindeki konserveden beraber yemeye başladılar. Bende 3 tane fazladan konserve alıp Güneş , Naz ve Ege'nin yanına geçip üzerime attığım battaniye ile elimdeki konserveden yemeye ve arkadaşlarla muhabbet etmeye başladım.
"Arkadaşlar çok kötüydü. Hiç annemi ve babamı bu kadar çaresiz ve korkmuş görmemiştim. Annemin canını yaktılar kesin sürüklerken ama o halâ kızıma zarar vermeyin ne dediyseniz yaptık yıllarca lütfen diye bağırıyordu."
Anlattıklarından sonra grubumuzun en duygusal kızı tekrar ağlamaya başladığında Naz sarılıp teselli verirken ben de halâ kapı ile uğraşmaya devam eden Can'a bakıyordum. Konservemi yere koymak için eğildiğim anda omuzundan düşen battaniyeyi almak için arkamı döneceğim sırada arkamda hissetiğim beden yere düşen battaniyeyi aldı ve yanıma oturdu.
"Evet gençler yine ne konuştunuzda ağlamaya başladınız. Sorun yok beraberiz ve birazdan Can işini hallettikten sonra tekrar dışarı çıkacağız. Hem belki ailemiz de bizi şu an da dışarıda kurtarmak için uğraşıyordur. Bu yüzden kendinizi üzmeyin ve ne olursa olsun yıkılmayın. Toplanın bakayım." Akın bunları söyledikten sonra hep beraber sarıldık ve o sırada Tuğçe de beni de bekleyin beni de bekleyin diye koştura koştura gelip aramıza katıldı.
Yaklaşık hesaplarıma göre bir saattir buradaydık ve Can fazlasıyla uğraşıp yorulduğu için dinlenmek için on dakikalık bir mola verdi.
"Arkadaşlar bu konularda en iyimiz Can bile şifreyi çözmek için fazlasıyla zaman harcadı ve yoruldu. Anlaşılan işler tahmin ettiğimizden daha da zor ilerleyecek. Ama buradan çıkmayı başarabilirsek laboratuvardan çıkmak oradaki malzemeler sayesinde daha kolay olacaktır. Az önce yaptığım sayıma göre 20 tane konservemiz ve herkesin elinde bulunan battaniyelere ek kişi başı ikişer tane battaniyemiz daha var. Dolayısıyla bu geceyi burada geçirmemiz olası. Herkesin karnı tok ve dinlenmiş olduğuna göre Can hariç hepimiz de şifreye bakalım. Belki bizlerin görebileceği bir şeyler olabilir."
YOU ARE READING
BEDEL
Teen FictionKendi ülkelerindeki savaştan sürgün edilip getirilen ailelere en iyi şekilde yaşamaları için her türlü imkan sağlanıyor. Peki karşılıksız mı? Karakterlerimizle çıkacağı bu yolda onlara ortak olmaya hazır mısınız?