0.11

118 22 31
                                    

İyi okumalar.

İnsan neyin ne zaman olacağını bilemez. Bazıları falcıya gider bazıları dünyanın enerjisine inanır. Ben şuan neye inanacağımı şaşmış durumdaydım. Dün olanlardan sonra ağzımı dahi açmamaya karar vermiştim.

O adam bana tokat attıktan sonra bir daha hiç gelmemişti. Dün mü yoksa saatler önce mi olmuştu olay bilmiyorum ama ben acıkmaya ve susamaya başlamıştım.

Daha beni kimin kaçırdığını dahi bilmiyordum. Ne yapacaktım? Nasıl kaçacaktım? Yada bu odadan çıkabilecek miydim?

Beni düşüncelerimden uzaklaştıran duyduğum sesler olmuştu. Dışarıdan bir kadın ve erkeğin sesi geliyordu.
Kulak kesilip onları dinlemeye başladım.
Rusça kavga ediyolardı ve uzakta olduğum için de duymakta zorlanıyordum.

Adamın gür sesini ben dâhil olmak üzere herkesin duyduğuna emindim.

" Sen ne dediğini biliyor musun Adriel?"

" Efendim, lütfen beni bir dinleyin ilk önce. "

" Neyi dinleyeyim? O kadar sevkiyatı nasıl patlatıp polislere yakalattığınızı mı yoksa içerdeki kızın Boris'in yakını olması mı? Üstelik yanlış kızı kaçırmışsınız ben size ne yapayım ha? Söyle hangisini dinleyeyim ben Adriel? "

" Efendim içerdeki kadının Boris ile alakası yok! Sadece arkadaşının eski numarasına yazmış kız ve o numarada Boris'inmiş. Üstelik dediğiniz tek kişi davette bu kadın vardı. "

" Nasıl yani? Ne diyorsun sen Adriel! "

" Duydunuz efendim anlattığım gibi. "

" Bana olayı doğru düzgün anlat! "

" Peki efendim. "

Neler anlattıklarını duymak için nefesimi bile tutmuştum çünkü konu benimle ilgiliyidi.

" Efendim öncelikle sevkiyatı patlatanın daha kim olduğunu bulamadık, ama araştırmaya devam ediyoruz. Odadaki kıza gelince Boris'in onunla bir alakası olduğunu hiç sanmıyorum çünkü şuana kadar bizim burada olduğumuzu öğrenip kız için gelebilirdi. Yanlış kız olduğunu da düşünmüyorum."

" Üstelik bu kız aşçı gibi görünsede aslında Leon'un kız çocuğuymuş. "

" Leon'un mu? Bizim düşmanımız olan mı? Hahahahahah işte bu iyi bir haber Adriel, keyfim yerine geldi. Anlatmaya devam et! "

Benim babam Fransız kökenli bir Rus adamıydı. Annesi Fransız babası Rustu.

Ve konuşmalarda babamın adı geçmişti ama benim babam yıllar önce ölmüştü..

Annem ise yurtdışında olan şirketimizin başındaydı.

Burada neler oluyor?

Herşey gibi şuan aklımda karma karışık bir durumdaydı.

Kavgaları hala devam ediyordu adam karşısında sanki bir kadın yokmuş gibi avazı çıktığı kadar bağırıyordu.

Adriel konuşmasına devam etti, "Efendim bildiğimiz kadarıyla bu kadar başka bir gelişme olursa size haber ederiz. "

Kadının sözlerinin ardından topuk sesleri yükseldi ve uzaklaştı.

Beklemediğim bir anda ise olduğum odanın kapısı açıldı gelen yine o adamdı.

Neden bilmem ama kendini tanıtma istediğinde bulundu. Ben ise ağzıma dahi açmadım. O ise konuşmaya başladı.

" Adım Fernandao Orlov. Beni tanımıyorsun, adımı bile yeni öğreniyorsun ve düşünüyorsun bu adamın benimle derdi ne? Değil mi? "

YAKAMOZ • 𝚈𝚊𝚛ı 𝚃𝚎𝚡𝚝𝚒𝚗𝚐Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin