2. Sezon :GİRİŞ

376 54 7
                                    

Yüreğimde gözleri yaşlı bir adam vardı.
Yılların getirdiği izlerin kırıştırdığı zayıf yanaklarından yaşlar süzülüyor, boğazında bir ağıt büyüdükçe büyüyordu.

Dudaklarında bir ağıt benim yerime,benim acıma ağlıyordu.

Kalbimden süzülen yaşların aksine gözlerim kuruydu.

Acım içimdeydi onun getirdiği öfke ise dışımda.

Geçen yıllar beni bambaşka bir adama dönüştürmüştü.

Etim de kemiğim de öfkeyle ayakta duruyordu.

Sinirim kimeydi bilmiyorum fakat içimde çağlayan, bir volkan gibi patlayıp yüreğimi dağlayan bir öfke vardı.

Öfkem içimde yaşlı bir adamın kayıplarındam meydana gelen bir ağıt gibi büyüyüp gidiyordu.

Vatanıma savaşanlara öfkemi kusabiliyordum.
Çıktığım görevlerde sinirimi hıncımı birebir silahımdan akıtabiliyordum.
Elbette ne olursa olsun öfkem sönmez, davamdan dönmezdim.

Yetim, öksüz kalan sabilerin yüzüne bakabilmek için tazeydi öfkem...

Belki o yetimlerin acısını dindiremezdim fakat başım dik bu vatana canımı feda edebilmek için de tazeydi öfkem.

O kanszılara olan öfkem vatanım için di tamam fakat sevdanın getirdiği bu öfke niye bu kadar güçlüyüdü?

Laftan anlamaz kalbim hâlâ onun adını sayıklayıp duruyordu.

Neydi benim derdim de beni sevmeyen başkasının olan bir kadın için bu kadar çaresiz bir divaneye dönüşüyordum?

Ben onu göremediğim anlarda bile kendime Yaren bellemişken o başkasına yâr olmuştu.

Bu düşünceler adamı bitirirdi.

Bu yüzden Kafamın içinde dolanan sesleri bir araya toplayıp zihnim deki uçurum dan aşağı attım.

Şu an bulunduğum yer de Sevdaya zaman yok tu.
Görevdeydim ve bu anın içinde önemli olan kalbim değildi.

Başımı iki yana sallayarak yanımda ki masada duran Radyoyu kapattım.
Kafam kazan gibi olmuştu zaten.
Normalde çok sevdiğim o ezgi'yi bile dinleyecek halim yoktu zira kafamdaki seslerle zor mücadele ediyordum.
Elimdeki sigara izmaritini son kez dudaklarımla buluşturup yere attım.

Ayağım la iyice ezip ayağa kalktığım .

İki elimi kaldırıp başımı ovaladım bir kaç kez.
Sevda mı da hislerimi de devre dışı bıraktım.

Buradayken Turgut olamazdım.
Turgut Yaren'de kalmıştı.
Şuan ki zaman dilimi içerisinde Yüzbaşı Aybars'tım.

Görevimin başında vatanımın yegane bekçilerinden biriydim...

Tam bu sırada Tarık geldi yanıma Asker selamı verip ciddiyetle konuştu
"Komutanım bir ihbar aldık."

Duyduğum bir cümle içimdeki hisleri atıp öfkeme yeterli olmuştu bile.
İşte şimdi başlıyorduk.






.



Ben geldimmmm!

Öncelikle hepinizi , güzel yorunlarınızı çok özlediğimi söylemek istiyorum.💗

Öte yandan bölüm kısa olduğu için şikayet edecekler olabilir.

Fakat şöyle ki bu asıl bölümümüz değil.
Giriş için böyle kısa bir bölüm yazdım.

Asıl bölüm'ü ise en kısa zamanda atmaya çalışacağımm.
Öpüldünüzz, görüşmek üzere✨💗






CANHIRAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin