"mavi, şu aptal davranışlarına ne zaman son vereceksin? her şeyi sen yapmış olmayasın?"
ardından mavi de ayağa kalktı, "sen benim yaptığımı mı öne sürüyorsun?"
carlisle alaycı bir şekilde güldü, "bizi aptal yerine koymaktan ne zaman vazgeçeceksin? sırf yaptıklarını hemen gizlemek için millete suç atıp duruyorsun. anlamıyoruz zannetme ama artık cidden gına gelmeye başladı. bu şekilde kurtulacağını sanıyorsan yanılıyorsun."
zolita da aynı şekilde ayağa kalktı, "bilgisayarındakini kendin sildin değil mi? kendin sildin ve bana suç atıp herkesi benden nefret ettirecektin, değil mi?"
mavi şaşkın gözlerle bakmaya başladı üyelere, "ne diyorsunuz?"
carlisle tekrardan konuştu, "soul'un üzerine suç atmak nasıl hissettirdi? muradına erdin mi?"
mavi saldırırcasına carlis'in üzerine yürümeye başladı, "orospu çocukluğu yapma bana karşımda."
mateo hemen ayaklandı, mavi'yi omuzlarından tutarak oturtmaya çalıştı.
"ikiniz de sakin olur musunuz?"
carlisle sözünü bitirememişti, "ve bu gece, evde olmadığını nereden bileceğiz biz senin? suji, rudy'i aldığında kan yüzünde kurumuş muydu?"
suji kafasını yere eğdi, elleri yüzünde cevap verdi sessizce, "hayır."
carlisle tekrardan güldü ve mavi'ye döndü, "eğer önceden yapılsaydı kanlar yüzünde kurumuş olurdu, silmesi ise oldukça zor olurdu. fakat kan tazeydi, girer girmez onun baygınlığını fırsat bulup kafasına bir şey geçirmediğin ne malum? nasıl kanıtlayabilirsin bunu bize?"
mavi, "gerçekten içerde değildim, neden inanmıyorsunuz?". mavi'nin gözleri yavaşça dolmaya başlıyordu, ağır gelmişti.
mavi, "soul'un yapmadığı ne malum peki? bir kanıtınız var mı? geldiğimde hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davrandı, her zamankinden daha tuhaf davranıyordu. ayrıca eve öyle bir hızla girdim ki, duymaması imkansız, anlıyor musun?"
carlisle yanından çıkardığı bilgisayar ve kulaklığı ortaya attı, "soul'un o saatlerde hep dizi izlediğini hepimiz biliyoruz. bak, 2. saatinde dizinin. ayrıca kulaklığının şarjı ise halen 80'de kalmış. seni duyamazdu, zaten odamız en arka tarafta, oraya ses dahi gelmiyor, bilgisayar, kulaklık derken seni duyması imkansızdı mavi."
ryo araya girdi ardından,
"çocuklar, daha fazla ses yapmasanız iyi olacak, ash ve rudy rahatsız olabilir. carlisle ve mavi siz de sakinleşip odanıza geçin lütfen. rudy uyandığında gerçekleri öğreneceğiz, anladınız mı? şimdi bırakın dinlensin, sabaha konuşuruz bunları, saat oldukça geç olmuş, kimse çalışmasın. yatın uyuyun."mavi ilk ayağa kalkan oldu. sinirle odasına doğru ilerledi ve kapıyı hızlıca kapattı. mateo onun bu halini gördükten sonra hemen arkasından gidiverdi.
ardından biraz sessizlik oluştu. zolita ayağa kalktı "biz bu yatakları değişemiyor muyuz? yenilerini alalım artık? iki kişilik yatakta yatmaktan çok sıkıldım poi bana hiç yorgan bırakmıyor?"
sonra suji, zolita'ya baktı. "10 kişiye 10 tekli yatak. paramız mı var sence? hepimiz öğrenciyiz. hepimiz ikili yataklarda yatmak zorundayız. eğer o kadar sıkıntıysa sana bir yorgan verebilirim."
poi, yan gözle zolita'ya baktı, "prensesin bir gece üstü açık kaldı diye ağlar hemen."
zolita, poi'ye vurarak ve onu da alarak odalarına doğru ilerlemeye başladı, "şerefsiz.."
herkes gittiğinde suji, carlis'e döndü.
"mavi'nin üzerine gitme, o da ne dediğini bilmiyor, son 1 aydır yaşadıklarımız normal değil. üzerinize gitmeyin birbirinizin. soul'un yanında ol bu gece, rudy'e bakacağım bende bu gece, iyi geceler şimdi."carlisle onaylar şekilde kafasını salladı ve odalarına dağıldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lights out | dream
Siêu nhiênkapının ardında neler oluyor? veyahut o sesler nereden geliyor? aralarından birinin yapmış olma olasılığı var mıydı? ☆ 10dream