10

34 5 8
                                    

"günaydın çocuklar."

herkes salonun bir kenarında otururken ryo mutlu bir yüz ifadesi ile içeri girdi, diğerlerinin yanına oturdu. bazıları telefonları ile ilgileniyor, bazıları ise kendi aralarında güle eğlene sohbet ediyorlardı.

"of ne uyudum ama bu gece...", zolita rahatlamış bir yüz ifadesi ile cevap verdi.

"gerçekten bende biliyor musun, fazlasıyla rahattı." carlis de gülerek ona katılmıştı.

"tek ses dahi duymadan uyumuşum bugün ben de, çok tuhaf, genelde sürekli uyanıyordum." mavi de mutlu bir şekilde cevap verdi.

"acıkmışsınızdır, kahvaltıda ne yersiniz?" ash arkadaşlarına bakarak sordu.

poi öne çıktı, "geçen ki tarifin çok hoşumuza gitmişti, hatırlıyor musun? yine ondan yapsan çok güzel olur." .

ash, "tamam o zaman, ben sebze toplayıp geliyorum hemen, merak etmeyin bu sefer gerçekten sebze toplayacağım." gülerek konuştu ve oturduğu yerden kalktı.

suji arkadaşlarına bakındı korkmuş gözlerle, ardından mavi'ye döndü ve sessizce sordu; "mateo uyuyor mu?"

mavi, suji'ye baktı, "yoo, okulda değil miydi?"

suji, "mavi, bugün cumartesi, nerede olduğunu biliyor musun?"

mavi duraksadı, "bilmiyorum, uyandığımda yanımda göremedim. lavaboda da yoktu, sabahtan beri hiç görmedim, kütüphaneye gitmiş olmasın?"

suji, "iyi de, bugün kütüphanede tamirat var, nereye gitmiş olabilir?"

mavi düşünmeye başladı, "dün gece en kısa sürede ailesinin yanına gideceğini söylemişti, oraya gitmiş olmasın?"

suji, "olabilir, valizi halen duruyor mu, odanıza bakar mısın?"

mavi hemen yerinden kalktı, "hemen!"

mavi hızlı adımlarla odalarına çıktı, camı açtı, dolaba doğrı yöneldi. dolabı açtı ve valizin halen yerinde olduğunu gördü. mateo fazlasıyla dağınık biriydi, onun üstünü değiştiği zaman her yerde kıyafet buluyordu mavi, fakat etraf temizdi, dün gece bıraktıkları gibi. yatağına baktığında dağınık olduğunu gördü, her sabah yatağını toplaması için azarlardı onu mavi bu sefer toplamamıştı, görünüşe göre nereye gittiyse işi fazla acil olması gerekiyordu. üstünü bile değişmeden nereye gidecekti?

mavi merdivenlerden hızlıca indi ve suji'nin yanına vardı,
"suji, gitmemiş oraya fakat üstünü bile değişmeden bir yerlere gitmiş gibi görünüyor."

suji'nin gözleri büyüdü, "o asla telefonundan ayrı kalamaz, hiçbir yere onsuz gidemez, ara onu."

mavi telefonunu eline aldı, rehberindeki 'mmammateo' adlı kişiyi aramaya çalıştı. kendi içinden, 'lütfen aç mateo lütfen' diye geçirmeden edemiyordu, çünkü onu merak etmişti oldukça.

ve, telefonun yukarı kattan sesi gelmeye başladı. suji ve mavi korkmuş gözlerle birbirlerine kitlendiler. ne yapacaklarını bilmiyorlardı. korkmuşlardı oldukça, kimseyi endişelendirmemek için bir şey dememişlerdi halen.

mavi titremeye başlamıştı, "ne yapacağız suji, ona bir şey olmuş olmasın."

suji, mavi'nin elini tuttu, "sakin ol, bir şey olmamıştır, önce annesini sonra da sevgilisi ile konuşacağım."

suji, telefonunu eline aldı ve ilk önce annesini aramaya çalıştı,

suji: merhaba, rahatsız ettiğim için üzgünüm, mateo yanınızda mı acaba?

y: hayır... neden sordun? bir şey mi oldu oğluma?

suji: hayır hayır geldi şimdi kusuruma bakmayın iyi günler dilerim

suji, mavi'ye döndü, "annesinin haberi yok anlaşılan zaten kadın başka şehirde, sevgilisini arayalım

suji: merhaba, bir şey sorabilir miyim?

k: tabii

suji: mateo ile hiç görüştün mü dün geceden beri?

k: bende size onu soracaktım... dün gece 2 gibi iyi geceler mesajı attı ve beraber uyuduk. sabah kalktığında genelde 9 buçuk gibi günaydın mesajı atardı, fakat bugün atmadı bende oldukça merak ettim.

suji: anlıyorum, bulduğumuzda sana da haber edeceğiz, merak etmene gerek yok

k: bekliyorum suji

"bilmiyor...", suji kafasını elleri arasına aldı ve yere eğildi, "o da bilmiyor."

mavi, arkadaşlarına döndü, "bugün mateo'yu gören oldu mu?"

herkes hep bir ağzıdan aynısını söyledi, "hayır."

mavi, "peki, gece herhangi bir ses duyan oldu mu?"

soul arkadaşlarına bakarak konuştu, "bugün hepimiz fazlasıyla derin uyumuşuz, ses falan duymadım, duyduysam da sadece yağmur ve gök gürültüsüydü."

mavi, "mateo kayıp, telefonu bile evde, siz düşünün."

ryo ayağa kalktı, "yenisini kaldıracak gibi değilim, bekleyin geceye kadar, mateo'nun gece dışarı tek başına çıkamayacak kadar korkak olduğunu hepimiz biliyoruz. eninde sonunda gece olmadan dönecektir. belli ki işi var. buradan başka gidecek yeri de yok, tek sevgilisi var, o da haber eder zaten. bekleyin biraz."

ash içeri girdi, "ryo haklı, psikolojiniz bozuk biliyorum, fakat bu gerçekten de mateo'nun bir işi olabilir. sakin olun ve bekleyin, hadi gelin yemeğe."

herkes bunu kabullenip sakin kalmaya çalıştı ve yemek masasına doğru yürümeye başladı. bazılarının içinde halen kuşku olsa da ellerinden bir şey gelecek gibi değildi, hiçbir şey de belli değildi bu yüzden susmak zorunda kaldılar.

lights out | dreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin