04

23 3 14
                                    

"fakülte aptal adamlarla dolu gerçekten,"

carlis içeri gülerek girdi, yanında soul'da vardı.

"o çocuk kendini ne sanıyordu? laf söylediğinde göt gibi kalması çok iyiydi gerçekten"

ash yüksek sesle herkesi yemeğe çağırıyordu.

"yemek vakti, acele edin!"

"hadi carlis, çok açım"

"bi de bana sor soul..."

yukardakiler yemeğe iniyor, işini bırakan masaya yürüyordu. herkes oturmuş güzelce yemek yerken poi inmemişti.

ash odasına çıktı, kapıyı biraz açtı ve ona seslendi.
"hadi poi, yemek soğuyor demedim mi aşağıda?"

"geliyorum ash, teşekkür ederim"

poi bilgisayarını kapattı, yatağından indi ve aşağı doğru normal adımlarla inmeye başladı. herkes yemek yiyordu. masaya oturdu. kendi tabağındaki çorbaya baktı ve bir kaşık aldı.

"cidden efsane olmuş, ash bir şefsin-
ash? ash nerde?"

carlis kafasını kaldırdı ve poi'ye baktı.

"o biraz sebze toplamaya çıktı bahçeye. gelir birazdan."

"ne zaman çıktı?"

"bizi yemeğe çağırır çağırmaz dışarı çıktı, halen de gelmedi."

"nasıl yani? az önce yanımdaydı?"

rudy, poi'ye dönerek.

"sen evde yata yata kafayı sıyırdın bence, bak geldi."

"beğendiniz mi çorbayı? özel tarifim."

gülümseyerek poi'ye döndü.

"gelmeyeceksin sanmıştım poi, beğendin mi?"

"beğendim fakat zaten beni sen çağır-"

suji içeri girdi yüksek bir sesle. herkese bakarak masanın başına geldi.

"yemeğinizi yiyin, alışverişe çıkmamız gerekiyor, ash yiyecek listesi yap, diğerleri de neye ihtiyacı varsa yazsın, mateo sende benimle geliyorsun."

"suji kaç defa dedim ben taşıyamıyorum diye"

"mateo yaptığın tek şey mağaza içinde poşetleri taşımak, çok konuşmasan iyi edersin. sizde hemen yiyin bulaşık yıkama sırası soul'da olması gerek bugün."

herkes onaylayıp yemeğine devam etti. poi yemekten kalktı, "doydum, afiyet olsun."

odasına gitti ve yatağına uzandı iyice. zaman algısını mı yitirmişti, yoksa suji yerine ash'i mi görmüştü anlayamamıştı. ama kesinlikle yanlış yaptığından emindi.

ihtiyacı olan bir şeyleri düşünmeye başladı fakat aklına hiçbir şey gelmiyordu. bu yüzden boşverdi ve uyumaya çalıştı, fazlasıyla yorgun hissediyordu kendini.

"zolita nerde bu poi? alışverişe gideceğiz demedik mi neden bir şeyler yazmadı bu herif?"

"bilmiyorum suji uyumuş o, ama onun yerine ben yazarım biliyorum sonuçta."

"öyle diyorsan."

lights out | dreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin