ORTAK

99 70 62
                                    

Şarkı önerisi : elini ver

  Bu bölümü " biri kitap mı dedi " gurubunda  ki arkadaşlarıma ithaf ediyorum

DUYGU ATMACA' NIN AĞZINDAN

Türkiye dönmüştük ve gayette başarılı bir görev olmuştu törör örgütlerinin yeni hamlesini öğrenmiş olduk ve onlardan bir adım öndeydik şu an ise yeni projemin son dokunuşları yapıyordum ve bu projeyi harekete geçirmek için iki yıldır gece gündüz demeden çalışıyordum ve bu proje için ortaklara ihtiyacım vardı ama güven sorunum olduğu için sınıf arkadaşlarımla bu projeyi yöneteceğim toplam yedi kişiydik sınıfta en güvenilir onlardı bu kişiler Tuana Yıldırım, Nehir Yıldız , Cennet Yılmaz ,Efe Oral , Can Demir ve Ferit Korkmaz dır

Ve bu arkadaşlar birbiriyle sevgiliydi nehir efeyle cennet canla ve tuana feritle sevgiliydi araların da tek sevgilisi olmayan bendim zaten hiç bir zaman birisinden hoşlamadım yada sevgili olmadım daha çok onlardan nefret ettim galiba karşı cinsi hiç sevmedim gerçi hemcinslerimi sevdigim söylenmez istisnalar dışın da kapı çaldı "gir " diye onay verdim asistanım nazlı " efendim bir beyfendi sizinle görüşmek istiyor " dedi kaşlarımı çattım çünkü kimseyle görürmem yoktu " kim nazlı " dedim " efendim Daglarca Holding gurubunun sahibi Alparslan Daglarca " dedi bu adam neden geldi yada kendisi niye geldi bu sorularımın cevabı o adam da
" tamam içeri al " dedim başını salladı ve çıktı odadan ben de koltuğuma oturdum kapı tekrar tıklandı " gel" dedim tekrardan içeriye girdi ve bana " merhaba Duygu hanım ben Alparslan Daglarca " diye kendini tanıttı ve elini uzattı uzattıgı elini sıktım "memnun oldum buyrun oturun " dedim masanın yanında ki koltuğu elimle göstererek başını salladı ve oturdu " öncelikle buraya geliş amacım sizin projenize katılmak isteğimden" dedi kaşlarımı çattım
" hangi projeden bahsediyorsunuz " dedim derin bir nefes aldı " adını belirlemediginiz yetim çocuklara yardım projesinden " dedi kaşlarım daha da çatıldı bu proje gizliydi ortak olacağım kişiler bile yüzeysel biliyordu " bu projeyi yapılacağını nerden biliyorsunuz bu proje gizli " dedim " evet gizli o yüzden bizzat ben geldim sizinle görüşmeye amacım şirketlerinizi yada projenizi mahvetmek değil çoçuklara yardım etmek sizde biliyorsunuz milyonlarca çoçuk var yardım bekleyen ikimizin de şirketleri güçlü ve türkiye de en iyileriyiz hatta dünya da bile sayılı şirketlere girmek üzereyiz güçlerimizi birleştirmeliyiz ki çocuklara daha fazla yardım yapalım ben bir kaç dosya hazırladım bakmanızı istiyorum" dedi doğru söylüyordu ama benim güven proglemim vardı derin bir nefes aldım ve uzattığı dosyaları aldım ilk baştakini açıp baktım inceledikten sonra " tamam ama ya güven seçtiğim ortaklara bile güvenmiyorum size neden güveniyim alparslan bey " dedim başını sallayarak beni onayladı
"Dedikleriniz de haklısınız ama iş dünyasın da güven diye bir şey yoktur bunu en iyi bizlerin bilmesi gerekiyor her an tetikte olmamız gerekiyor sadece iş dünyası için demiyorum bu devirde de güven diye bir şey yoktur yani bana güvenmeyin demiyorum güvenin inanın ki birisini arkadan bıçaklayacak bir ş* refsiz degilim " dedi haklıydı başımı salladım " tamam ama en ufak bir hatada bedelini ödersiniz dosyalar ben kalsın inceledigim de yollar yada getirim bir gün sonra ortaklarla yemek yiyeceğiz hepsini tanıdığım ve beni tanıkları için direk çalışmalara başlayacağız siz de benimle geleceksiniz sizi onlarla tanıştırmam gerekiyor ve kimler ne yapacak onlara karar vereceğiz " dedim
" anladım yarın görüşmek üzere o zaman duygu hanım " dedi elini uzatarak " aynen alparslan bey " dedim ve elini sıktım

***

Bu gün toplantı günüydü şu an şirkette evrakları ve dosyaları topluyordum alparslan daglarcayı araştırmak için bir adam görevlendirmiştim dün ama hala araştırıyor alparslan beyle beraber gidecektik restorana güvenlik önlemleri almıştım çünkü sekiz şirketin en gizli dosyaları olacaktı orda ve çalınırsa hepsi iflas ederdi bu yüzden restoranı kappatırmış içerisini kontrol ettirmiştim garsonları bile ben belirlemiştim kapı tıklandı " gel" dedim kapı açıldı gelen kadir di özel korumam ve söförümdü " efendim araba hazır restorana gitmek için yemeğe bir saat kaldı çıkalım mı " diye sordu " tamam çıkalım alparslan bey de bizimle gelecek " dedim başını salladı ve çıktı ben de iş çantamı ve el çantamı aldım ve çıktım asansöre bindim ve zemin katı tuşladım bir dakika sonra asansörden indim ve şirketten çıktım kadir arabanın arka kapısını açtı oturdum kapattı sürücü koltuğuna geçti ve arabayı sürmeye başladı bir kaç dakika sonra " efendim alparslan beyi nerden alıcagız " dedi " bir dakika kadir " dedim ve telefonumdan alparslan beyin numarasını bulup aradım "merhaba alparslan bey sizi nerden alalım " dedim " merhaba duygu hanım ben restoranın yakınındayım zaten sizi beklerim araba da " dedi " tamam alparslan bey biz de on dakika sonra oradayız " dedim " tamam bekliyorum görüşürüz " dedi " görüşürüz" diyip telefonu kapattım " kadir direk restorana sür orda bizi bekliyor " dedim kafasını sallayarak beni onayladı yaklaşık on dakika sonra restoranın önünde araba durdu kadir hızla inip kapımı açtı indim ve çantalarımı aldım bir arabada bize yaklaşıp durdu ve alparslan bey arabadan indi yanıma geldi " tekrar merhaba duygu hanım " dedi başımı salladım " size de alparslan bey içeri geçelim dedim başını sallayarak beni onayladı

Restorana giriş yapmıştık ve masaya doğru gidiyorduk her kes gelmişti ve sohbet ediyorlardı bizi ilk fark eden cennet olmuştu cennet ayağa kalkıp bana dogru gelip sarıldı böylece diğerleri de bizi fark etti cennet alparslan beye baktı " duygu kim bu adam yeni koruman mı ? kadiri kovdun mu ? " diye sorularını sordu derin bir nefes aldım " öncelikle alparslan bey korumam değil yeni ortagımız ve kadiri kovmadım işini iyi yapan kişileri kovmam " dedim ve alparslan beye dönüp " Cennet Yılmaz Yılmaz şirketinin sahibi " dedim el sıkıştılar sonra her kesle tanıştı masa oturmuştuk her kes elinde ki menüye bakıyordu hepsine tek tek baktım ve önüme döndüm galiba balık şiparişi verecektim en cazip olanı uydu

Garson gelince ilk tuana söyledi " ben suşi alacağım yanın da içecek olarak viski alırım seks olsun " dedi midem bulandı cidden çiğ balıkmı yiyecekti cennet ne yemek istediğini söylemeye başladı " ben tiryaki soslu somon balığı içecek olarak ta beyaz şarap " dedi istediği yemek umarım çiğ değildir . Nehir de menüye tekrar baktı " ben ıstakoz yiyeceğim içecek olarak rakı alırım " dedi gerçekten o kabuklu şeyi mi yiyecekti umarım kusmam masaya bakarak bunları düşünüyordum birisi omzuma dokununca ona baktım alparslan bey di " duygu hanım iyi misiniz seslendik duymadınız " dedi gerçekten duymamıştım" iyim dalmışım öyle her kes siparişini verdi mi " diye sordum " hayır erkekler kaldı ve siz " dedi kaşlarımı çattım " neden sipariş vermediniz " dedim ferit " centilmenlik bilirsiniz ilk bayanlar " dedi anlamıştım yüzümü buruştirdum " ben balık alacağım ama düz balık pişmiş çiğ değil yanın da kırmızı şarap içerim " dedim bu dediğime güldüler " hiç degişmemişsin duygu hala igreniyormusun bu yemeklerden " dedi nehir " ben de sorun yok yani pişmemiş igrenç bir şeyi niye yiyim ateş keşfedildi haberiniz var mı ? Kabuklu canlılardan nefret ederim buharla bişirilmiş ve çiğ bir balığa sos koyup veriyorlar bunları yiyen kişilerde sorun var ne güzel pişmiş balığın üzerine limon sık ye diğerlerinden bin kat daha güzel " dedim bu dediğime daha da güldüler alparslan bey de " bence de duygu hanım haklı ben ona katılıyorum ve ona eşlik edeceğim" dedi araların da gülmeyen tek oydu galiba o da sevmiyordu kim sever ki bu yemekleri diğerleri de sevgililerini destekleyip aynılarını sipariş ettiler iki yıldır görüşmüyorduk Tuana ve Ferit nişanlanacaklardı haftaya bence birbirlerine yakışıyorlardı bence de evlesinler cennet ve can nişanlılardı en son ama sevgiler günün de canın süpriziyle nikahlanmışlardı dügün gelecek ayda olacaktı efe ise nehire evlenme teklifi yapmıştı o da kabul etmişti " nehir o şeyi nasıl yiyorsun " diye sordum önünde ıstakoz vardı ve yiyordu sonra da yosun salatası yemeye başladı " duygu tadına bak bayılacaksın " dedi ve yosun salatasını yemeye devam etti daha fazla bakamadım önüme döndüm doğdukların da " garson çağırayım şunları götürsün midem kalktı bir daha böyle bir restorana gelmeyeceğim gerekirse sizi taş ocagına götürür karışık kebap yedirim " dedim alparslan bey
" benim gittiğim bir taş ocağı vardı oraya artık gideriz balık yiyemedim resmen aç kaldım bir daha sizin belirlediğiniz yere gelmeyeceğim kendim beliryecegim " dedi" amma mızmızlandınız çoçuk gibisiniz " dedi can ona ters bir bakış attım cennet bana bakarak " alparslanla aranızda bir şey varmı duygu sevgili misiniz ? " dedi ikimiz de aynı anda

" hayır duygu hanımla aramızda bir şey yok "

" hayır alparslan beyle aramızda bir şey yok " dedik

Nehir gülerek içkisini yudumladı
" sakin olun çocuk yaptınız mı? diye sormadı sevgili misiniz ? Diye sordu ne bu hiddet ve acele " dedi benle alparslan bey burnumuzdan soluyarak ikisine sert bakışlarla baktık " yeter bu kadar eğlence " dedim garsona işaret edip yemekleri götürmesini istedim masa temizlenince " asıl konumuza gelelim bildiğiniz üzere bir sürü çoçuk okutulumuyor " dedim hepsine tek tek baktım " bizim burda toplanma amacımız bu çoçuklara yardım etmek ama önceliğimiz kız çoçukları çünkü erkekler her yerde iş bulabilir her işi yapa bilir ama kızlar yapamaz kızların oluşmamasınin sebebi erken yaşta zorla evlilik , ' kızdır o ne okuması otursun anasının yanın da' düşüncesi , yetim ve öksüz olmaları ve ekonomik yetersizlik " dedim derin bir nefes aldım" biz ilk bu düşünceleri ve sorunları çözmeliyiz ama ilk kızlar bu düşünceleri yıkmlalıyız kadınların da güçlü olduğunu her mesleği yapabileceklerini öğreneceğiz aynı zaman da Türkiye Cumhuriyetini geliştirecegiz ve bunu kız çocuklarıyla yapacağız böylece o düşünceler yıkılacak kız çoçuklarını okumaya tevşik edecekler " dedim Tuana benim konuşmamı bittiğini anlayıp söze girdi " güzel bir proje ama aklıma bir şey takıldı Türkiye Cumhuriyetini geliştireceğiz diyorsun okuyup yurt dışında meslegini yapmak varken niye burda kalsınlar illaki beyin göçü yapacaklardır " dedi tam konuşacaktım ki alparslan bey
" engelleyeceğiz  dedi 

Ben  geldim aslında burda bitirmeyecektim ama  atmak istedim bölümü iyi okumalar

SON UMUT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin