Ya ben gereksiz bi sekilde cakal falan dinliyorum ve sarıyo bu hastalıgın tedavisini bilen var mi spoti hesabımda ilk 5e girer diye korkuyom ama dinlemeden de durulmuyo
Neyse yorum atin lutfen optum
-
Telefonumdan gelen tanıdık melodiyi duyduğumda yan döndüm, yatağın öbür ucunda duran telefonumu aldım ve alarmı kapattım.
İlaç saati..
Doğruldum ve komodinimin üstünde duran büyük şişeden bardağıma su doldurdum. İlaç kutumdan bir tane hapı alıp dudaklarımın arasına yerleştirdim ve suyla yuttum.
"Acıktım.." dedim kendi kendime mızmızlanarak. Evde kimse yoktu, ailem iş için Londra'daydı. İlacım iyice uyku yapmadan önce karnımı doyurmam gerekiyordu. Uykumdan daha sıyrılamamış olmamın etkisiyle sarhoş gibi yürüyerek mutfağa ulaştım. Buzdolabını açıp eğildim.
Koskocaman evde hiç mi yiyecek bir şey olmaz..
Gerçi bir tık benim suçumdu sanki. İki gündür annemin hazırladıklarını aç hissetmediğim için yememiştim, bu sabah da bozulduğu için çöpe atmak zorunda kalmıştım.
Buzdolabını kapatıp telefonumu açtım. Yemek mi sipariş etsem..
Gerçi hemen yakınımda kocaman market vardı, yemek siparişini bekleyemeyecek kadar açtım.
Üstüme siyah bir hırka geçirdim,altımda zaten şort vardı, eve geldikten sonra üzerimi değişmeden uyuyakalmıştım. Anahtarımı alıp cebime attıktan sonra elinde telefonumla birlikte dışarı çıktım. Birkaç adım mesafedeki markete girdikten sonra kendime yiyebileceğim pratik bir şeyler bakmaya başladım.
Bir market sepeti alıp kimchi reyonundan 2 paket, 1 paket de hazır mandu aldım ve kasaya yürümeye başladım.
Tam o sırada gördüğüm tanıdık bedenle duraksadım. Başını kaldırıp bana baktığında göz göze geldik. Yüzü öyle ifadesizdi ki, bakışları altında ezildim.
Aşık olmaktan başka bir şey yapmamıştım. Benden neden bu kadar nefret etmişti?
Kısa bir bakışmadan sonra 15 yıldır tanıdığım yabancı, yanımdan tek kelime dahi etmeden geçip gitti. Gözlerimin dolmasını engellemeye çalıştım çaresizce. Kapüşonumu takıp yürümeye devam ettim. Aldıklarımı ödeyip hızlıca marketten çıktım ve eve geri döndüm.
Eve girdiğimde elimdeki poşeti öfkeyle rastgele bir kenara fırlatıp odama girdim. Kapıyı sertçe kapatıp marketten beri içimde tuttuğum hıçkırıklarımı serbest bıraktım.
Titrek bir nefes alırken ellerimi saçlarımdan geçirip çekiştirmeye başladım."Lisa-yah~ Yanıma gel hadi.."
Nazlı nazlı konuşurken yanına doğru ilerledim. "Cips alalım mı? Akşam sizde kalırım."
"Al al, iyi gider." dedim onu onaylayarak. Cipsi alıp market arabasına koydu. "Başka bir şeyler daha alalım, çok açım."
"Mandu alalım." dedim ve ona sarılarak dişlerimi yanaklarına geçirdim. "Ah.. Köpek seni! Rahat bırak yanaklarımı."
Omzuma hafifçe vurduğunda omuz silktim. "Acımadı ki."
"Acısın diye yapmadım. Ama çok ısrar ettin." diyerek daha sert vurunca bu sefer acıyla inledim. "Of geri zekâlı.. Kaş yap dedik göz çıkarıyorsun sen de..."
Yüzünde salak bir sırıtış belirdiğinde tehditkar bir ifadeye büründüm, "Isırırım bak." Ona doğru bir adım daha yaklaştığında resmen kaçtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Smoking, Alcohol or Love | JenLisa
FanfictionKüçüklüğünde yaşadığı ve yaşamaya devam ettiği sıkıntılar yüzünden Borderline kişilik bozukluğuna sahip olan Jennie; en yakın arkadaşı Lisa'nın kendisine aşkını itiraf etmesiyle birlikte ondan beklenilmeyen tutumlar sergilemeye başlar. - "İnsanı en...