thirty four

94 20 6
                                    

"Suga-nim. Erkek arkadaşınız sizinle görüşmek istiyor." Stüdyosunun kapısında bekleyen Aeri'ye "Gelsin." diyerek cevap verdi Yoongi.

Önceki gün çıkan haberlerden sonra Taemin ve şirketin CEO'su arasında işler kızışmıştı. Hemen ardından Taemin hukuk ekibine bu haberi kimin çıkardığını en kısa zamanda bulmalarını söylemişti.

O zamandan beri Yoongi stüdyosundaki siyah koltukta yatarak tavanı izlemişti. Arkadaşlarının sorularını geçiştirmişti çünkü ne cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu. Sırrını bilen kişi sayısı zaten sınırlıydı ve ona bunu yapacak kadar nefret dolu birini tanımıyordu.

Sabahın ilk ışıklarında uyanıp olayları öğrenen Hoseok ise hızlı bir şekilde sevgilisinden şirketin adresini alıp yanına gelmişti.

Kapıdan giren sevgilisini görmesiyle Yoongi'nin gözleri doldu. "Güzelim..." diye mırıldandı hızlı adımlarla yanına gelip oturan Hoseok. Kollarını sevgilisinin beline sarıp onu kendisine çekti. Sonunda istediği kişiye sarılmanın verdiği rahatlıkla göz yaşlarına boğuldu Yoongi. Neden ağladığını bile bilmiyordu.

"Ağlama güzelim, her şey düzelecek." Saçına art arda öpücük kondurdu. "Nasıl düzelecek ki? 1 saat sonra albüm yayınlanıyor." Burnunu çekti ve Hoseok'un kucağına iyice yerleştirdikten sonra başını boyun girintisine soktu. "Ortalık o kadar karışık ki..."

"Sorun yok bebeğim. Yolda yorumları okudum, Armyler seni desteklediğini söylüyor." Yoongi başını kaldırmadan konuştu. "En azından onlar benimle ama yine de..." nefesini düzenledi ve titrek sesle konuşmaya devam etti. "Özel bir şekilde öğrenmelerini istemiştim."

Hoseok kıkırdadı. "Bu da özel bence. Yattıkları koltukta internette gezinirken birden idollerinin yüzünü görüyorlar. Hepsine eğlenceli bir hikaye olmuştur." Onun dedikleriyle gülümsedi uzun saçlı olan.

"Gay olmam daha çok tepki gördü. CEO haber yalanlamamı söyledi." Hoseok tepkisiz kalıp sevgilisinin belini okşamaya devam etti. "Sen ne yapmak istiyorsun peki?"

"Kabul etmedim. Olduğumundan farklı biri gibi göstermek istemiyorum kendimi." Başını sonunda sevgilisinin boynundan kaldırdı. "Yüzümün açıklanmasından ve eşcinsel olmamın ifşalanmasından çok senin fotoğraflarının olmasına sinirlendim. Seninle bu konu hakkında konuşmamıştık bile. Şimdi her yerde göz önünde olacaksın, sen fark etmeden fotoğrafların çekilecek, özel hayatın kalmayacak." Hoseok gülümsedi. "Güzelim, sen neden beni düşünüyorsun ki şu an? Benim özel hayatım senden ibaret." Dudaklarını sevgilisiyle kısa bir süre için birleştirdi. "Bunun için üzülme-"

Kapı hızlı bir şekilde açıldı. Hoseok refleksle Yoongi'yi daha sıkı tutmaya başladı.

"Birtanem, iyi misin?" diye mırıldandı içeri giren iki erkekten biri. Arkadan gelen kapıyı kapatıp sırtını duvara yaslamıştı. "Hyung?" dedi Yoongi ağlamaklı bir sesle. Sevgilisinin kucağından inerek kendisiyle aynı boylardaki adama sarıldı. Hoseok kafası karışık bir şekilde daha önce görmediği, kendisinden bir haylı büyük olan iki adama bakıyordu. Abisiyle kucaklaşmayı bitiren Yoongi geri çekilip gözlerini sildi.

Sevgilisini elinden tutarak ayağa kaldırdı. "Arkamdaki ucube görünümlü kişi Taemin hyung, menajerim. Bu da abim Yeongsu." Hoseok önce menajere dönüp doksan derece eğildi "Memnun oldum." diye mırıldandı ve aynısını Yoongi'nin abisine bakarak tekrarladı.

"Hyunglarım, işte sevgilim Hoseok."

Yeongsu kaşlarını çattı. "Seni üzen lavuk bu yani?" dedi yavaş adımlarla Hoseok'un üzerine yürürken. "Hyung! Hayır, ben platonikkendi o." Hoseok kendisine doğru atılan her adımda tedirginlik içinde geriye doğru yürüyordu. "Sonuçtu üzdü ama, değil mi? Benim biricik kardeşimi üzdü."

where is your heart? | sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin