Hoseok odaklanmış bir şekilde elindeki iki kravata bakıyordu. "Aşkım, nereye gidiyoruz söylesene artık?" dedi sessizliğe daha fazla tahammül edemeyen Yoongi.
"Sürpriz."
"Sürekli bunu diyorsun! Düzgün bir açıklama yap."
Hoseok sonunda karar verip elindeki kravatla sevgilisine döndü. "Bak benimki lacivert, seninki bebek mavisi. Çok sevimli olacağız." diyerek kravatı bağladı.
Yoongi tek kaşını kaldırdı. "Evlenme teklifi falan etmeyeceksin değil mi? Army yüzümü ve gay olmamı yeni sindirdi. Evlilik haberlerim çıkarsa turda 3-5 kişiye çalarım şarkıları."
Hoseok burnuna bir öpücük bıraktı. "Yok, onun için daha erken."
"Ne yani? Planlıyor musun?" dedi gülerek.
Hoseok omzu silkti ve ceketi Yoongi'ye giydirirken konuştu: "Tabi ki. Bulmuşum yakışıklı zengin çocuğu. Kocam yapmazsam gözüm açık giderim."
"Sırf param için yani?" dedi gözlerini kısan Yoongi. "Hayır, yatakta da iyisin." Uzun saçlı olan bir küfür mırıldanıp sevgilisini omzundan itti. Küfür etmeye devam ederek giyinme odasından çıktı. Hoseok kahkaha atarak peşinden gitti.
"Gelme! Defol!" diye bağırdı Yoongi. Hoseok ise onu bileğinden tutarak kendisine çekti. "Ama güzelim, yalan söylediğimi iddia edemezsin." diye fısıldadı dudaklarına doğru. Yoongi kendisine hakim olamayarak sahte sinirini sonlandırdı ve ağzını sulandıran pembe dudaklara kapandı.
Hoseok elleriye sevgilisinin belini sardı. Bunu yapmayı çok seviyordu. Tanrının kendisini bunu yapması için yarattığına inanacak kadar çok. Kolları arasında titreyen, bir gençlik aşkından çok daha fazlası olan, uğrunda varını yoğunu verebileceğine emin olduğu çocuğa tapmak için gelmişti dünyaya.
Dans eden dudaklarda üstün taraf şüphesiz kısa boylu olandı. Hoseok'un yavaşlığından usanmış bir şekilde hızla, şehvetle öpüyordu çocuğu.
Albüm yayınlanalı on gün olmuştu. Tahmin ettiği gibi dinleyen herkes sevmişti. Kendi rekorlarını kırmış, 18'inde Koreli bir dj olarak başarması beklenilenden çok daha fazlasını başarmıştı.
Skandallara gelince... Elbette cinsel kimliği yüzünden binlerce nefret yorumu almıştı. Sadece müziğine önem veren, kişisel hayatıyla ilgilenmeyenler ise çoğunluktaydı. Küçük bir kesim ise olayın şirket kontrolü altında bir promo taktiği olarak uygulandığını düşünüyordu.
Albümden üç gün sonra, bir canlı yayın açarak hayranlarından özür dilemişti. Onu hiç olmaması gereken bir şekilde öğrendikleri için... İlk defa bilerek ve isteyerek onların karşısına maskesiz çıkmış, autotune olmadan kendi çıplak sesiyle konuşmuştu. Bunu sevmişti. Karşısındakilerin gerçek Min Yoongi'yi ya da DJ SUGA'yı görmesini sevmişti.
Mahkemeye henüz çıkmamış Sanghun ve Myeong'a ne olacağı meçhuldu. Garam olayını ve daha önce işledikleri suçlarıda ele alan avukatına göre ise en az beş yıl hapis cezasına çarptırılacaklardı.
Tüm bu süreç boyunca yanında olan sevgilisine çok şey borçluydu. Ve bunu öpücüklerle ödemeye bayılıyordu.
Uzun öpüşmelerini bitiren Hoseok oldu. Alnını sevgilisinin alnına yasladı. "Güzelim, duralım." dedi nefes nefese. "Geç kalacağız." Dudaklarını büzdü Yoongi. "Gitmesek? Sen, ben ve yatak. Çok güzel olmaz mı?" Hoseok gülerek kızarmış dudakları birkaç saniye öptü. "Onu geceye saklasak?" Sevgilisi iç çekti. "Peki... Çıkalım hadi."
Hoseok babasından arabayı ödünç almıştı. "Ehliyetin olduğunu bilmiyordum bebeğim." diye mırıldandı Yoongi sevgilisinin açtığı kapıdan arabaya binerken. Hoseok sürücü koltuğuna oturduğunda gülümsedi. "Yok zaten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
where is your heart? | sope
Fiksi PenggemarYoongi, teması 'şimdiye kadar gördüğünüz en güzel şey' olan fotoğraf yarışmasında birinci olmuştu. Şöyle bir sorun vardı ki, fotoğraftaki okulun yakışıklı heteroseksüeli Jung Hoseok'tu. top: hoseok bottom: yoongi texting + düz yazı