1

1.3K 84 35
                                    

Şu an bu uçurumun başında sessiz gece ne kadarda huzur verici.

Durun durun! Daha kendimi tanıtmadım değilmi. Kendimi tanıtmak için bir sürü özelliğimi sayabilirim size.

Mesela dört dil biliyorum, üniversite sınavında ilk senede yirmi bir bin sıralama yaptım, resim çizmekte kendimce yetenekliyim, yemek yapmayı severim, sevdiklerime karşı kıskancım, dışarı karşı ne kadar soğuk dursam da içimde bana yapılan en ufak iyiliği günlerce unutmam, keman çalmaya çok isteyen ama bir türlü öğrenmeye vakit bulamamış 22 yaşında bir gencim.

Peki toplumun gözünde kimim?

Gayrimeşru çocuk, yuva yıkan, piç, babasının bile takmadığı, annesinin istemediği, üvey annesinin  acıyıp evine aldığı, üvey kardeşlerini kıskanan, asosyal, ezik, miras bölücü ve daha niceleri.

İşte herkesin gözünde ben böyle bir insanım.

Size hayat hikayemi kısa bir özet geçeyim. Ben Andrei Asaf KUTLU. Annem Katya ALİYEV'in  babam Birkan KUTLU ile Rusya'da  bir bar tuveletinde peydahladığı, tek gecelik aşkın meyvesi.

Tabi  tek gecelik olunca annem kürtaj yaptırmaya gidiyor ve son dakkika  duygusallaşıp  vaz geçiyor. Sadece ismini bildiği babama uzunca bir süre ulaşamıyor. Yaklaşık bir yıl kadar. Sonra babamı bulduğu gibi kariyerine bir engel olduğum için beni onun başına  atmaya çalışıyor. Ve sevgili babam yapıştırıyor ona cevabı: EVLİYİM!

Ulan  pezevenk! Madem evlisin, hatta biri benimle yaşıt 2 çocuğun var. NİYE O ZAMAN BAR KÖŞELERİNDE SÜRTÜYORSUN! Neyse sakinim. Nerde kalmıştım? Ha babam evliydi.

İşte ondan sonra benim annem diyor kariyer yapıcam, mankenim ben cart curt. Babam olacak  şerefsiz de diyor ki gel ben size Rusya'da  güzel bir villa yapayım, içindede senle çocuk kalın, ona da bakıcı tutarım, sende rahat rahat işinle ilgilenirsin. Ama bu olayı kimse duymasın. Annemde kabul ediyor tabi.

Gel zaman git zaman ben bakıcıların elinde altı yaşıma kadar büyüdüm. O sıralar annem kariyerinin en güzel döneminde olduğu için benimle pek ilgilenmiyordu.Tabi o zamana kadar babamda yılda bir falan uğrardı yanıma. Hatta bu gelişlerinden birinde ismimin yanına ASAF bile eklemişti. Dedemin ismiymiş! Bana hep Asaf diye sesleniyordu bu alçak.

Peki altı yaşımda ne mi oldu? Karısı beni öğrendi. Ayy ne heyecanlı ama dimi! Ama  babam olacak şerefsizle boşanmak yerine rusyalara kadar gelip annemden hesap sordu! Annemde benim senin kocanla işim yok oğluna baksın yeter, eğer isteseydim altı yıl önce yıkardım yuvanı diyince bu manyak delirdi! Görmeniz lazım her yere saldırıyor. Hizmetçiler izin verse annemi öldürecek!

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum hizmetçiler araya girmekten nasibini almış annemin başında saç kalmayıp evde kırılmadık eşya olmayıncaya kadar çıldırdı bu manyak. Sonra köşede kolonun arkasından kafasını uzatmış ağlayan beni görünce dondu. Onunla gözgöze gelince bende dondum, nasıl korkutucu bakıyor anlatamam. Annemin kafasından sakince ellerini çekti. Tabi annem yere yığıldı ağlıyor hizmetçiler de onun başına üşüştüler.

Tekrar sakin hareketlerle yere eğildi, annemin Fransa'dan getirttiği antika vazosunun kırılmış parçalarından birtane aldı ve bana bakarak yürümeye başladı. Tekrar göz göze geldiğimizde sırıttı ve giderek yaklaştı. Hareket edemiyordum. Size yemin ederim o kadar korkmuştum ki  hareket dahi edemiyordum. Vazonun parçası olan elini yuları kaldırdı tam bana doğru hızla indiriyordu ki eli havada kaldı. Onunla birlikte bende arkasına baktım babam tutuyordu elini. Debelenmeye başlayınca daha sıkı tuttu ve bana KAÇ! diye bağırdı. Bedenimin ipleri emriyle çözüldü sanki. Hemen odama koştum ve kapıyı arkamdan üç kez kilitledim.

ANDREİ (BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin