5

909 79 35
                                    

Hafta sonu olmasının rahatlığı ile yataktan çıkmak için öğlen olmasını beklemişti. Böyle zamanlarda zaten uyku en güzel ilaçtı ve dinlendiğini hissediyordu. Akşam ise dinç bir şekilde belki işe giderdi. Bir kaç gündür Cihan onu aramamış olsa da kendisi arayacaktı. Bu kadar uzun süre boş kalmayı sevmiyordu.

Sarsak adımlarla odasından çıktığında yine çoktan kahvaltının hazır olduğunu gördü. Can hep ondan önce kalkıyor ve her şeyi hallediyordu. Bir elini yumruk yapıp gözünü ovuştururken yavaşça arkadaşının yanına ilerledi. Ama o kendisi görmeyecek kadar dalgın görünüyordu.

"Hayırdır.. yine döktürmüşsün" dedi. Dikkatini ancak çekebildi. Can sanki daldığı yerden çıkarken irikilerek ona baktı. Hala masada oturuyordu ve bir şey bile yememişti.

"Günaydın.. nasıl oldun iyi misin kardeşim?"

Oğlanın sorusuna başını sallarken onun hali yüzünden kaşları çatıldı. Bu çocuğu böyle görmeye alışık değildi.

"İyiyim de sen değilsin. Ne oldu sizinkilerle bir sıkıntı falan mı var yoksa?" Diye sordu. Dün geceden sonra ne olmuş olabilirdi anlamıyordu.

"Yok ya konuşmadık bile iyilerdir onlar. Yalnız sen uyurken bizim ev sahibi aradı beni. Ona sinirlendim biraz"

Arkadaşının sözleri ile kaşları çatılırken bütün uykusu bir anda dağıldı. O adam normalde aramazdı. Ay başında kirayı bankadan ödeyip işlerini görürlerdi.

"Neymiş derdi?" Dedi.

"Şey diyor. Aldığı kira yetmiyormuş artık bilmem ne. Anlayacağın zam yaptı. Ama öyle böyle değil üç katını istiyor pezevenk"

Can sinirle konuşurken Oğuz şaşkın şaşkın yüzüne baktı. Hangi insafsız bir anda kiracısına bunu yapardı ki. Üstelik öğrenci olduklarını bile bile böyle bir şeyi nasıl isterdi. İçinde oluşan sinirle ayağa kalktı. Bir de kendisi konuşsa fena olmazdı.

"Oğuz bırak arama. Adam inatla ya verirsiniz ya çıkarsınız dedi. Kontrat yamadık zaten ne yapabiliriz ki. Mecbur ödeyeceğiz ya da çıkacağız başka çaremiz yok"

Oğuz sinirden dişlerini sıkarken hızla odasına ilerledi. Durduk yere kimse kafasına göre kiraya zam yapamazdı ki. Kontrat olmasa bile iki tarafta bu zamana kadar memnundu. Sinirle odaya girip telefonu aldı ve geri çıktı. O sırada ev sahibinin numarasını çoktan tuşlamıştı ama duyduğu kadın sesiyle daha çok sinirlendi. Şerefsiz bir de telefonunu kapatıyordu.

"Kapalı telefonu. Buna hakkı yok lan. Kontrat olmasa da yapamaz. Hem nereden çıkmış bu birden bire. Ulan biz bir kirayı zor öderken üç katını nasıl vereceğiz?"

Tekrar yerine otururken Can'ın mutsuz ifadesi daha çok sinirini bozdu.

"Eşek gibi ödeyeceğimizi sende biliyorsun kardeşim. Olmadı ben de işe gireceğim ya da yurda çıkarız yapacak bir şey yok. Bizimkiler zaten zar zor yolluyor durup isteyemem de biliyorsun. Neyse bulacağız bir yolunu nasılsa"

Oğuz oğlanın sözleri ile sırıtmaya başladı. Bunu zaten daha önce denemişlerdi. Ama Can işe girdiğinde notları fazla düştüğü için ailesi de kendisi de çıkmasını istedi. Bile bile oğlana bu kötülüğü asla yapamazdı.

"Can abuk subuk konuşma bak. Ben varım burada gerizekalı. Zaten okul bitiyor bu saatten sonra ne yurdu. Ulan üst üste işe gitsem 10 katını kazanırım. Dersler yoğun diye gitmiyordum. Bekle sen"

Oğuz bu defa bir kaç gündür konuşmadığı oğlanın ismine tıkladı. Hafta sonu olduğu için belki bir kaç yere bile gidebilirdi. Telefon çalarken kulağına dayayıp kendisini merakla izleyen oğlana baktı. Aptal gibi hemen modunu düşürüyordu. Ama zamanında ondan gördüğü yardımları şimdi ödeme zamanıydı.

İNATÇI AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin