21

435 64 31
                                    

Bütün gün kendisini derse verip gideceği işin heyecanını bastırmaya çalıştı. Normalde hiç dinlemediği hocayı bile ilk kez can kulağıyla dinlemiş ve zamana kapılıp gitmek istemişti. Aslında iş yerinde bir şey de yoktu. Gidecek, Ozanla odada yapacaklarını görecekti. Daha önce striptiz yapmış bir adamdı ve bu kadar heyecan yapmamalıydı.

Sonunda dersin bittiğini söyleyen adam sayesinde telefondan saate baktı. Bugün fazla dersi de yoktu ve henüz erkendi. Eve gidip hazırlanmak için bol bol zamanı olacaktı. Oturduğu yerden kalkarken "Oğuz ben Ahmetlere gidiyorum. Bana not verecek finaller için, akşama gelirim" diyen arkadaşına baktı önce. Sonra kısılan gözleri, arkadaşını kapıda bekleyen oğlanı gördü.

"Lan noldu. Sen işten gelmeden dönerim merak etme. İçki falan da içmeyiz zaten" Can kendisine sırıtırken Oğuz yavaşça başını salladı. Kendisi işe gidecek diye bu oğlanı boş bırakacak değildi.

"Erken gel. O Ahmet'e de söyle seni geceye kadar tutmasın" dedi. Arkadaşı sözleri ile sırıtıp hızlı şekilde başını salladı.

"Tamam anne. Hadi selam söyle canım enişteme. Akşam konuşuruz ne yaptığını da dikkatli git gel"

Arkadaşı herkesin içinde bağıra bağıra kapıya yürürken Oğuz bir an dondu kaldı. Hala bu hitap şekline alışamamıştı. Kendisine dönen garip bakışlar yüzünden sinirle "enişteni sikeyim" Diye söylendi. Bir anda bütün iş heyecanı uçup gitmiş ve yerine Çağınla ilgili düşünceler dolmuştu.

Şerefsiz yine yapacağını yapıyordu. Dün eve gittiğinde yatağının üstünde gördüğü bir sürü kıyafetle şaşırmamıştı. Kendisi bile işe giderken ne giyeceğini düşünmezken Çağın herşeyi ayarlıyordu. Utanmasa çorabına kadar alacaktı.

Can'ın 'düşünceli eniştem bee' naraları eşliğinde kıyafetleri tek tek kontrol ederken, ceketlerden birinin cebine elini attı. Sonra gördüğü kart ile bir süre sinirlendi, kendi kendine söylendi. Kartı istemediğini defalarca söylemiş olsa da inatçı adam pes etmiyordu. Kullanmaya bile utanırken nasıl yanında taşıyacak bilmiyordu.

Ama onun düşünceli hallerine artık daha da aşık olduğunu hissetti. Kendisi gamsız ve su akar yolunu bulur kafasında bir adamdı. Oysa Çağın her şeyin detayına kadar çözmeden rahat etmiyordu.

Topladığı eşyaları ile dışarı çıktığında yüzünde hala sırıtış vardı. Aslında onunla olmak istiyordu ama bugün ilk iş günüydü ve onu görüp oyalanmak istemiyordu. Yine de arabasına bindiğinde aramayı aklına not etti. Elindeki defterler ve kitaplar ağırlık yaparken kimseye seslenmeden okulun dışına yürüdü.

Heyecanlıydı. Aslında heyecanının sebebi o işe gidecek olması değil, kalıcı bir işe başlayacak olmasıydı. Okul bittikten sonra tüm arkadaşları bir arayış içine girecekti ama Oğuz gerçekten şanslıydı. Kendisi istese öyle bir yere asla giremezdi.

Isınmaya başlayan havalar yüzünden alnında biriken teri elinin tersiyle silerken okulun dışına çıktı. Arabasının olduğu yere ilerlemek için başını kaldırdı ama gözleri aniden gördüğü görüntü ile birden kocaman oldu. Önce olayı idrak edemedi. Afallayarak adımı havada kalırken karşısında gülümseyen adamla sertçe yutkundu.

Çağın siyah lüks arabanın önünde duruyordu. Aslında bu görüntü o kadar gerilmesine neden olmazdı. Ama onun etrafını sarmış kız grubunu görmek Oğuz'un afallamasına neden oldu. Bir kaç saniye Çağın'a gülerek konuşan kızları süzdü ve kıskançlığın tüm bedenini ele geçirmesine izin verdi. Bu adam niye haber vermeden gelip, bir de kızlarla muhabbet ediyordu ki.

Kıskançlığın yanına öfke de eklenirken dişlerini sıkıp Çağın'a uzanan eli izledi. Kızlardan birisi fazla yakın duruyordu. Ama Çağın tüm kibarlığı ile gülümseyip kızın uzanan elini boş bıraktı. Gerçekten temas etmekten kaçındığı fazla belliydi.

İNATÇI AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin