19

1.4K 93 30
                                    

Okulun tüm stresi ve yaklaşan finallerin ağırlığından kurtulmak için artık kaçabileceği bir yer olduğunu biliyordu. Ne zaman canı sıkılsa eskiden dışarı gider ve kendince kafasını dağıtırdı. Ama şimdi sadece soluğu o güzel adamın yanında almak istiyordu. Can evde olduğu için Çağın'ın gelmesini de istemiyordu. Çünkü kendisine güveni yoktu. Arkadaşının önünde Çağın'ın üstüne de atlayamazdı.

Kendisine cesaret verip evden çıktı ama şimdi habersiz geldiği için de huzursuz hissediyordu. Sonuçta Çağın kendisi gibi boş bir adam değildi ve evinde belki de misafiri vardı. Oğuz bunu anlayışlı bir şekilde düşünürken birden kaşları çatıldı. Eğer misafiri olacaksa evinde değil dışarda görüşmeliydi. İnsan sırf iş için de eve kapanmazdı.

Kendi kafasında kurduğu senaryoya kendince sinirlenirken arabadan indi. Çağın'ın kendisini gördüğüne sevineceğini biliyordu. Ne ara hergün onu görmek için deli olduğunu bile anlamıyordu ama onsuz da çok boştaydı. Zaten konuşması gereken de iş mevzusu artık dile gelmeliydi.

"Şerefsiz korkumuzdan habersiz işte yapamıyoruz" Diye söylendi.

Kendi kendine yine gülmeye başladığında şık eve doğru ilerledi. Sürekli açık olan ışıkları sayesinde fazla canlı görünüyordu. Kesinlikle bu eve her gelişinde giydiği o etek aklına gelecekti. Yine sinirlenmemek için kafasını sağa sola sallarken kapıya yaklaşıp elini kaldırdı.

İster istemez heyecan yapıyordu. Bir kaç kere derin nefes alıp yumruğunu kapıya geçirdi. Zili varsa da Oğuz böyle çalmayı seviyordu. Heyecanı yüzünden gerilse de onu görmek istiyordu.

Bir kaç saniyelik bekleyişin sonunda içerden duyduğu topuklu ayakkabı sesiyle afalladı. Bir kadının varlığı belli oluyordu. Sonra ise kapı aniden açıldığında karşısında beliren kadın ile sertçe yutkundu. Siyah saçları ve giydiği elbisenin içinde adeta ışıl ışıl parlarken onun gülümsemesi ile kaşları çatıldı. Kıskançlık yine bedenini ele geçiriyordu.

"Sen kimsin?" Diye sordu. Kalbi hızlanmıştı ve aklına bir sürü şey doluşuyordu. Bu güzel kadının Çağın'ın evinde işi olmamalıydı. Kısa boylu kadın onu baştan aşağı süzüp daha çok gülümsedi. Şerefsizin etrafı hep güzel kadınlarla çevriliydi.

"Ben Çağın'ın sevgilisi oluyorum. Asıl sen kimsin?"

Kadın gülmeye başladığında Oğuz duydukları yüzünden sanki buz yutmuş gibi titredi. Dudakları afallaması yüzünden aralanırken kıskançlık ve öfkenin esiri oluyordu. O şokla kadına bakarken birden attığı kahkaha ile Oğuz daha çok afalladı.

"Beste kim geldi?"

İçerden Çağın'ın sesini duyduğunda ise beyninde dönüp duran Beste ismi ile dişlerini sıktı.

"Oğuz geldi. Yüzünü görmen lazım resmen şok yaşadı" kadın hala keyifle gülerken görüş açısına Çağın girdiğinde bile ağzını açamadı. Gerçekten aklını almıştı. Güzel adam onu gördüğü anda yine heyecanla gülümseyip yanındaki kadına döndü.

"Sevgilim dedim şuan onu hazmetmeye çalışıyor. Keşke gelmeseydin hemen, biraz eğlenirdim" dedi kadın.

"Beste saçmalama lütfen. İçeri geç sen biz geliriz. Bir daha böyle şakalar da yapma gerçekten kızacağım"

Çağın ona söylenirken Beste tekrar kendisine gülerek baktı. Oğuz sinir olmuştu ama onun eğlendiği belliydi. Sonunda o içeri yürürken Çağın önüne geçip heyecanla yüzüne baktı. Sanki annesini gören küçük bir çocuk gibiydi.

"Oğuz Beste benim kardeşim. Yanlış anlama sakın. Gelmene çok sevindim İçeri geç lütfen. Ama niye haber vermedin?"

Çağın onu kolundan tutup çekerken Oğuz yanağında gördüğü ruj izi yüzünden sinirle İçeri girdi. Durduk yere öfke patlaması yaşayacaktı.

İNATÇI AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin