Carla Eva.
Bindiğim attan inerken nefes nefese kalmıştım, elimi başına atıp okşarken derin derin nefesler veriyordum. Karşımda duran atın tüyleri turuncu ve sarı arasında bir parlaklığa sahipti. O kadar güzeldi ki gördüğüm gibi ona binmek istemiştim. Yanıma gelen kişilerle onlara dönmüştüm.
"Bu kadarını beklemiyordum torunum..." diyerek hayretlerle bana bakan dedem ile gülmüştüm. Babam yanıma gelip kafama küçük bir öpücük bırakırken elinde olan suyu bana uzatmıştı.
"Çok iyiydin babacım ama nefes nefese kaldın, iç bunu." Sözleri sanki kalbime işliyormuş gibi gülümsedim. Babalar kızlarının ilk aşkı olur olayı her yaşta geçerli gibiydi.
Onları gerçekten sahiplenmiştim. İnsan olması gerektiği yere geldiğinde alışması uzun sürmüyordu. Öylece kalsan bile insanlar sana çoktan ev oluyordu. Molinari ailesi de öyleydi.
"Felice, çocuklar işten dönmüş rahat durmuyorlarmış bizde kalkalım artık." Diyen annem ile duraksamıştım. Abim olacak adamlardan 6-7 yaşında ki çocuklar gibi bahsediyorlardı. Bu durum kıkırdamamı sağlamıştı o sırada anneannemde koluma girmiş yürümeye başlamıştı.
"Abilerin ile aran iyi mi güzel kızım?" onu onaylayarak gülümsemiştim.
"Gayet iyi."
"Var mı aralarından daha iyi anlaşacağınızı düşündüğün, hepsi benim de oğlum sayılır ama ilk kimse abi diyeceğini bile merak ediyorum." Dedi gülerek bende ona karşılık verirken net bir şekilde konuşmuştum.
"Galiba Loris, onunla yakın hissettim kendimi ama ilk Luca abi diyeceğim." Dememle gözlerinde ki şaşkınlığı görmüştüm.
"Luca?" demesi de bu duruma şaşırdığını belli etmişti. Luca biraz daha eğlenceli bir yapıya sahipti diğerleri ona göre ciddi oldukları için daha olgun gözüküyorlardı. Ama onların aksine ben ilk hamlemi Luca'ya yapacaktım.
"Hım hım." Dememle babamın seslenmesiyle anneannem ve dedemle vedalaştım. Arabaya binmemle yorgunlukla kafamı koltuğa yasladım.
"Çok yoruldun değil mi?" diyen annem bana bakarken kafasını yana atıp tebessüm etmişti. Onu onaylarken telefonumu elime almıştım, onlarca bildirim vardı. Herkes bizi konuşuyor olmalıydı.
Yol boyu sessiz kalırken derin bir iç çekmiştim araba durduğunda kapımı açan kişinin kim olduğunu anlayamamıştım bile. Annem koluma girerken beraber eve yürümeye başlamıştık.
"Odana çıkıp bir duş al Eva, çok yoruldun." Demesiyle onu onayladım. Eve girdiğimizde salondan gelen sesler ikimizde ilk o tarafa ilerlemiştik.
Odaya girdiğimde ilk gözüme çarpan kişiler, Molinari ikizileri olmuştu. İkisine alışmak zor olacak gibi geliyordu.
Luca Molinari ve Loris Molinari, benziyorlardı. Fakat Luca her an bana sırıtırken, Loris ise ciddiyetle beni izliyordu. Nasıl ikizlerdi hala anlamış değildim.
Gabriele ve Samuele ise yanyana oturmuş önlerinde tablete eğilerek bir şeyler konuşuyordu.
"Ah sonunda hoş geldiniz evinize küçük kraliçem." Diyerek bana doğru bakan Luca ile ona tebessüm ederek kendimi koltuğa atmıştım.
"Ona ne yaptınız anne?" Diyen Loris ile kafamı çevirmeden yerimde kıpırdandım. Normalde spor yaptığım için hamlaşmazdım ama buraya geldiğimden beri düzenli bir rutinim yoktu.
"At sürdü, Loris anneni rahat bırak." Diyen babam yanıma gelip otururken, koltuğa yaslı olan kafamı omzuna yaslayarak sordu. "Saçların, onları okşayabilirim miyim Eva?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN ROLÜ
General FictionAilesinin kendisi için yaptığı en güzel şeyin oyuncu olmasını sağladıklarını düşünen Eva, yaşadığı bu hayatın onun gerçeği olduğu zannediyordu. Oysa, göremediği şeyse kendini hayatın rolünü fazla kaptırdığıydı. Asıl gerçek ailesi, Ünlü İtalyan iş...