Eva.
"Harika olmuş!" Diyerek beni süzen yönetmene gülümserken, reklam filmi için çekimlere geçecektik. Sabah altıda sete gelmiştim ve saat artık sekize geliyordu, iki saat boyunca saç makyaj derken vakit su gibi geçmişti.
Oynadığım reklam bir kıyafet markasına ait olduğu için de sık sık kıyafet değiştiriyordum. Saymayı unuttuğum kaçıncı kıyafetle ekrana çıkarken, çok az bir kısım kalmıştı.
Öğlen saatlerine yaklaştığımızı görünce mola vermiştik. Yorgunca karavanıma girerken, annemde arkamdan gelerek bana yemem için bir şeyler getirmişti ona kocaman gülümserken, kendisi de bana gururla bakıyordu.
"Çok yoruldun, Eva. Bu projeden sonra biraz ara ver. Bu sene çok fazla işe imza attın biraz kendine vakti ayırmalısın güzelim." Annem dediklerinde haklıydı. Sürekli aldığım teklifleri değerlendiriyordum ama bu yıl hiç durmadan hep bir işle uğraşmıştım.
Doğum günümü de fazlasıyla az kaldığı için bu işten sonra kendime harika bir tatil vermeyi düşünüyordum. Tatilden sonra ise uzun süreli bir teklife bakacaktım.
İçeri resmen koşarak giren, Menajerim aynı zamanda çok sevdiğim biri olan Özge abla ile gözlerim ona değdi.
"Bir sorun mu var?" Derken onu süzüyordum. Resmen nefes almakta zorlanıyor gibiydi.
"Özge sorun ne?" Dedi Annem. Özge abla bana doğru geldiğinde telefonumu bana uzattı.
Bir mesaj gelmişti ve bu mesaj babama ait olan hastaneye aitti.
Merhaba Eva Hanım ben Görgü Hastanesinin, baş hekimi Gökdeniz Kaygın. Daha babanıza ulaşamadım fakat acil bir durum var. Telefonlarımıza yanıt vermediğiniz için bu mesajı atıyorum. En geç 1 saat içerisinde hastanenize gelmeniz gerekiyor. Babanıza da ulaşırsanız bu konun önemini gerçekten anlayacaksınız.
Sıkıntılı bir nefesle yerimden kalkarken annem kaşlarını çatmıştı. Hızla babamın numarısını çevirip kulağıma götürürken beklemeye başladım. Özge abla, anneme mesajda ne yazdığını anlatırken ben sıkıntı ile ayağımı sallayıp babamın telefonunu açmasını bekliyordum.
Telefon sonunda açılırken babamın sinirli sesi ona çoktan ulaşıldığını anlamama sebep oldu. "Gökdeniz sana mesaj atmış, bende daha yeni konuştum onunla. Hemen annen ile hastaneye geç babacım. Ben yoldayım. Konu neyse önemli." Demesi ile anneme döndüm ama aklıma gelen şeyle geri telefona konuştum.
"Setteyim baba, bugün son gündü. Kısa bir çekimim var eğer vakit vars-" diyemeden babam sözümü kesti.
"Eva konu çok önemli kızım! Sikeyim ben de bilmiyorum ama Molinari ailesi seninle görüşmek istiyor! Hızlı olun." Diyerek üstüme kapatmasıyla öylece kaldım.
Molinari mi? İtalya'da ünlü olan şu aile. Benimle ne alakaları olabilirdi.
Soyunma odasına ilerlerken annem ve Özge ablaya doğru konuşmaya başladım.
"Özge abla acil bir işimiz var! Yönetmene haber ver kalan çekimleri ertelesin. Anne sende arabayı al ve beni bekle. Babam bu kadar sinirliyse iyi şeyler olmuyor demek." Dediğimde kimse itiraz etmedi. Ben elbiseyi zar zor çıkartırken üzerime buraya gelirken giydiğim takımını giymiştim.
Adımlarım arabayı bulurken sette ki bazı kişilerin bana olan şaşkın bakışlarını görmüştüm. Şuan gerçekten gitmemem gerekiyordu ama babamı da bekletemezdim.
Arabaya bindiğimde annem hızla yola girmişti."Baban ne dedi Eva?" Dediğinde elimi saçıma atarak ofladım.
"Molinari ailesi buraya gelmiş, sorun ne o da bilmiyor ama çok sinirliydi." Dememle annemin gözleri kocaman oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN ROLÜ
Fiksi UmumAilesinin kendisi için yaptığı en güzel şeyin oyuncu olmasını sağladıklarını düşünen Eva, yaşadığı bu hayatın onun gerçeği olduğu zannediyordu. Oysa, göremediği şeyse kendini hayatın rolünü fazla kaptırdığıydı. Asıl gerçek ailesi, Ünlü İtalyan iş...