5.Bölüm

483 28 24
                                    

Pars Saraçoğlu

Neva yatağımda huzurlu bir şekilde yatarken ben yatak odam da bulunan koltukta başımın altına koyduğum yastık ,üzerime çektiğim çarşafla uyumaya çalışıyordum.

Tabi buna uyumaya çalışmak denilirse yanlızca boş gözlerle odamda ki tavanı seyredip Mardin'in ılık rüzgarının odamda ki pencereden içeriye süzülmesiyle derin düşüncelere dalmış durumdaydım.

Yıllarca bu evliliğin olacağı günü bekleyip büyük bir sabırsızlıkla Neva'mı beklemiştim bu süreçte onu uzaktan gözetlediğim gibi bir de yatak odamda ki pencerenin önünde ki bahçeye birbirinden güzel eşsiz çiçekler ve güllerle adeta donatmıştım.

Bana göre o konağıma ve yüreğime geldiği gün burası onun için adeta bir cennet olacaktı tek hesaplayamadığım nokta ise onu bunca yıl yanlış tanıyıp bu kadar acımasız ve zalim biri olacağını bunca geçen yılda görmemiş olmamdı.

Bu süreçte bana kalan ise bu olanları kabullenip bu evliliği sürdürdüğüm sürece onunla birlikte olmadığım gibi ona yaklaşmamaktı ilk gecemizde ona tamamen duygularımı ve aşkımı sembol eden bir not gelinliğinin altına yerleştirip bıraktığım da o notun yazdığı kağıdı umursamadan okuduğu yetmiyormuş gibi bir de kalbimi yerinden sökercesine acımasız bir şekilde paramparça edip ayaklarımın dibine hiç tereddüt dahi etmeden atmıştı.

İşte o an ne kadar yanlış onu tanıdığımı anlayıp bu sevgime deymediğini anlamıştım keşke ailelerimiz yıllar önce ikimizi bu evliliğe mahkum etmeseydi belki o zaman o başka biriyle evli olurdu.

Sabaha kadar gözüme bir damla uyku dahi bile girmemişti İstanbul'a gittiğim de başka kadınlarla birlikte olurum dediğim de ise hiç oralı dahi olmamıştı gün yavaş yavaş ağırdığın da hemen uzandığım koltuktan kalkıp yastığım ve çarşafımı elime alıp giyinme odasına doğru ilerleyip elimdekileri biran önce bırakmak için içeriye girip bıraktım.

Biran önce Neva uyanmadan ılık bir duş alıp giyinsem iyi olacaktı sonuçta onunla sabah sabah tekrar karşılaşıp tartışmak istemiyordum giyinme odasından çıktığımda yatakta yüzü koyun bir şekilde Neva'nın yattığını gördüm.

Daha fazla ona bakmadan banyoya doğru ilerledim ona her baktığımda bana söylediği o sözler kulaklarım da çınlıyor kalbim ise paramparça oluyordu banyoya girdiğimde altımda ki eşortmanımı ve baksırımı çıkarıp hemen bir çırpıda kirli sepetine atıp duşakabine hiç vakit kaybetmeden girip ılık suyun başımdan aşağıya akmasını sağladım.

En azından bu biraz da olsa bana iyi gelirdi suyun sakinleştirici etkisiyle kısa süre de kendime gelir gelmez duşakabin den çıkıp belime hemen bir havlu sarıp saçlarımın nemini almak için küçük bir havlu elime alıp banyoda ki aynanın karşısında saçlarımın nemini aldım.

Aynadan yansımama baktığımda eskisi kadar ümitli ve mutlu olmadığımı gördüm vücudum da ki döğmeler bile bu ruh halime çabucak uyum sağlamışlardı bile halbu ki bir kaç gün önce bu aynanın karşısında Neva'ma kavuşacağım diye ne kadar da mutluydum.

Meğersem hepsi birer koca bir yalan dan ibaretmiş banyodan çıktığım da Neva'ya hiç bakmadan giyinme odasına girip çabucak giyinip aynanın karşısına geçip saçlarımı gelişi güzel ellerimle düzeltip giyinme odasından çıktım.

Üzerime giydiğim takım elbise bile simsiyah olduğu için kalbimin katran karasının esiri olduğunu bir nevi adeta haykırıyordu Neva için atan kalbim bir anda durmuş yerine katran karası bir parça gelmişti adeta.

Yatak odasından çıkacağım sıra da gözüm istemeden de olsa Neva'nın yattığı yatağıma doğru ilişmiş tüm masumluğuyla yattığını ipeksi saçlarının ise yastığına döküldüğünü görmüştüm.

YEMİNİN HÜKMÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin