Pars Saraçoğlu
İstanbul havaalanına geldiğim de kalbimi her ne kadar ardım da Mardin'de bıraksam da böylesinin şimdilik benim için daha iyi olduğunu anlayıp bundan sonra İstanbul'da ki hayatım için önüme bakmam gerektiğini acı da olsa kabullenmek zorunda kaldım.
Şuan burada ki şirketim de ki çalışanlarımın ve sekreterimin yanı sıra en yakın arkadaşım Göktuğ'nun bile buraya geldiğimden haberi dahi yoktu biliyordum ki geldiğimi öğrenir öğrenmez hiç vakit kaybetmeden İstanbul havaalanına gelip beni abartılı bir şekilde alıp sözümü dahi dinlemeden beni bir gece kulübüne götürüp sabahın ilk ışıklarına kadar hiçbir karşı çıkmalarıma dahi aldırmadan benimle birlikte eğlencenin dibine vururdu.
Hele evlendiğimi öğrendiği an ise dünyayı başıma yıkmakla kalmayıp bana elinden geldiğince İstanbul'u dar ederdi bundan kesinlikle hiç şüphem yoktu İstanbul'da üniversiteyi okurken Göktuğ benimle aynı bölüm de olduğu için her ne kadar vurdum duymaz ve uçarı biri olsa da benim gibi eğitimini başarı ile tamamlamış bu süreçte ise ona Neva'yı anlatmıştım.
İlk önce bu duruma şaşırsa da daha sonraları gözlerim de ona karşı olan aşkı onu her anlattığım da duyduğum derin sevgiyi hissedince bana ,
"Umarım herşey Mardin'e gittiğin de istediğin gibi olur dostum sonuçta sen bunu hak ediyorsun o Neva'ya da söyle senin gibi bir daha kesinlikle karşısına çıkmaz onun için kıymetini bilse iyi olur."
Ah Göktuğ bir bilseydin asıl herşey istediğim gibi olmak yerine tam tersi gerçekleşip olmuştu bunları daha fazla düşünmeden kendi özel uçağım dan indiğim gibi havaalanın çıkışına doğru ilerleyip biran önce İstanbul'da ki kendime ait villama gitmek için bir taksiye binmek için oldukça hızlı ve seri adımlarla çıkışa doğru ilerledim.
Mardin'den gelirken yanım da kendime ait hiçbir kişisel eşya yanıma almadığım gibi tıpkı içim gibi bomboş bir şekilde İstanbul'a gelmiştim nasıl olsa burda ki villam da takım elbiselerim vardı zaten yanım da ordan ne getirebilirdim ki yanımda getirdiğim şeylerin bile bana Neva'yı hatırlatacağı için böylesi benim için daha iyiydi.
Kendim için kısa süre de İstanbul havaalanın dışın da bir taksi durdurup içine biner binmez İstanbul dışında kalan oldukça sakin bir yer de bulunan villamın adresini verip taksinin biran önce hareket etmesini bekledim her nasılsa burada ki villam da bana ait üç lüks arabam olduğu için oraya varır varmaz şirketime o arabaların dan biri ile gidip tekrar dönebilirdim.
Şuan karşım da bana büyük bir nefretle bakan ,ben den iğrendiğini belli eden bir insan yoktu buda bir nebze de olsa rahat bir nefes almama neden oluyordu tıpkı Saraçoğlu konağın da kendime ait çalışma odam da babama dediğim gibi orada olduğum sürece nefes dahi alamadığım gibi adeta boğuluyordum.
Neva'yı konağıma getirdiğim de herşey planladığım gibi ilerlemek yerine aksine daha kötüye gitmiş adeta Saraçoğlu konağın da bir yıkım yaşanmıştı ilk gecemiz de onunla birlikte olmam ise sadece ona karşı güç gösterisi değil aksine beni benimseyip sevgimi biran önce gözlerimden ve hareketlerim den görmesi içindi.
O ise bunun aksini düşünüp tüm nefreti ve dilinde ki tüm zehri ile kalbimi paramparça edecek o sözleri söyleyip onu o yatakta öldürdüğümü hiç acıma dan gözlerimin içine bakarak söylemişti bana karşı son vurgunu ise ona yazdığım notu hiç tereddüt dahi etmeden parçalara ayırıp ayaklarımın dibine tıpkı bir paçavra gibi atması olmuştu.
Biliyordum ki bu saatten sonra onun için ne yaparsam yapayım boşuna bir çaba olduğu kadar onun günbe gün nefretini daha çok üzerime çekecektim belki de ikimiz içinde bu durum daha iyiydi her ne kadar parmağım da bir alyansım olsa da evliliğimi temsil eden ben yine de diğer yarımı ne yazıkki henüz bulamamış yanlız bir insandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEMİNİN HÜKMÜ
DragosteArtık zamanı gelmişti bu gece gerçekleşecek düğünde sonunda yıllar önce verilen bir sözü hem gerçekleştirecek hemde yeminin hükmünü yerine getirecektim nasıl olsa bu mesele fazlasıyla uzamıştı bu zamana kadar ne kadar dirensede bundan kaçışı olmayac...