Pars Saraçoğlu
Bir haftadır İstanbul'da olmama rağmen Göktuğ yüzünden bir türlü ne adam akıllı dinlenebilmiş nede şirketimde ki işlerime doğru dürüst odaklana bilmiştim sürekli şirketime gelip zorda olsa beni peşinden sürükleyip İstanbul'da ki gece kulüplerine beni götürüp aklı sıra tüm sorunlarım dan benim kurtulmamı sağlayacaktı.
O gün tüm olanları ona anlatmam tamamen beni bırakması yerine aksine onun benim başıma bela olmasını sağlamıştı bu süre zarfında beni de peşinde sürüklediği mekanlar da her zaman olduğu gibi kendin den beklenircesine bir çok kadınla takılması yetmiyormuş gibi bir de bir kaç kadını başıma bela etmeye çalışmıştı.
Her defasında ona karşı gösterdiğim tepkiler den sonra sonunda zorda olsa durulmaya başlamıştı kısa süreliğinede olsa başımdan def ettiğimi de dün gece sabaha kadar şirketim de çalışıp tamamen yorgun ve bitap bir şekilde villama döndüğüm de duş alıp biran önce dinlenmek için yatağıma gireceğim sıra da cep telefonumun çaldığını duyduğum da istemeden de olsa yatak odam da ki köşede duran masanın üzerinden cep telefonumu aldığım da arayan kişinin babam olduğunu görünce her ne kadar açmak konusunda tereddütte kalsam da yine de açıp çağrısını cevapladığım da.
Babamın bana tekrar Mardin'e dönmemi Savaş'ın benim yokluğumda konağa gelip söylediklerini söylemesi adeta içim de büyük bir hezeyan yaşamama sebep olduğu kadar bir kez daha aşiretimi ve Mardin'i tamamen geride bırakmışken bir daha asla eski halime gelmeden güçsüz bir şekilde Neva'nın karşısına çıkacak durum da değildim.
Madem benim yokluğumda herşeyin üstesinden geliyordu bir zahmet bunun da üstesinden gelsindi babama kararlı bir şekilde dönmeyeceğimi söylediğim de Neva'nın telefonu babamın elinden alıp bana adeta meydan okurcasına Mardin'e dönmemi söylemesi ise içimin ona karşı tamamen soğuması yerine aksine daha çok onun beni buna mecbur bırakmasının sonuncu bir kez daha burda olmamın sebebi o olduğu için ona karşı kin duymama neden olmuştu.
Ben den aldığı cevap her ne kadar hoşuna gitmese de tıpkı onu tanıdığım gibi dik başlılığına kaldığı yerden devam etmişti açıkçası bu umrumda dahi değildi istediğini yapabilirdi bu tamamen onun kararıydı sonuçta telefonu kapatır kapatmaz tüm sinirimle yatağımın üzerine fırlatıp bir hışımla elimi saçlarımın arasından öfkeli bir şekilde geçirip ,
"Allah kahretsin bir bu eksikti Savaş ağa bu mevzuya da karışmasaydın olmazdı değil mi illa ki her zaman olduğu gibi burnun dikine gideceksin zaten ben ordayken de öyle değilmiydin ama ben sana ne yapacağımı çok iyi bilirim."
Bir hışımla tekrar yatağımın olduğu tarafa doğru ilerleyip büyük bir öfke ile fırlattığım telefonumu yatağımın üzerinden alıp Savaş ağa'nın numarasını rehberim den bulup aradığım da adeta benim onu arayacağımı adeta bilircesine ilk çalışta açıp.
"Ooo Pars dostum bu aramanı neye borçluyum acaba gerçi biliyorum ama neyse bir de sen den duysam doğrusu hiç fena olmaz değil mi. "
Sırf bu vurdum duymazlığın dan dolayı Mardin'e gidip onun çenesini büyük bir zevkle dağatabilirdim yine de daha fazla sinirlenmeden öfkeme tamamen hakim olarak oldukça sakin bir sesle,
"Sen ne yaptığının şuan farkındamısın Savaş ne demek benim yokluğumu fırsat bilip elini kolunu sallayıp tüm vurdum duymazlığınla Saraçoğlu konağına gidersin tamam seninle dost olabiliriz ama bu demek olmuyor ki beni tamamen yok sayıp sırf Neva'nın ailesine ailen düşman olduğu için adeta bu durumu kendine görev edinip Neva'nın canını acıtırsın. "
"Sakin ol dostum ilk öncelikle bilmeni isterim ki oraya gitmem sırf Neva'nın ailesine ailem düşman diye değil fakat bu demek olmuyor ki senin nikahına girdiği an senin soyadını taşıdıktan sonra bu durumun benim için devam ettiği aksine ailesine karşı hala düşman olmama rağmen ona karşı artık değilim oraya gitmemin sebebine de gelince tamamen Neva'ya gözdağı vermekti amacım eh biraz da bana bu konuda Mardin'de ki söylentiler de yardımcı oldu diyebilirim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEMİNİN HÜKMÜ
RomanceArtık zamanı gelmişti bu gece gerçekleşecek düğünde sonunda yıllar önce verilen bir sözü hem gerçekleştirecek hemde yeminin hükmünü yerine getirecektim nasıl olsa bu mesele fazlasıyla uzamıştı bu zamana kadar ne kadar dirensede bundan kaçışı olmayac...