8. Bölüm

10 9 0
                                    

Burada bulunmayı biz istememiştik ama buna katlanabilirdik. Alex için sonsuz bir ateşte bile yanabilirdim. Kalbim can çekişirken Tomy'nin varlığıyla acı çekiyordum. Zaman okyanusu onu sonsuza dek içinde tutacaktı. Okyanus çocuğumu istiyordu... Bir tercih yapmam gerekiyordu. Sadece benim değil, Alex'in de zor bir seçimde bulunması gerekiyordu. Tercihler hayatım boyunca hep zor olmuştu. Küçükken yetimhanede uğradığım zorbalıklardan sonra bir tercih yapmıştım mesela bana sorulduğunda hiç istemediğim berbat bir aileye gitmeyi kabul etmiştim ardından bir daha, bir daha ve bir daha. Gittiğim her eve büyük bir uğursuzluk getirmiştim.

Benim olduğum bir evde birilerinin yaşaması mümkün değildi anlayacağınız.

Gözümden akan yaşlar yavaşça okyanusa süzülürken demirliklerden destek alarak tutundum. En zorlu tercihleri neden hep ben vermek zorundaydım? Tanrım neden bana verdiklerini sürekli geri almak zorundasın? Neden benim de mutlu olmamı istemiyorsun?

Okyanusa doğru ağlarken arkamdan Alex geldi. Mavi gözlerini şefkatle bana çevirdi ve beni göğsüne yapıştırarak başımdan öptü ardından ağlayan suratımı baş parmağı ve işaret parmağıyla tutup kendisine doğru çevirdi.

" Sen ve çocuğumuza zarar gelmesine asla izin vermeyeceğim Liana. Okyanus birliği kararı açıklayana kadar bir karar vermek zorunda değiliz. "

" Ama işin sonunda son kararı ikimizden bir vermek zorunda kalacak. Tomy gerçek hayattan haberdar olmalı. Öyle ya da böyle bir şekilde öğrenmeli her şeyi... "

Alex bir süre bana doğru baktı ve akan son gözyaşımı silip konuştu.

" Biliyorum sevgilim, biliyorum. Gerçekleri görmesini ben de istiyorum ve ikimizde bize sunulan iki karardan birini vermeliyiz. Onu bu sonsuz okyanustan çıkarmalıyız. "

Alex'e sımsıkı sarıldım ve hızla elinden tutup odaya doğru götürdüm. Kalemi masanın üzerine koydum ve ona sunulan iki tercihi yazmasını istedim. Alex ilk başta tereddüt etse de gözyaşlarıma dayanamadığından yazmaya başladı. 

Yazdıklarını gördüğümde içimde büyük bir çaresizlik oluştu.

" Tomy var olmamış olacak. "

" Liana ve Alex hiç evlenmemiş olacak "

Bu iki seçenek arasında ne tür bir fark olduğunu anlayamasam da benim için verilen tercihleri yazdım.

" Alex zaman okyanusunun enerji merkezi olacak. "

" Liana başka bir zamanda Tomy'nin annesi olacak."

İkimizde seçeneklerin düzensizliğini çözmeye çalışsak da bir türlü beceremedik. Alex seçeceği seçenek konusunda küçük de olsa bir fikre sahipti ama bunu bana söylemiyordu. Söylemesini de beklemiyordum, her iki seçenek de zor seçeneklerdi. Aynı şey benim için de geçerliydi. Neyi ne için seçeceğimizi bilmiyorduk. Seçeceğimiz seçeneği seçmemiz onu onaylamamız anlamına gelebilirdi ya da reddettiğimiz. İçlerinden birini seçmemiz diğerini yok mu edecekti?

İkimizde tercihlerimizi yapamamıştık. Her şey konseyin karşısına geçtiğimizde belirlenecekti. Tercihlerimizi söyleyecek ve birbirimize anlamlı gözlerle bakacaktık.

Güverte de okyanusu seyrederken Tomy okyanusun içinden mavi balinayla beraber gökyüzünde süzülerek bize doğru çarptı ve bizi yere devirdi. Yüzünden mutluluk yayılıyordu.

" Okyanus muhteşem bir yer. Yüzmeyi seviyorum. Bakın onun adı Hectore benim mavi balinam. O benim en iyi dostlarımdan biri ardık Bredx ile birlikte onları çok seviyorum. Zaman okyanusuna sonsuza dek borçlu olacağım. "

Alex Tomy'e doğru baktı.

" Okyanusu seviyor musun? "

Bu soruyu neden sorduğunu biliyordum bu yüzden Tomy'nin yüzüne iyice odaklandım. Vereceği cevap ikimiz içinde büyük bir değere sahipti.

" Okyanusu seviyorum Alex... hem de her şeyden daha çok seviyorum. "

" Eminim dünya buradan daha güzeldir? "

" Burada istediğim her şey var. Beni her şeyden çok seven dostlarım, okyanusta yeni yeni yapı taşlarını attığım dev bir kale ve onunla birlikte büyük bir şehir. Okyanus tüm emrime amade Alex, bu bir çocuğun isteyebileceği en büyük şey... "

Tomy'nin çekik gözlerine ve dişlerine baktım bir ara. Benim yakışıklı ve tatlı oğlum, sırf bizim üzülmememiz için bunları söylüyordu bunu biliyordum. Onu hiçbir şeye değiştirmek istemiyordum. Onun mutlu olması için Alex 'den vazgeçebilirdim.

Beyaz, ipek elbisemle yavaşça ayağa kalktım. Tomy Alex ve benim üzerimizdeki suları emip okyanusa attı. İpek elbisem rüzgarla birlikte süzülürken Tomy'e döndüm.

" Bugün yine gitmemiz gerek Tomy. Biz gelene kadar okyanusta dilediğin gibi oynayabilirsin. "

Tomy masum bir ifadeyle gülüp başını salladı.

Tam arkamızı dönmüş gidiyorduk ki Tomy'nin sesi arkamızdan geldi. Ona doğru baktığımızda dev bir mavi balinanın üzerine binmiş bize el sallıyordu. Ona yavaşça el salladım ve hızla önüme dönüp ağzımı tuttum. Ağlamamak için uğraşıyordum ama gözyaşlarım esirlikten kurtulmak istiyordu.

Yine her zamanki gibi aşağıya indik ve karanlık odanın içine girdiğimizde karanlık oda sarı ışıklarla süslü bir ortama dönüştü. Beyaz ipeksi elbisemle etrafa bakarken ateş böcekleri her tarafta dolaşıyordu. Bir süre dev sarı koridordan yürüdükten sonra merdivenlerin ötesinde pembe ışığın karşısına geçtik ve yavaşça eğildik.

" Zaman okyanusunun asil üyeleri. Burada bulunmanızın dünya için ne büyük bir öneme sahip olduğunu anlatamam. Zaman okyanusu sonsuzdur, Burada yaşamak kolay değildir... Evet, tercihlerinizi bize belirtebilirsiniz. "

Bizimle mavi bir yazı yardımıyla konuşuyordu. Mavi yazı ise mor bir deftere yazılıyordu. Alex ile birbirimize doğru baktık ardından farklı taraflara gidip birbirimize göstermeden tercihlerimizi yapıp ortada durduk. Turuncu bir kutu havalanarak bize doğru geldi ve tercihlerimizi kutunun içine attık ve kutu yükselip bir anda ortadan kayboldu. Mor defter tekrar açıldı ve içindeki mavi yazıları okuduk.

" Tercih üç gün içerisinde yapılacaktır ama her an hazır olun. Çünkü zaman okyanusunda bazen sandığımız şeyler doğru olmayabilir. "

Arkaya dönüp dev koridor boyunca tekrar ilerledik. Tam üstünde gül ve diken desenleri olan kapının önüne geldiğimiz sırada durup etrafa tekrar baktım. Ateş böcekleri etrafta belirli ritimlerle dolanıyordu. Sarı sütunlar sürekli hareket ediyor gibiydi. Burası başlı başına karma karışık bir yerde. Yukarıdaki bulutlar sarı bir parıltı yayıyordu etrafa ama tonu daha kapalı olduğu için etrafa daha dikkat çekici bir hava katıyordu. Kapıdan çıkıp güverteye gittiğimizde yıldızlar gökyüzünde parıldıyordu. Tomy geminin atlayış rampasında bel üstü uzanmış Bredx ile birlikte yıldızları seyrediyordu. Bredx, Tomy'nin bedeninin iki katı boyutunda bir suya koyulmuştu.

Ben ikinci seçeneği seçmiştim. 

" Tomy başka bir evrende Liana'nın annesi olacak. " 

Ama bunun ne anlama geldiğin bilmiyordum. Bunu reddetmiş olabilirdim ya da kabul etmiş olabilirdim ya da diğerinin gerçekleşmesini engellemiş de olabilirdim. Bana sorulacak olursa bunların hepsinin koca bir rüyadan ibaret olmasını dilerdim ama değildi... İlk o kapıdan girdiğim gün oğlum ya da Alex arasında kalacağımı hiç düşünmemiştim. İkisi de benim her şeyimdi. Benim benliğimi bulmamı sağlayan, beni dünyanın en mutlu insanı yapan şey ikisinin birleşiminde saklıydı. Alex'in bana doğru olan bakışlarını hissedebiliyordum. Bazen düşüncelerimi okuduğunu bile düşündüğüm olurdu. Bazen bakışlarında bana karşı olan bir sevgi değil de pişmanlık ve acıma gibi duygular hissederdim.

Şuan nefes alıyordum ve aldığım nefesi Tomy ve Alex için aldığımı fark ediyordum. Yıldızlara doğru baktım. Onlar eskiden benim en iyi dostlarımdı...









Zaman OkyanusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin