0.1

224 12 71
                                    


Herkese selamlarr.Bir anda içime doğan bir fikri hayata getirmeye karar verdim,ne kadar sevilir bir fikrim yok.Tamamen kendim doğaçlama bir kurgu yazacağım bu yüzden önerilere de açığım şimdiden keyifli okumalar dilerimm...

______________________________

Bir kürfetti seni sevmek
Kalbimin zayıf olduğunu bilerek,
Başta insana zehir gelen duygu yeşerdi sayende.
Kim bilebilirdi ki böylesine ağır yükü üstlenebileceği mi?
Kim bilebilirdi ki senin gibi bir kadının,kanadı kırık kalbime zehir değilde şifa vereceğini?
Bilseler idi demezler miydi?

~~~~

-Asena'nın açısından-

Sabah baş ağrısı ile gözlerimi
güne açmıştım.Fulya abla ve Tuğkan abi ile geç saate kadar yayın yapmıştık.Kordi artık pes edip aramızdan ayrılmış,onun yerine Umut gelmişti aramıza.En sonunda ben ve Tuğkan abi de pes edince herkes yorgunluğuna yenik düşüp yayını bitirmiş bulunduk.Şimdi ise geriye kalan tek şey ağır yorgunluktu.
Bünyem erken kalkmaya alışık olduğu için sabahın 8nde gözlerim açılmıştı ama bilincim açılmamakta ısrarcı idi.
Buğulu görüş alanı ile tavana bakıp sabırla bekliyordum ama nafile idi...

Sevgili bilincim ile gözlerim.Eğer çok uykunuz varsa ve sevgili ruhumda çok yorgunsa lütfen bana eziyet etmeyin,merhamet edin.Uyumakta birer seçenek!

İçimden geçirdiğim isyanlarım işe yaramış olacak ki kendime gelmiştim.Şuan bir fincan Türk kahvesi için her şeyimi verebilirdim...
Yatakta daha oyalanmadan -oluşacak baş dönmesini umursamadan- hızla kalktım,bu sıçtığımın baş dönmelerine de kesinlikle bir çözüm bulmam gerekiyordu...
Yatağımı toplayıp bitkin adımlarla odamdaki tuvalete ilerledim,sabahları gerçekten bir cennet gibi geliyordu bana çünkü millet işeyip,sıçıp,elini yüzünü yıkayıp he birde içinden gelirse de dişlerini fırçalayıp çıkarken ben geçip baştan aşağı her türlü sabah bakımını yapıyordum.

Tuvaletteki insana dönme mesaisinden sonra odamın camını havalansın diye açıp çıktım.Allah'tan daha geçen gün dip bucak temizlik yapıp dün de günlük silip süpürmüştüm yoksa bugün yapmaya kalkışsam ya yarıda bırakırdım temizliği ya da lanet ede ede yapardım.
Mutfağa gelip hızla kendime 2 yumurta kırıp sallama yeşil çay demledim,afiyetle yiyeceğim zaman ne yazık ki cenabet gibi telefonun çalıp başıma dikilmişti...
Ekrana baktığımda arkadaşım Aygün olduğunu gördüm.

"Efendim Ayg-"

"GÜÜÜ NAAAYYY DIIIIĞĞNNN!"

"Valla bana hiç gün aymadı Aygün.Ama sanırım sana sadece gün aymak ile kalmamış üstüne birde enerjilerin de yüklenmiş."

"Ayy bu sabah çok neşeliyimm!Bugün sonunda sana en son İnstagram da attığım gitmek istediğim tatlıcıya gideceğim.Sen de gelmek ister misin?"

Aygün her yeri karış karış gezmeyi ve fotoğraf çekilip gün sonunda yüzlerce internete fotoğraf atmayı seven birisi,onun bu enerjisine bazen imrenmiyor da değilim...

"Sağol canım ama ben bugün "akşamki yayına kadar uyumak" dışında başka bir aktivite istemiyorum,bünyede ters etki yapar sonra sinir sistemlerime hakim olamayıp ufacık şeyden katil olmayayım."

"Ne yayını kız?"

Bu kızın enerjilerini biraz beyninin hafıza ile mantık haznesine aktarması gerekiyordu...

𝐈 ̶K ̶Ö ̶R ̶E ̶B ̶E ̶𝐈 ̶ ✨ Mert Yazıcıoğlu✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin