3

1.8K 148 49
                                    

Medya: Ege

🍏

Oturduğum son derece lüks ve rahat koltukta, yere değmeyen bacaklarımı sallarken kirli ve yırtık elbisemin altından dizimdeki -ben bacaklarımı salladıkça bir görünen bir kaybolan- sargı bezlerini inceliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oturduğum son derece lüks ve rahat koltukta, yere değmeyen bacaklarımı sallarken kirli ve yırtık elbisemin altından dizimdeki -ben bacaklarımı salladıkça bir görünen bir kaybolan- sargı bezlerini inceliyordum.

Kapıdaki karşılaşmamızdan sonra Gökçe kadın çocuklarını çil yavrusu gibi dağıtarak içeri geçmemizi sağlamış ve beni salon olduğunu düşündüğümüz bir odaya sokup koltuğa oturtmuştu. Daha sonra Atlas adam elindeki ilk yardım çantası ile gelip bacaklarıma pansuman yapmıştı.

Söylemeden geçemeyeceğim eli hafifti bu adamın. Valla pansuman yaparken gıcıklık olsun diye numaradan iki sızlanmıştım ama çokta acımamıştı.

Daha sonra Gökçe kadın, pansuman yapmayı bitiren Atlas adamın kolundan tuttuğu gibi kaldırmış ve kimse daha ne olduğunu bile anlayamadan, "bizim birazcık konuşmamız lazım. Siz güzel güzel kaynaşın çocuklar," diyerek yakındaki odaya sokup kapıyı kapatmıştı.

Şimdi ise çocuklar merakla beni inceliyor, ben ise onları kıçıma takmadan bulunduğumuz yeri inceliyordum.

Bulunduğumuz yer çok sade olmasına rağmen hem renkli hem de şaşaalıydı. Ama evi dekore eden kişi -muhtemelen bu kişi Gökçe kadındı- inanılmaz bir şekilde uyum sağlamıştı. Ama salonda normalin aksine aynı renk olmasına rağmen iki koltuk takımı vardı.

Onca çocuğun sığması için ideal aslında.

Neyse ki salon büyüktü de bu durum sırıtmamış aksine hoş görüntü sağlamıştı.

Hala etrafımı incelerken duyduğum ses dikkatimi dağıtmıştı. "Şenin adın neey?" Sesin geldiği yöne doğru kafamı çevirdiğimde burnumun dibine girmiş bir yüz görmeyi beklemediğim için irkilerek kafamı geri çektim.

O neydi lan öyle? Kapı deliğinden bir göz görüşüm gibi hissettirdi anasını satayım.

Çocuğa tekrardan baktığımda bu çocuğun kapıyı açmak için kavga eden çocuklardan sarışın olanı olduğunu fark ettim. Mavi gözlerini merakla kocaman açmış çipil çipil bana bakıyordu. "Menim adım yok." Bunu dememle çocuk sanki uzaylı bir kocam var demişim gibi bana bakmış ve kafasını iki yana sallamıştı.

"Heykeşin adı oluy."

Omuz silktim. "Ama menim yok."

Ellerini yanaklarının üstüne yaslayıp büyük bir endişe ile abartılı bir tepki verdi. "Naşıl oluy böyle bişi."

Tip tip suratına baktım. Tam o sırada çocuklardan en büyüklerinin sesi duyuldu. "Ayaz," dedi uyarır bir tonda. "Onu rahat bırak." Daha sonra ona baktığımı fark etmiş olacak ki bana gülümseyerek göz kırptı. Tam bende ona gülümseyecekken başka bir çocuğun dediği şey gülümsememi engelledi.

AlyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin