Sokakta yaşayan ve erken büyümek zorunda kalan 4 yaşında bir kız çocuğu...
6 oğlundan sonra kız çocukları olmayacağını düşünen ve kız çocukları olmasını isteyen Gökçe Hanım ve Atlas Bey...
Yanlışlıkla arabaları ile çarptıkları küçük bir kız çocuğunu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gökçe kadın ile merdivenlerden yukarı çıkarken diğerlerini arkamızda bırakmıştık. "Bebeğim," dedi Gökçen kadın benim dikkatimi çekmek için kucağında hafifçe oynatarak. Merakla suratına baktım ama o daha bir şey diyemeden aklıma gelen şeyle ellerimi yüzüne koydum. "Bıcı bıcı."
Onlara hem güvenmiyorum hem de evlerinde duş almak istiyorum. Çok çelişkili bir durum biliyorum ama ne yapayım yani şimdi. Dört yıldır ya yağmur suyu ile yıkanıyordum ya da bulduğum bir bez ile vücudumu siliyordum. Bu şansı bir daha nereden bulacağım ayol?
Kaşlarını çattı. "Bıcı bıcı mı?" Bunu söylememi beklemiyor olacak ki şaşırmıştı. "Bıcı bıcı yapmak mı istiyorsun?" Onayladım hızlıca kafamla. "Ebet." Gülümsedi ve bana sarılarak sağ sola salladı beni. "Yapalım bakalım bıcı bıcı."
Önce beni büyük ve akıl hastanelerinde olduğu gibi her yeri beyaz olan bir odaya soktu. Misafir odasıydı sanırım burası. Yatağa doğru ilerleyerek beni oturtturdu ve saçlarımı okşayarak konuştu. "Sen burada otur ben hemen geleceğim tamam mı?" Gözlerimi uslu uslu açıp kapattım. "Timam."
O gittiğinde ellerimi iki yana açarak sırt üstü yatağa attım kendimi. Bugün yaşadığım anlar zihnime bir bir düşerken hayret ediyordum kendi kendime. En son salak bir çocukla araba için kavga ederken şimdi aşırı rahat bir yatakta uzanıyordum. Vay be bir günde neler neler yaşamıştım. Ama en azından kurtulacaktım kirden, çamurdan çok şükür. 4 yılın acısını çıkaracaktım bu banyo ile.
Yavaşça yattığım yerden doğrulurken bakışlarımı cama çevirdim. Hava kararmıştı. Kim bilir saat kaç olmuştu. Eğer sokakta kalsaydım şuan bir yerde saklanıyor olurdum.
Bilirsiniz sokaklar tehlikelidir. Sarhoş adamlar, uyuşturucu çekip kafayı bulanlar, her şeye karışan ve insanlara acı çektirmekten zevk alan ergen erkek bebeler ya da kendini tatmin etmeye çalışan uçkuruna düşkün piçler...
Düşünebileceğiniz bütün kötü şeyler sokaklardadır. Sokaklarda, hayatta kalmak istiyorsanız onu iyi tanımalıydınız. Unutmayın ki sokaklara uyum sağlarsanız o da size uyum sağlardı.
Kapının açıldığını duyduğumda kafamı o tarafa çevirdim. Gökçen kadın elinde birkaç parça kıyafet -büyük ihtimalle erkek kıyafeti-, mavi küçük bir bornoz ve şampuanlarla içeri girdi. Gülümseyerek bana bakarken elindeki bazı eşyaları burada bırakıp odanın içindeki başka bir kapıyı açarak içeri girdi. Daha sonra birkaç tıkırtıdan sonra sus sesi duyuldu.
Ardından Gökçen kadın birkaç hızlı adımla yanıma geldi ve koltuk altımdan tutup beni döndürerek kucağına aldı. "Hadi bıcı bıcı yapalım." Hızlı adımlarla banyoya giderken istemsizce neşesine ve beni kucağında döndürüşüne gülmüştüm. Karnımda sanki hızlı trene bindiğimizde oluşan o histen oluşmuştu.
