35

285 27 5
                                    

Cumartesi günüydü, çalışma masamda oturmuş yaklaşan son sınavlara çalışıyordum. Dönem sonu yaklaşıyordu ve dört gözle yaz tatilini bekliyordum.

Sıkıldığımı farkederek ara vermek üzere masamdan kalkmıştım. Saatlerdir oturduğum için sırtım fena halde tutulmuştu ve bu yüzden olduğum yerde biraz esneme hareketleri yapıp salona doğru yürüdüm.

"Ayaz gelmişken şu kumandayı versene."

Ablam yine her zaman ki gibi üşengeçliğini konuşturuyordu. Bir şey demeden  diğer koltuktaki kumandayı alıp ablama uzattım ve yanına oturdum.

Televizyonda ablamın açtığı programı izlemeye başladığımda dışarıdan gelen yüksek müzik sesi dikkatimi dağıtmıştı.

"Bir ateş ki alev alev yanar içimde
Saçının kokusu kaldı ellerimde."

Bunu normal karşılayıp umursamayarak aynı şekilde televizyonu izlemeye devam ettim.

"Yatağımda deli gibi döner dururum
Dolaşır sanki hayalin hâlâ tenimde."

Fakat bu sefer müziğin sesi daha da çok yükselmişti, ve sanki tam bizim apartmanın önünden çalışıyormuş gibiydi.

Ablam önce kapısı açık olan balkona, sonrada bana bakıp söylenmeye başladı.

"Bu ne böyle ya, konser mi veriyorlar anlamadım ki."

Bende aynı şekilde ona bakıp anlam veremeyerek konuşmuştum, "Bilmem ki."

"Dur bir bakacağım." Diyerek ayaklandığında bende merakla koltuktan kalkmış ve hızlıca peşinden gitmiştim.

"Ne sen unuttun, ne ben unuttum
Aldatma kendini, gel."

Balkona çıktığımızda ablam korkuluklara yaslanarak aşağı baktı, bende onun gibi eğilip aşağı sesin kaynağına baktığımda gözlerim şokla açılmış, camları full açık arabaya yaslanan Yavuza'a öylece bakakalmıştım. Radyodan çalan müzik devam ederken kafasını yukarı kaldırıp bizim olduğumuz tarafa bakıyordu.

Ben hala şaşkınlığımı üzerimden atamazken birde ablamın gözünün önünde bakışlarını bana dikmiş sırıtıyordu.

"Yanıyor içim, eriyor içim
Eskisinden de beter."

Açtığı şarkının sarışın olmama ithafen olduğunu anladığımda bende kendime engel olamayıp gülümseyivermiştim.

"Gel, gel, sarışınım, gel
Gel, sana aşığım, gel."

Ablam bakışlarını etrafta gezdirip kaşlarını şüpheyle havaya kaldırarak bana döndü, "Bizim mahallede sarışın var mıydı Ayaz? Ona gelmiştir kesin bu çocuk, baksana."

Eh, ben vardım ama tabii ki böyle bir şey ablamın aklının ucundan bile geçmediği için beni görmezden gelmişti.

"Hiç dikkat etmedim kimseye."

Yine ablama belli ettirmeden aptal aptal gülümsemeye devam ederken cebimden telefonumu çıkarıp mesaj yazdım, sonrasında mesajıma bakması için farkettirmeden telefonu hafifçe havaya kaldırıp kafamla işaret etttim.

ayaz

sapsal misin sen ya napiyosun bu saatte

yavuz

sarisinima geldim ama yine ablanla denk dustuk

ayaz

eee dikkatli olacaksin
neyse kapat hadi su muzigi insanlar rahatsiz olacak

yavuz

emrin olur

Ablam yanımda olduğundan Yavuz yukarıya çok bakmıyordu bu yüzden arada bir gözlerini gezdiriyor gibi bir bakış atıp önüne dönüyordu. Mesajımla hemen camdan arabanın içine uzanıp radyoyu kapattığında ablamda bana doğru çevirmişti kafasını.

"Hadi içeri girelim."

"Sen git geliyorum ben, biraz hava alacağım."

Son kez beni süzdükten sonra arkasını dönmüş salona doğru ilerlemişti.

"Çabuk gel hadi, film açıyorum izleyelim."

Onu onaylamış ve tekrar bakışlarımı hala aşağıda olan Yavuz'a çevirmiştim. Buradan bile nasıl da yakışıklı görünüyor diye düşüncelere dalarken bu halimi farketmiş olacak ki yan bir gülüşle bana bakmıştı ellerini cebine sokup. Bu sırada karşı apartmanda, tam bizim olduğumuz katın karşısındaki balkona mahallenin erkek meraklısı Serap çıkmıştı. Aval aval Yavuz'a baktığını fark ettiğimde göz devirmeden edememiştim.

"Hayırdır Serap? Hava almaya mı çıktın?"

Karşı balkona doğru laf atttığımda Serap kafasını kaldırıp yüzüme baktı.

"Aynen," demiş ve gülümseyerek tekrar Yavuz'a bir bakış attıktan sonra cümlesine devam etmişti, "Havalar bayağı güzelmiş burada."

Biz Serap ile karşılıklı konuşmaya devam ederken Yavuz da aşağıdan bizi dinliyordu.

"Havalar bozmasın seni dikkat et." Yüzüme yalancı bir gülümseme yerleştirdim o an, çok gıcık oluyordum şu kıza.

"Yok yok, sen beni düşünme." Derken resmen bakışlarını Yavuz'dan alamadığından yüzüme bile bakmazken karşılıklı bakıştıklarını farkettiğimde sinirle telefonu elime almıştım.

ayaz

hadi git artik yavuz

yavuz

dur ya ne guzel seyrediyorum seni

ayaz

aynen cok guzel seyrediyorsun ya
niye baktin serapa

yavuz

serap kim
he balkonda ki kizi diyosun
ne bileyim yavrum oyle refleks olarak baktim

ayaz

ben anlamam refleks falan
kizin dibi dustu sana

yavuz

nerden anladin lan
gerci dusulmeyecek gibi de degilim
karsi koyulamaz bi cazibem var

ayaz

anlarim ben
gozleriyle yedi seni
neyse hadi bin arabana git

yavuz

kovuluyo muyum lan ben su an
iki romantiklik yapmaya geldik trip yiyoruz

ayaz

ya trip atmiyorum yavuz
zaten ablam cagiriyor
gittigini goreyim bi iceri giricem

yavuz

tamam tamam
gidiyorum hadi
gorusuruz bebeğim

Attığı mesajın ardından yaslandığı arabasından doğrulmuş bana son kez baktıktan sonra kapıyı açarak binmişti. Bende hala balkonda olan Serap'a ters ters baktıktan sonra içeri girmek için arkamı döndüm, kıskanıyordum işte ne yapayım?

Allaaahh cok guzeller

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yavuz (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin