Biz geldikkk!
Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur.
Keyifli okumalar!+++++
Uykumdan depremin etkisiyle uyandım. Ama durun, deprem olurken Kerem'in "Uyan artık ailelerimiz gelecek!" sesi gelmez.
Lan salak Kerem yarım saattir Yatağı sallıyor, ne depremi!?
Ula bu içsesi bana vereni...
"Lan deprem oluyorda beni enkazdan çıkarıyorsunuz sandım! Salak yatağı niye sallıyorsun! Azıcık nazik ol, burada bir hanımefendi uyuyor. Niye hayvan gibi uyandırıyorsun!?" diye bağırdım.
Kerem ise gülmeye başladı.
Hayır yani neye gülüyorsun, ayı mı oynuyor?
"Ne gülüyorsun tarihi geçmiş konserve!?" dedim. Bunu dememle daha çok gülmeye başladı. Ben gayet ciddiyim aslında. Niye gülüyor bu?
"Tarihi geçmiş (gülüyor) konserve mi? (Gülüyor) gerçekten senin kadar yaratıcı insan görmedim." dedi. Sonunda gülmesini durdurmuştu.
"Tabi oduncuğum. Şimdi sen odadan çık yoksa ben seni terlik zoruyla göndereceğim." deyip terliğime uzanıyordum ki resmen toz oldu.
Bende söve söve yatağımdan kalktım.
Banyoya gidip ellerimi ve yüzümü yıkadım. Daha sonra üzerime tişört-şort giydim. Daha sonra kahvaltı için yemek salonuna gidecektim ki Kerem'i salonda gördüm.Ona "davetiye bekliyorsan eğer, daha çok beklersin." deyip yemek salonuna ilerledim. Arkamdan kendi kendine konuştuğunu duyduğumda gülümsedim. Hızlıca kahvaltı yaptık. Hizmetçileri misafirler için yapmaları şeyler hakkında bilgilendirdik. Sonra ben Üzerime -günlük olsa bile güzel- bir elbise giydim.
Şuan ne mi yapıyorduk?
Kerem bey ile beraber sevdiğimiz şeylerden bahsediyorduk. Ne olur ne olmaz diye. İlk ben başladım sormaya.
"En sevdiğin yemek ne? Ben köfte severim."
"Mantı. Kesinlikle bayılırım. En sevdiğin tatlı ne peki? Ben baklava diyorum."
"İrmik tatlısı severim ben. Kaç yaşındasın? Benimkini biliyorsun."
"25 yaşındayım."
"Hm tamam. Peki kız arkadaşın oldumu? Benim hiç olmadı." bunu dememle kahkahalarla gülmeye başladı.
Lan bu neye gülüyor yine?
"Kerem ben gülecek birşey göremiyorum." dedim bıkkınca. En sonunda gülmeyi bırakıp konuşmaya başladı.
"Açelya ben sık gülen birisi değilim. Ama seni tanıdığımdan beri beni çok güldürüyorsun. Benim kız arkadaşım olmadı. Takıldıklarım vardı onlarda arkadaş. Sen kız olduğun için kız arkadaşın olamaz zaten. Tabi lezbiyen değilsen?" dedi ve tek kaşını kaldırdı.
"Lan takıldığın noktaya bak! Hemde ben senin gibi imansız puşt olmadığım için lezbiyen değilim. Müslümanım ben bir kere." dedim ve
"Soruyorum şimdi. Ne tür müzik dinlersin? Benimki karışık."
"Müzik dinlemem. Bazen spor yaparken yüksek sesle hareketli fon müziği dinlerim o kadar. Peki senin en sevdiğin renk ne? Siyah benimki"
"Ben bir çok rengi severim. Genelde açık tonlar. Beyaz favorim ama. Peki en çok neyden korkarsın? Ben biraz karanlık birazda böceklerden. En çok ta Allah'tan."
Biraz mı?
"Hiçbir şeyden korkmam. Tabii Allah'tan korkarım orası ayrı. Bence çok şey sorduk yeterli gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OTİSTİK - YARI TEXTİNG
Teen FictionHerşey Açelya'nın kafasından uydurduğu bir numaraya yazması ile başlar. Kim bilebilirdi ki bir mafyaya denk geleceğini... Küfür içerir. Rahatsız olanların okumasını tavsiye etmiyoruz. Supersonik_ikili14 keyifli okumalar diler! Başlangıç - 18 Haziran...