22.Bölüm

8 2 0
                                    

Gwyndolyn hararetle gözlerini açtığında hâla yatakta uzandığını fark etti.Kafasının yarısı ya yatay bir durumda olduğundan ve aynı zamanda saçlarının bir kısmı yüzünün yarısını kapattığından Gwyndolyn sadece yüzünün bir diğer kısmıyla nerede olduğunu görebiliyordu

Görebildiği kadarıyla karanlık bir odadaydı ve Karabasan olduğunu tahmin ettiği varlık etrafta yoktu.Gwyndolyn Bir süreliğini rüyada mı yoksa gerçekte mi olduğunu düşünmeye çabaladı.Zihni yavaş yavaş açıldıkça artık rüyada olmadığını,gerçek hayatta geri döndüğünü,Karabasanın kendi üzerindeki etkisinin bozulduğunun farkına vardı

Yavaş yavaş hisseleri açılan Gwyndolyn üzerinde bir battaniyenin olduğunu fark etti aynı zamanda kolu yatağın köşesine gelmiş aşağıya doğru sarkıyordu diğer kolu ise yastığın altında duruyordu.Gwyndolyn eğer Karabasan etraftaysa sırf onun dikkatini çekmemek için uyuyormuş numarası yaptı ve etrafı daha rahat hissetmek için Toprak Güçlerini kullandı.Ters bir şey hissetmiyordu

Fazla gürültü çıkarmamak adına yavaşça yattığı yerde doğruldu ve karanlık odaya göz gezdirdi.Etrafta sadece yattığı yatak,bir kapı ve önlerinde duran geniş,sağlam bir ahşaptan yapılma bir dolap,Gwyndolyn'nin ise yanında duran ve üzerinde sönmüş bir mum bulunduran ufak bir masa mevcuttu

Gwyndolyn,sağına doğru döndüğünde Gregory'nin hâla uyuduğunu fark etti.Kardeşi muhtemelen hâla Karabasan'ın etkisi altındaydı

İkisininde buradan çıkması gerekiyordu ama yüksek ihtimalle Karabasan'ı öldürmeden buradan kurtulmaları imkansıza yakındı.Gwyndolyn,yere doğru hafiften uzandı ve elleri ile Bitki oluşturup oluşturamayacağını düşünmeye başladı.Tüm gücünü yere doğru vermeye başladı.Tahtaların ardından yeşil renkli birkaç minik bitki ortaya çıkınca Gwyndolyn neşeyle gülümsedi

Ufak bir bitki bir Karabasan'ı öldürmeye yetmezdi...Peki ya Zehirli bir bitki olursa? İşte bu iyiydi! Ama bir bitkiden zehir alabilmek için o zehiri yemek gerekirdi.Gwyndolyn bunu yaparsa riske girebilirdi.Peki ya dallarında veya yaprakların içindeki bir zehir olursa? Mükemmel bir düşünceydi! Yapraklarında zehir olan tüm bitkileri düşündü

Aklına Çoban Püskülü geldi...Çoban Püskülü kırmızı renginde tomurcuklara benzeyen meyvelerini ve dikenli yeşil yapraklara sahipti.Bu bitkinin dikenli yaprakları zehir içeriyordu Tıpkı meyveleri gibi Gwyndolyn bu zehrin daha fazla etkileyici olabilmesi için kara kara düşünmeye başladı belki de Toprak Elementi sayesinde bitkinin içindeki zehiri arttırabilirdi.Ama nasıl?

Toprak Elementine sahip olduğundan beri bütün büyülerini düşünerek yapıyordu.Belki de düşünürse zehiri artırabilirdi.Gwyndolyn Ufakfan Çoban Püskülü çıkarmıştı

Zihnini yeniden boşalttı ve dikkatini yapraklara verdi.Yaprakların içerisinde hapsolmuş ancak hareket eden bir sıvıya denk geldi.Evet belki de zehir buydu.Gwyndolyn artık tüm çabasıyla yaprağın içindeki zehiri arttırmayı deniyordu.Ellerini büküyor ve bitkinin içindeki sıvıyı,diğer Çoban Püskülü bitkilerinin içindeki sıvılarla birleştiriyordu

Uzaktan pek bir şey belli olmasa da Gwyndolyn'in canından can gidiyordu,elleri fazlasıyla uyuşmuş,titriyordu.Zehri sanki kendi bedenine aktarıyor gibiydi ama biliyordu ki zehiri sadece bitkiye yüklüyorum.Milyonlarca zehirin hareketlerini bütün bedeni hissediyor,bütün bedeni hissetikçe daha çok bedenini hissedemiyor gibi geliyordu.Gwyndolyn derin nefesler alıp veriyordu.Bedeni titrerken ağızından,sıkışma ve zorlama sebebiyle salyalar akıyordu

Bunun sonucunda ölmek istemiyordu çünkü eğer ölürse Gregory asla O transtan çıkamazdı.Kendi belki ama Gregory için asla...

Ayak sesleri duydu.Gwyndolyn yeniden eski pozisyonuna geçti ancak bu sefer sarkıttığı eli ile Çoban Püskülünün ucundaki en zehirli yaprakları tutuyordu.Gwyndolyn nefesini tuttu,artık kusmak ile kusmama arasında gidip geliyordu

Beyaz Cadı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin