2.Bölüm

36 4 3
                                    

Gregory,hâla gözlerinde yaşı ve pisliği silerken,Gwyndolyn ise evde yaşanacak olayları düşünüyordu.Fırın,çoktan kapanmıştı ve Gwyndolyn'in fırına geri dönüp ekmek alma şansı yoktu.Anneleri ise parayı,gereksiz yere harcamamaları gerektiğini söylemişti

Gwyndolyn,Gregory yüzünden az dayak yememişti.Bazen Gregory'nin yaptığı en minik hatadan Gwyndolyn sorumlu oluyor ve anneleri tarafından temiz bir dayak yiyiyordu.Tabii Gregory'de çiçekler içerisinde büyümüyordu.Onun da dayak yediği bir sürü olay olmuştu

"Gwen...Ekmeklerden birini boşa harcadım,Annem çok kızacak"dedi Gregory neredeyse çatlayan bir sesle

Gwyndolyn,Gregory'nin masum yüzüne doğru sadece gülümsedi ve saçlarını okşadı

"Önemli değil,hem bu annemden yediğim ilk dayak değil"

Kendini böyle avutuyordu...

Eve geldiklerinde Gwyndolyn sessizce kapıyı açtı ve içeriye doğru yüksek sesle bağırdı.Gregory ise Gwen'in eline doğru yapışmıştı bile

"Anne! Biz geldik!"

Annwyn,kilerden ellerini artık kirden gözükmeyen bir bezle silerek çıka geldi.Sabah ki hâline göre daha sakindi

"Gwen,Greg geldiniz mi? Güzel sepeti bana verin"dedi Annwyn ve Gwyndolyn'in elindeki sepeti bir çırpıda aldı

İçinden 4 parça bronz parayı ve bir tane yarısı olmayan ekmek ve bir tam ekmek çıkardı.Annwyn sessizce ekmeklere bakarken Gwyndolyn ve Gregory,bulundukları kapının önünde süt dökmüş kedi yavrusu gibi dik dik annelerine bakıyorlardı

Annwyn,bu derece sessiz durduğunda,Gwyndolyn ve Gregory bu işin sonunun asla iyi olmayacağını bilirlerdi.Gwyndolyn her ne kadar cesur durmaya çalışa da hafiften titremesi korktuğunu açık ara belli ediyordu.Gregory'e hemen 'kaç' demek için uygun anı bekliyordu

Gregory ise Gwyndolyn'in eline o kadar çok yapışmıştı ki Gwyndolin'in eli bu yüzden neredeyse sıcaklıktan alev alacaktı

"Anne,ben-"

Annwyn,Gwyndolyn konuşur konuşmaz Gwyndolyn'e doğru döndü.Yüzünde şaşılacak derecede bir sakinlik vardı derken Annwyn sessizce kahkaha atmaya başladı

Gwyndolyn,her ne kadar bunun genel olarak,bunun gibi durumlarda, annelerinin tepkisi olmadığını bilse de içindeki korku daha çok artmıştı.Bu kahkahanın ardından çok sert bir şey gelecekmiş gibi hissediyordu

Annwyn daha sakin bir bakışla çocuklarına doğru bakmaya başladı

"Hadi yemek hazır,siz sofraya geçin,ben yemeklerinizi koyup geliyorum"

Annwyn bunu söyledikten sonra sessizce çocuklarının yanından ayrıldı ve genellikle yemeklerin yapıldığı bölge olan hem mutfak hemde kiler odasına doğru gitti

Bu hadiseden sonra,Gwyndolyn ve Gregory birbirlerine Şaşkın şaşkın baktılar.Bu şaşkın şaşkın bakışma tam tamına 2 dakika sürdükten sonra Gregory umursamaz bir şekilde omuzlarını silkti ve yerde bulunan sofraya doğru yürümeye başladı

Gwyndolin,annelerinin tepkisinin asla böyle olmayacağını bildiği için hala içerisinde bir gıdım kuşku olduğundan annesinin gittiği Mutfak-Kiler odasına doğru bakmaya başladı ama sonrasında O da çok fazla düşünmemeyi seçerek o da omuzlarını silkti ve sonrasında O da sofraya doğru oturdu

Sofra bir yer sofrasıydı.Yuvarlak bir biçimde oyulmuş olan ve içine maksimum 4 kişiyi alacak genişlikte bir yer masasıydı.Onu ayakta tutan 3 silindir şeklindeki ayakları bile yavaş yavaş parçalanmaya başlamıştı

Beyaz Cadı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin