Hereditem (Drarry)

7-Peru Zambakları ve Köpüklü Bir Teklif

***

"Daphne'nin nesi var?" diye sordu Draco ısırdığı tostu yuttuktan sonra. Gözlerinin altı şiş ve kırmızı görünüyordu bahsi geçen kızın.

"Blaise terk etti. Peşinde koşmaya değmezsin demiş. Sadece onu öpmesine izin vermedi diye hem de."

"Göt heriften kurtulması iyi olmuş, kısa sürede atlatır umarım." dedi Draco. Pansy de anlayışla kafasını salladı, "İlk başta uyardım Daphne'yi, sanırım o yüzden işleri ileriye taşımasına izin vermedi. Bence de iyi oldu ama Daphne ondan gerçekten hoşlanıyordu."

"Yapacak bir şey yok. Longbottom'ın nesi var peki? Bu aralar bir acayip."

"Moody'nin dersinden sonra iyice içine kapandı. Bir tek Potter'a konuşuyor. Ha, bir de bitkisi mi ölmüş ne."

"Pansy."

"Efendim tatlım?"

"Bütün bunları nereden biliyorsun sen?" Uzun yıllardır Pansy'nin okulda dönenlerle alakalı olan güncel ve doğru bilgisi Draco'nun tüm dedikodu açlığını bastırıyorken sorgulama gereği duymamıştı hiç.

"Bir leydi sırlarını öyle ulu orta açıklamaz Draco."dedi ve güldü Pansy. Draco ise göz devirmekle yetinmek zorunda kaldı,"Sınıfa bensiz git madem seni sürtük. Önce lavaboya uğrayacağım."

"Makyajını mı tazeleyeceksin pofuduğum?" dediğinde Draco gülüp orta parmak çekerek Büyük Salon'dan çıkmak üzere hareketlendi. Ayak üzeri olmayan, koridorun diğer ucundaki tuvalete giderken Harry'nin neden kahvaltıya inmediği ile alakalı endişelense de, genç adamın ilk müsait olduğu anda ona haber yollayacağım bilerek sakin kalmaya çalıştı. Tuvalette kimsenin olmadığından emin olduktan sonra, "Dobby?"

Krak! "Dobby de çağırmanızı bekliyordu Draco Malfoy. Winky geldi." Hemen sonra beliren diğer ev cini tamamen yıkılmış durumdaydı. Üzerinden buram buram alkol kokusu yükseliyordu ve tehlikeli bir biçimde sağa sola sallanıp duruyordu minik elf. Dobby yüzünde hem üzgün hem onaylamaz bir ifade ile ona bakarken, "Winky ailesini utandırdığınu düşünüyor. Dobby ona özgür olmanın kötü olmadığını anlatmaya çalıştı. Ama Winky ilgilenmiyor."

Draco başını sallayıp çöktü ve, "Winky, merhaba, benim adım Draco Malfoy. Eğer sen de kabul edersen seninle sadece benimle kuracağın bir bağ teklif etmek istiyorum."

"Winky *hıck* özgür olmak is-istemiyor *hıck* ama bir Malfoy'a bağlanmak da *hıck* istemiyor."

"Draco Malfoy babası değil!" diyerek araya giren Dobby'ye şaşkınca baktı Draco, ev cini ise hararetle devam etti, "Draco Malfoy çok iyi bir efendi. Nazik ve anlayışlı. Sana o aileden daha bile iyi bakar. Hem Draco Malfoy Harry Potter'ın arkadaşı. Dobby'nin de! Winky gurur duymalı!"

Dobby'nin yürekten savunması Winky'yi de şaşırtmış olacak ki küçük elf sallanmayı bırakıp koca gözlerle Draco'yu süzmeye başladı, "Draco Malfoy efendi*hıck* Winky'ye vuracak mı?"

"Hiçbir elfe vurmadım ve vurmayacağım da Winky." dedi Draco bezmişçe.

"O zaman Bay*HICK* Crouch'tan da iyi bir efen*hıck*di olabilir. Winky kabul ediyor. *hıck*Winky Draco Malfoy efendiye hizmet edecek.*hıck*"

Draco, Winky'ye elini uzattı, "Teşekkür ederim Winky, ayıldığında yalnız olduğuma emin olduğun bir anda yanıma gel lütfen. Böyle sarhoş olmak senin gibi bir hanımefendiye yakışmıyor."