Y/N: Ehü ülen. Saçmalamaya geldim ben buraya. Kafama göre yani. Beğenmeyen duvar izlesin.
***
Rahat uykusundan omzundaki dürtüklenme hissiyle huysuzca uyandı.
"....-o Malfoy, efendim, uyanın lütfen."
"Hf-ne? Dobby?"
Dağılan uykusunun arasında, çocukluğunun büyük kısmını beraber geçirdiği ev cininin gerçekten odasında olduğunu anlayınca şaşkınlığını gizleyemeden hızla kalkıverdi yataktan, "Senin burada ne işin var? Ölmek mi istiyorsun?"
Dobby gözlerini kısıp onu süzdükten sonra sırıttı ve "Burada Dobby'ye zarar verebilecek hiçbir şey yok Draco Malfoy, efendim."
Gözlerini ovuşturduktan sonra arkasına yaslanıp, "Seni hiç anlamadım, anlayamacağım da. Tekrar bir köle olmak istemiyorsundur eminim, neden geldin peki?"
Hırkasının içinden bir zarf çıkarıp ona uzatırken Dobby suçlu görünüyordu, "Harry Potter'dan mektup."
Draco ev cininin uzattığı mektuba baktı, sonra da Dobby'ye. Uzanıp alırken "Şaka?"
"Değil. Dobby Harry Potter'ın yanından geldi. Dün gece Harry Potter Dobby için seslendi. Dobby Harry Potter'ın arkadaşı ve Dobby'ye büyük, çok büyük bir sır verdi. Çok tehlikeli şeyler olacak ve Harry Potter Dobby'ye ihtiyacı olduğunu söyledi."
Draco mektubu evirip çevirirken asasına uzanıp bir kaç sessizlik, gizlilik ve uzaklaştırma büyüsü yaptı. Aptal değildi. Babasının gitgide daha huzursuz olduğunun farkındaydı, annesi iyice sessizleşmişti. Bazı fısıltılara tanık olsa da tam olarak neler döndüğünü bilmemekle birlikte, işlerin çirkinleşeceğini hissedebiliyordu. Elindeki mektup, sanki felaket habercisiydi ve açmak hissettiklerini kesinleştirecekti. Çünkü neden Yüce Harry Potter onca insan arasından ona mektup yazsındı? Ne istiyor olabilirdi? Dobby'nin yalan söylemeyeceğini bilerek ona döndü, "Dobby? Neden ben?"
"Ah, Dobby bunu soracağınızı biliyordu. Dobby özgür bir elf olduğu için Harry Potter'a önceden anlatması yasak olan hikayeler anlattı."
"Dobby!"
Dobby iki adım geriye çekilerek, "Dobby mecburdu. Dobby bir süre gidecek. Harry Potter için bir şey arayacak. Her şey çok tehlikeli, Dobby, arkadaşının güvende olacağını bilmeli. Dobby Draco Malfoy efendiye güveniyor. Dobby bunun için Harry Potter'a anlattı."
"Babam beni de seni de öldürür. Önce ben seni öldürmezsem tabi. Ne anlattın söyle çabuk." Yataktan kalkıp sabahlığını üstüne geçirdi ve odasına dahil olan oturma alanına ilerledi. Dobby peşinden zıplaya zıplaya gelirken, "Draco Malfoy Efendi'nin Harry Potter'ın hikayeleri ile büyüdüğünü. Büyük Malfoy Efendi'nin, Genç efendiye ne kadar kötü davrandığını. Draco Malfoy Efendi'nin Parkinson Hanım dışında gerçek bir arkadaşı olmadığını. Draco Malfoy Efendi'nin ne kadar nazik olduğunu, iyi olduğunu ve yapmaya mecbur olduğu her şeyi."
"Ona annemden bahsettin mi?" dedi fısıldayarak.
"Dobby söyledi, evet. Harry Potter sadece bunu duyunca ikna oldu. Draco Malfoy efendi mektubu okuyup kendisi karar vermeli. Dobby eğer Draco Malfoy efendi, çağırırsa tekrar gelecek."
Krak! sesiyle giden ev cininden kalan boşluğa sinirle baktı Draco. Mükemmel, gerçekten mükemmel diye düşündü. Ama aynı zamanda hafif bir rahatlama sardı bedenini. Pansy dışında bir kişi daha biliyordu gerçekleri, ne kadarını bildiğini bilmese de, Harry, ona mektup yazacak kadar güveniyordu Dobby'ye ve ilginçtir ki, bu aynı zamanda Draco'ya da güveniyor demekti. Bir nebze de olsa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hereditem (Drarry)
Fanfiction(time jump + fluff + comedy + smut + angst) Bir kukladan ancak kukla ustasının iplerinin ucunda sahte bir hayat yaşaması beklenebilir. Kimse kullanın cana gelip o ipleri kesmesini beklemez. Hatta bazı kimseler de bu iplerin ucundaki kuklayı oynatmay...