Bölüm 2 : Yok olan mutlu evliliğin son günleri

63 1 0
                                    

Evet zührevi hastalıklarla ilgili test yaptırdım ve Tanrı'ya şükür ki hepsi temiz geldi. Bazen bir iki sağlık çalışanı tanımak çok yararlı oluyor.

İşin ilginci, uzun süredir bu odada onunla olmama rağmen, Mia ile tek kelime konuşmadım. Benimle konuşmaya çalışıyor ama sözleri bulanık ve anlaşılmıyor. Tek yapabildiğim, yeniden kendinden geçene kadar ona tek kelime etmeden, tiksinti ile bakmak.

Kimlerle yattığını, kaç erkekle yattığını, beni ne kadar süredir aldattığını merak edenleriniz maalesef hayal kırıklığına uğrayacaklar zira bu konuda şu an hiçbir bilgim yok. Mia'nın telefonu kazada paramparça oldu. Sanırım şu an elinde sadece annesinin telefonu var. Bir sürü mesaj aldığıma göre, Becca'yı arayıp neden mesajlarını cevapsız bıraktığını ona anlatabilir. Umrumda değil.

Merak etmeyin, ağzıma içki koymadım yani sarhoş olmam ve aptalca bir şey yapmam mümkün değil. Ama bu hafta yaşadıklarımdan sonra, insanların neden alkol ve uyuşturucuya sarıldıklarını anlayabiliyorum.

Bazen hayatımı 24 saatliğine durdurup, 24 saat boyunca hiçbir şey hatırlamamak istiyorum ama tabii bu mümkün olsaydı bile, 24 saatin sonunda tüm bu kabus kaldığı yerden devam edecekti.

İlk yazdığım gönderiden sonra, o hastane odasında Mia ile bir gece daha kalmaya karar verdim. Orada karanlıkta tavana bakıp, medikal makinelerin sesini dinlerken, hayatımın bu noktaya nasıl geldiğini düşündüm.

Bir yanım, sadece o odada olmamla bile, ona hak ettiğinden çok daha fazla merhamet gösterdiğimi söylüyor. Bir yanım ise onu seviyor ama o sevgiyi hissetmek istemiyorum. Aslında ona karşı herhangi bir pozitif duygu hissetmek, bana kendimi güçsüz hissettiriyor. Kafamda düşünceleri defalarca çevirirken, artık eskiye dönmenin, enkaza döneni onarmanın mümkün olmadığının farkına varıyorum. Sanki bir doğal felaket, inşaa ettiğimiz tüm yaşamı yok etmiş gibi hissediyorum. Hayatımın çok büyük bir döneminin artık geçmişte kaldığının farkına varmak çok zor. Bunun için saatlerce ağladım.

Sabah kan almak için hemşire geldiğinde, dışarı çıktım ve ben çıkarken Mia benim çıktığımı görüp bana seslendi. Onu duymamış gibi davrandım. Mia'nın beni aldattığını öğrendiğimden beridir doğru dürüst bir şey yememiştim ve çıkıp kahvaltı yaptım. Vakit öldürmek için telefonuma bakarken, Becca'nın Mia'nın nerede olduğunu sorduğu mesajını gördüm. Tamamını okumadım bile.

Saat 7 gibi, baba evinin kapısını çalmak için yeterince geç olduğuna karar verdim. Zaten babası her zaman erken kalkan biriydi. Önce onunla konuşmak istiyordum. O eğer olanları duymasını istiyorsa, karısını uyandırabilirdi.

Mia'nın babasının çalışma odasından odun sobası dumanı geliyordu. Kapıyı çaldım. İçeri girerken boynumdaki çizikleri ve yüzümdeki morluğu gördü. Ona bir kaza yaptığımızı, Mia'nın daha kötü yaralandığını ama konuşmamız gerektiğini söyledim. Sanırım kaza ile ilgili konuşacağımı sandı ve karısını uyandırdı. Mutfakta oturduk ve onlara kazayı anlattım. Bir tepeden geçerken karşı şeritteki aracın bizim şeride geçtiğini, daha büyük ve dört tekerlekli araçta olduğumuz için yolda kalmayı başardığımı ama yolcu tarafından korkuluklara çarptığımızı anlattım. Kapı hava yastıklarına rağmen Mia'nın ciddi bir şekilde yaralandığını ama durumunun stabil olduğunu anlattım ve doktorların tamamen iyileşmesini beklediklerini söyledim.

Kızlarının durumunu duyunca ağladılar ve Mia'ya bakmak ve bana destek olmak için ellerinden geleni yapacaklarından bahsettiler. Ben ise onları durdurup, oraya kazayı haber vermek için gitmediğimi söyledim. Şaşırdılar.

Onlara kaza sabahı erkenden kalktığımı, karımın güvenliği için ona mesaj atıp onu almaya gittiğimi anlattım. Kızlarını yatakta başka bir adamla bastığımı, kendimi kaybedip adamı evire çevire dövdüğümü anlattım. Şok oldular. Daha sonra onlara kızlarının hangi odada kaldığını söyledim. Onların çocukların hayatında olmalarını istediğimi, bu nedenle benimle arkadaşça geçineceklerini umduğumu söyledim. Çocukların şu an babamda olduğunu ama, evlilik yeminimizi bozduğu ve artık karım olmadığı için kızlarından boşanacağımı söyledim. Oradan ayrıldıktan sonra babamlara geçeceğimi ve çocuklara annelerinin beni aldattığını anlatacağımı söyledim.

Eski kayınbaba ve kayınvalideme, her şeyin bu şekilde bitmesinden nefret etsem de, neyse ki evliliğimi ve hayatımı mahvedenin olanın ben olmadığımı söyledim. Bana hemen karar vermemem gerektiği, kızlarının bir hata yaptığı gibi saçma şeyler söylediler. Onlara gülümseyip, kendilerinin ikinci annem ve babam olmalarından çok memnun olduğumu söyledim ve evlerinden çıktım.

Babamlara vardığımda tabii ki içimde birikmiş çok şey vardı. Eve mutfaktan girdiğimde, babam orada kahve yapıyordu. Bizi büyük bir yolcu gemisinde Karayiplerde sandıkları için, şaşkınlık içinde, orada ne aradığımı sordu. Ben ise sadece ona sarılıp, bir bebek gibi hüngür hüngür ağlayabildim. Babam belli ki ne olduğunu öğrenmek için can atıyordu ama ağzımdan bir şeyler alabilmek için ağlamamın bitmesini beklemesi gerektiğini hissetmişti.

İçerde kanepeye oturduk ve gidip annemi getirdi. Anneme kahve yapmasını tavsiye ettik ama o saatte orada olduğuma göre çok kötü bir şey olduğunu anladığı için yanımızdan ayrılmadı.

Onlara önce Mia'yı nasıl bastığımı sonra da kazayı anlattım. Mia'nın durumunun kötü olduğunu, az önce ailesine her şeyi anlattığımı ve kızlarının yanına gittiklerini söyledim. Hem annem, hem de babam, şoktan kıpırdayamaz haldeydiler. İkisi de ağladı ve bana şimdi ne yapacağımı sordular. Şu an tek seçeneğimin, Mia'dan boşanmak ve çocuklarıma olabileceğim en iyi baba olmak olduğunu söyledim. Konuşmamız sakinleşirken, kızım Carry'nin baba diye bağırarak, sevinç içinde merdivenlerden inmeye başladığını gördüm. Kızımın heyecanlı sesi, oğlumu da uyandırdı ve o da birkaç dakika içinde yanıma geldi.

Onları uzun süredir görmediğim için, onlara sarılıp mutlu bir şekilde biraz zaman geçirdim. Boynumun ve yüzümün halini fark etmeleri biraz zaman aldı. Onlara bir kaza geçirdiğimizi, annelerinin hastanede ama iyi olduğunu söyledim. Daha sonra anneannelerinin onları alıp annelerini görmeye götüreceğini de ekledim.

O günü, çocuklarımla oynayarak geçirdim ve çocuklarım, yeniden yaşamak istememi sağladılar. Açık konuşmak gerekirse, o ana kadar yaşamaya devam etme konusunda ortada bir yerdeydim. Ama onlar için yaşamaya, onları koruyup büyütmeye değerdi.

Karımın telefonu kazada kırıldığı için, kimseye bir cevap veremiyordu. O akşam, kayınvalidemden mesajlar almaya başladım. Bunlar Mia hakkında olacağı için, mesajları görmezden geldim. Gece boyu ara ara mesaj attıkları için, telefonun uyarılarını kapamak zorunda kaldım.

Sapkın AldatmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin