5. BÖLÜM

50K 3K 6.5K
                                    

Bugün kitabımızın 1. Ayını doldurduk ve 50k olduk <3

Bu bölüm, 1. Ayımızın şerefine çok uzun bir bölüm oldu. Nice aylara diyelim :)

Bölümü beğenirseniz yıldıza basmayı unutmayın, ayrıyeten yorumlarınız çok değerli. Keyifli okumalar!

❄️⛓️

5 | GEÇMİŞTEN BİR ANI VE KARDAN ADAM

Acıya alıştıkça hissizleşir insan.

Hissizleştikçe de insanlığın yavaş yavaş ellerinden kayıp gitmesini izler ve bir zamanlar nasıl biri olduğunu unutacak kadar kendine yabancılaşır.

Uzun zamandır nasıl biri olduğumu bilmiyorum. Bütün duyguları ya çok uçlarda ya da diplerde yaşıyorum ve bunun ortasını bulamadığım için kendime zarar veriyorum.

Bazen bile isteye, bazen farkında olmadan... Fakat bu son sefer yaşanılanlar, kesinlikle farkında olmadan olmuş olanlardı. Kendime zarar vermiştim fakat bundan pişman değildim.

İçindeki zehri dökebilmek için acı çekmeli bazen insan. Acı çekme pahasına dahî olsa, kusmalı ve yutmamalı o kelimeleri.

Ben bugün bunu yaptım işte. İkimizden biri gitse bile, söylenmemiş kelimeler olmasın istedim aramızda.

Çünkü şunu iyi biliyorum ki bir insanın en acı ölümü, söylenmemiş kelimeleridir.

"İyi misin?"

Duyduğum güven verici sesle araladım gözlerimi. Alakurt'un sesiydi.

Sedyeye yaslı sırtım ağrısı belimi uyuştururken ve ışığa hassaslaşmış gözlerime, tavandaki lambanın rahatsız edici ışığı yüksek ışığı çarparken elimi gözlerime götürüp kapatmak istedim fakat kolumu kıpırdatamadım. Dudağımdan acı bir inleme döküldüğünde gözlerimin üstünde güçlü bir el hissettim.

Ne yapmak istediğimi hemen anlamış olması yetmezmiş gibi güven veren bir sesle devam etti. "Korkma, ben buradayım."

"Teşekkür ederim. Her şey için." diye mırıldandım belli belirsiz. Gözlerim ışığa biraz alıştığında elini yüzümden çekti ve ben derin bir nefes alarak doğrulmaya çalıştım. Koluma bir iğne ucu bağlıydı ve serum takılmıştı.

"Ne oldu?"

"Bayıldın." dedi gayet sakin bir sesle.

"Sonra ne oldu?"

"Koluna serum takıp seni buraya yatırdık."

"Yatırdınız?" Kim kim?

"Babanla ben, bir tane de hemşire vardı."

"Babam mı?" dediğimde sesim dehşet içinde yükselmişti. "Bir dakika... Ne?" Kaşlarım çatıldı, afallamaktan ne diyeceğimi unuttum birkaç saniyeliğine. "Doğru mu duydum?"

"Evet." Sakin bir şekilde başını salladı. "Sen ayakta duramadığın için seni taşıdığımda uzaktan bizi gördü."

Dudaklarımı ısırıp panik dolu gözlerle yüzüne baktığımda o, oturduğu yerde sırtını geriye yaslayıp kollarını göğsünde kavuşturmuş ve hâlâ bu rahatsız edici sakinliğinden vazgeçmiyordu.

"Ne dedi?.." Sesim çatallaştığında boğazımı temizleyip devam ettim hızla. Kalp atışlarım bile hızlanmıştı. "Bir şey söyledi mi?"

ALACAKANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin