Gitmeye karar verdim. Konumu açtım ve nasıl gideceğimi araştırmaya başladım. Hava kararmadan gidecektim. Eve girmeyi düşünmüyordum ama en azından birini görme umudum vardı.
Hadi gördüm diyelim. Ne soracaktım, ne yapacaktım. Hiçbir fikrim olmasa da, gidecektim.
İçimden dualar etmeye başladım. Uygun otobüse bindiğim de içimi pişmanlık kaplasada artık herşey için çok geçti.
Otobüsten indim ve telefonumda ki haritaya bakarak ilerlemeye başladım. Etraf çok sessizdi. Villa tipi evler vardı. Zengin bir muhitti burası.
Birkaç dakika yürüdükten sonra bilinmeyen numaranın attığı konuma ulaşmıştım. Pişmanlık hissim her dakika artarken buraya gelerek hata yaptığımı anladım.
" Allahım ne yapacağım ben."
Villayı incelemeye başladım. İçeriye girip ne diyecektim. Neden gelmiştim ki buraya?
Siyahlı çocuğu merak ediyorsun çünkü.
Hayır!
İç sesimi susturmak isterken buldum kendimi.
Onu bir kez daha görmek istiyorsun.
Hayır!
Villaya bakarken terasında gördüğüm kişi o gün beni eve alan kızın ta kendisiydi.
Nasıl yani?
Bu kız bana oyun mu yapmıştı şimdi. Peki beni buraya çağıran da o muydu?
Aklımda ki soruların içinde dalmışken gelen araba ile dikkatim dağıldı. Kendimi ağacın arkasına saklamaya çalıştım.Gelen kişi bu eve gelmiş olabilirdi. Böylece bende bir kişiyi daha öğrenecektim. En azından öyle umuyordum. Aracı park edip, içinden inen kişiye dikkat kesildim.
Ve nerden tanıdığımı çözmeye çalıştım. Tam o esnada terasta ki kız " Hakaan!" diye seslenince bulunduğum yerde tabiri caizse nefesimi tuttum. Ama o heyecandan olsa gerek ses çıkarmış olacağım ki adının Hakan olduğunu öğrendiğim kişinin adım seslerini hissetmeye başladım.
" Naptın sen naptın. Hiç gelmemeliydin."
Gergin anlarda yaşadığım gözlerimin dolmasıyla birlikte küt küt atan kalbim birazdan yakalanacak olmanın endişesiyle birleşti.
Adımlar gittikçe yaklaşıyordu. Terasta ki kız beni görmemiş olacak ki
" Hakan nereye?" diye bağırdı.
Ben birazdan yaşayacaklarımın endişesi ile yanıp kavrulurken gözlerimi kapatmıştım. Kolumdan tutulup çekilmemle yakalandığımı anladım.
Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Yanaklarım al al olmuştu.
" Ne işin var senin burda?"
Bu ses...
Korkarak açtım gözlerimi. Kapkara gözleriyle buluştu gözlerim. Utandım. Kolumu tutan elini hışımla çektim.
" Sen..." dediğimde bana susmamı işaret etti.
Onu görünce tamamen unuttuğum Hakan'ı anımsadım. Sanırım gidiyordu. Ve bu siyahlı çocuk beni bir kez daha kurtarmıştı.
Hakan'ın gittiğinden iyice emin olana kadar konuşmadık.
" Ne işin var burda Esra?" diye sordu tekrar bana.
" Sen kimsin?" diye sordum bir anlık aldığım cesaretle " Bana tuzak mı kuruyorsun yoksa beni tuzaklardan mı koruyorsun? Kimsin sen?"
Derin nefes aldı.
Sanki beni hiç duymamışçasına " Bana cevap ver ne işin var burda?" diye tekrar etti sorusunu.
" Siz çağırdınız sizden biri bilmiyorum. Rahat bırakın beni." diyerek ayrıldım yanından. Peşimden de gelmedi.
Neden gelmiştim ve neden gidiyordum. Kalp ritmimi değiştiren bu çocuk beni hiç yapmayacağım şeyler yapmaya zorlamıştı.
Yol boyunca " Estağfurullah " çektim. Kendime kızdım. Nefsime uymuştum. Hiç gelmemeliydim.
O gece beynimi ne kadar zorlasam da Hakan'ı nerden tanıdığımı bir türlü bulamadım.
***
0533 *** ** ** : Birkaç gündür çok mutsuzsun
0533 *** ** ** : Hatta kaç kez ağlarken gördüm seni
0533 *** ** ** : Umurumda değilsin aslında
0533 *** ** ** : Ama merak ediyorum seni üzen şeyi?
0533 *** ** ** : Yoksa gitmeye mi karar verdin
0533 *** ** ** : Yani bu mutlu haberi benimle paylaşmaman
0533 *** ** ** : Neyin var Esra?
Esra : Bana artık yazmayın!
0533 *** ** ** : Yooo o pek mümkün değil
0533 *** ** ** : Daha amacıma ulaşamadım
Esra : Karşıma çıkmayın!
Esra : Başka numaralardan rahatsız etmeyin!
Esra : Beni sürekli oyunlara çekmeyin!
Esra : Yeter artık yeter
Esra : Düzgünce okumaya çalışıyorum
Esra : Kıyafetim mi size sorun
Esra : Başörtüm mü?
Esra : Namaz kılıyor oluşum mu?
Esra : Ben Rabbimin emrettiği gibi yaşamaya çalışıyorum
Esra : Nice emek vererek kazandığım bu okulu okumaya çalışıyorum
Esra : Derdiniz ne benimle?
0533 *** ** ** : Derdimiz derken...
Esra : Ayrıca biliyorum
Esra : Kim olduğunuzu biliyorum
0533 *** ** ** : Bilemezsin
Esra : Hakansın değil mi?
Esra : Hakan Arkın
0533 *** ** ** yazıyor...
0533 *** ** ** yazıyor...
0533 *** ** ** yazıyor...
0533 *** ** ** çevrimdışı.
Allah’ım! Bildiğin her zararlı şeyin şerrinden sana sığınıyorum. Bildiğin her hayırlı şeyi senden istiyorum. Bildiğin her günah için bağışlamanı diliyorum. Sen gizli olan şeyleri en iyi bilensin.” - Tirmizî, Deavât, 23
Selamünaleyküm canolarım.
Kimse beni durdurmadı bende yazdım :)
Kitapla aşk yaşıyorum:)
Tabi sizlerin desteğide beni yazmaya teşvik ediyor.
Bölüm?
Ve tahminleriniz :)
Allaha emanet olun.
Selametle.