16

120 22 79
                                    

Beliz, odasının balkonunda ders çalışıyordu. İngilizce sınavında ki başarısızlığı yüzünden ailesi ile tartışmıştı. Üzerinde ki baskıya artık tahammül edemiyordu. Okumak istediği bölümü dahi okuyamazken bir de o bölümde birinci olması bekleniyordu. Sırf ailesi istediği için İngilizce İşletme okuyordu. Oysa o İç Mimar olmak istemişti.

Şimdi hesaplarla boğuşurken bir yandan da onu asıl üzen konuyu düşündü. İçeriden gelen seslere aldırmadı. Annesi ve babası her zaman ki gibi kavga ediyordu. Tek dertleri daha çok kazanmaktı. Şirketleri vardı ve annesiyle babası ortaktı.

Kahvaltıda, yemekte, otururken bir şekilde konuyu işe getirip tartışma başlatıyorlardı. Hiç tartışmasız geçen günlere hasret yaşamıştı, Beliz.Evin en sessiz olduğu anlar anne ve babasının olmadığı zamanlardı. Beliz için bu durum ne yazık ki normalleşmişti. İşte  yüzden, çok konuşan birine tahammül edemiyordu.

Orkun aralarında ki en eğlenceli kişi olmasına rağmen, Beliz'in en çok " Sus!" dediği kişiydi. Burak ise tam tersi susmayı, dinlemeyi seven biriydi. Belkide bu yüzden Burak onun için diğerlerinden farklıydı. Susabildiği için.

Kulaklığı taktı. Hiçbirşey anlamadığı kitaplarının kapağını kapattı. Biraz müzik dinlemek istedi. Birkaç gün içinde yaşananları düşünmeye başladı. Esra'nın okula geri dönmesini ve sevdiği adamın, Esra'ya olan bakışlarını. Görmüştü ve artık emindi. Burak, Esra'ya karşı birşeyler hissediyordu.

Bunun adı ne aşktı. Ne nefret. Adı yoktu. Burak kendi içinde çelişiyordu. Sessizce ağlamaya başladı. Daha önce hiç hıçkırarak ağlamamıştı. Ağlayamamıştı. Şimdide yapamazdı.

İçeriye göz attı. Annesi ve babası hâla tartışıyordu. Ona miras bıraktıkları manzara buydu. Dizlerini karnına doğru çekti.

Kimsenin umurunda değildi. Hiçkimsenin...

Ne arkadaşları, ne ailesi, ne de Burak...

Farkında olmadan hıçkırarak ağlamaya başladı. Hıçkırıkları gecenin karanlığına karıştı. Gözyaşları bu kez dışına aktı.

***

Hakan : Merhaba Esra

Hakan : Hakan ben

Hakan : Hakan Arkın

Hakan : Okula dönmene çok sevindim

Esra : Numaramı nerden buldun?

Esra : Yine nasıl oyunlar peşindesin

Hakan : Aşk olsun

Hakan : Oyun ve ben hiç yakıştıramadım sana

Hakan : Bu kez oyun yok

Hakan : Mutlu olacağını tahmin ettiğim bir şey var elimde

Hakan : Sana ait

Esra : ?

Esra : Bana ait herhangi birşeyin sende olması mümkün değil

Hakan : Fotoğraf 📷

Esra : Nasıl yani?

Esra : Bilekliğimin sende ne işi var!

Hakan : Pasta getirdiğin ev benim evimdi

Hakan : Bahçede düşürmüşsün

Hakan : Neyse gelip alabilirsin benden

Hakan : Bugün Saat 15.00 gibi senin mekanında buluşalım

KURTAR BENİ! 【TEXTİNG】Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin