3. Bölüm

985 48 4
                                    

Merhaba sevgili okurlarım kitabı eğlence amaçlı yazıyorum.

Elfin Defne Aslan (Karahanlı)

Evden çıktığım gibi soluğu mahallelinin yanında almıştım.

Beni görmeleri ile hemen etrafıma bir çember oluşturdular.

"Sevgili sarmaşık halkı ben sanırım artık burada yaşamayacağım, 6 ay sonra bu kesinleşecek ben size zamanı geldiği zaman her şeyi anlatacağım zaten. Sizden tek ricam ben gittikten sonrada bu birlik ve beraberliğinizi yürütün ve mahallemizi koruyun." dedim hepsi onaylar tarzda sesler çıkarınca tek tek sarılıp helallik aldım.

Ben konuşurken de sarılırken de Karahanlı ailesi azcık ötede beni izliyordu. Son sarılmadığım benim grup kalmıştı.

Önce yanıma Umut geldi beni kolunun altına alıp "Mutlu ol güzelim." diyerek saçlarıma öpücük kondurdu.

Ardından Enes geldi kollarını belimden sarıp bana sıkıca sarıldı ve anlımı öperek "Bir telefon etmen yeter dünyayı önüne sererim." dedi ki sererdi de Enes yer altında oldukça söz sahibiydi. Ben de ona sıkıca sarılıp "Seni çok seviyorum." dedim.

Enes uzaklaşınca Efes geldi o da sıkıca sarılıp omuzuma öpücük kondurdu. Gözlerim ile Karahanlı'lara bakınca abilerim olduğunu düşündüğüm adamların sinirden kudurduğunu gördüm. Kendi kendime hafifçe gülüp anlımı Efes'in çenesine yasladım ve "Sakın yalnız hissetme bedenen olmasam bile ruhen buradayım." diyerek kalbine dokundum.

Efes kimsesizdi annesi ve babası onu terk etmişti. Bu yüzdendir bana ve mahalleye çok bağlı.

"Biliyorum. İyi ki varsın." dedi ve saçlarımı öperek sırayı Emin'e saldı.

Emin yanıma yaklaştığı gibi küçüklüğümden beri yaptığı şeyi yapıp belimden kavradı ve ayaklarımı yerden kesti.

"Ya ama yeter artık kaç yaşına geldim ben. Emin!" dediğimde gülerek beni indirdi ve sıkıca sarıldı "Bizi unutma olur mu?" diye sordu masumca.

"Emin işte sen telefon da sen ben seni nasıl unutayım." dedim ve gülerek yanaklarını öptüm.

Emin artık ağlama noktasına gelince burnumu öperek geri gitti ve Can'ı önüme doğru itti.

Can bana baktı ben ona baktım. Can ile aynı anda doğmuşuz biz yani ben bu mahalleye geldiğim zaman Can 3 saatlik bir bebekmiş. Küçüklüğümüzden bu yana hiç ayrı kalmamıştık ve bu bize zor geliyordu.

Can'ın bana gelmeyeceğini anlayınca hızla kucağına atladım "Seni çok ama çok seviyorum." dedim göz yaşlarım arasında.

"Tama ağlama hem ben de geleceğim ya Urfa'ya." dedi ve gözümde ki yaşları tek eli ile sildi. Bir eli belimden beni tutuyor bir eli ise göz yaşlarımı siliyordu.

Başımı boynuna gömdüğüm de kucağından indim ve sıkıca beline doladım kollarımı. "Elfin ağlama artık." dedi ve gözlerimden öptü.

Can ile zar zor ayrılıp en zor kişiye yani abime döndüm. Beni gözlerinde yaşlar ile bekliyordu.

"Abi." dedim titreyen sesimle.

"Elfin'im benim biriciğim." diyerek hızla kollarını belime sarıp beni kucağına aldı. Ardından kapının önünde ki banka oturdu.

Kafamı boynuna gömmüş öylece duruyordum. "Bak güzelim seni tek bırakmıyorum ben her zaman kalbindeyim unutma bir telefonum yeter tamam mı hem istediğin zaman buraya geri dönebilirsin." dedi ve şaçlarımı sevdi.

Abimle uzun olan vedalaşmadan sonra zorla ayrılmış ve arabalara binmiştik.

Benim olduğum arabada bütün abiler vardı karşılıklı olan koltuklarda oturmuş boş boş birbirimize bakıyorduk ben cam tarafına oturmuş kafamı da cama yaslamıştım.

BercesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin