Sweethearts

14- Sonsuz

Bu fici yazmaya hevesim olmayan dönemlerde yorumlarıyla beni fice bağlayan Nur'uma çokça teşekkür ediyorum. Birlikte büyüyen Taekook'un aksine benle büyümediğin ve hep çocuk kaldığımız için mutluyum, seni seviyorum... İyi ki doğdun cadımm 💗sana ithaf ettiğim bu bölümle birlikte Sweethearts Jungkook'u çocuğun ilan ediyorum, istediğin kadar zorbalarsın mxsklcmsdvs 

-

Jungkook terlemiş bedeninden pikeyi sıyırırken gözlerini tam açabilmiş sayılmazdı. Vücudundaki ağrı yerini koruyordu ama can acıtan cinsten değildi. Sanki kendini daha fazla yorması gerekiyormuş gibi ağrının üstüne gitmek istiyordu.

Yine de bunu yapmamak adına kendini ikna etmeye çalışmıştı. Başını iki yana salladı ve usulca yerinden doğruldu. Dikkatli olmaya çalışıyor, olabildiğince az ses çıkartıyordu. Göz kapakları tamamıyla aralandığında dünyadaki her şeyi yok sayarak yanında uzanan bedene çevirdi gözlerini, uyandığında ilk gördüğü şey o olmalıydı.

Sırt üstü uzanmış, yumuşak tutamları yastığa dağılan omeganın düzenli şekilde kalkıp inen göğsünü seyrediyordu. İstemsizce ona ayak uydurmuştu ve nefeslerini ona göre şekillendirirken bulmuştu kendini ama bunun farkına varamamıştı. O an tek odaklandığı terlediği için parlayan esmer tende bıraktığı izlerdi. 

Omeganın boynundaki çürükler, göğsündeki diş izleri alfanın dudaklarını ıslatma gereği duymasına sebep olmuştu. Kızgınlığının son gününde olsa da bu Taehyung'tan daha az etkileneceği anlamına gelmiyordu. Ona bakmak bile içindeki yangını büyütüyordu.

Taehyung'un bedenini hep görmüştü. Omega utanmadan Jungkook'un yanında üstünü değişebilir, evde sadece iç çamaşırıyla gezebilirdi ve bu onun küçüklüğünden beri rahat olduğu bir konuydu ama Jungkook onu böyle görmeye henüz alışamamıştı. 

Sevişmiş olsalar dahi omeganın bedeni ilk kez gördüğü bir mücevhermiş gibi ilgi çekici ve güzeldi. Ona bakmak, dokunma istediğini zirveye çıkarıyordu. Parmak uçları Taehyung'a susuyordu. Omegaya dokunmak için tutuşuyordu.

Şimdi karnının üstüne kadar pike çekilmiş olan esmer bedene dokunmamak bir seçenek değildi. Bıraktığı izlerde elini gezdirmek, omegaya öpücükler vermek istiyordu ama onu yorduğunun bilincinde olarak uyumasına izin vermek isteyen şefkatli tarafını görmezden gelemiyordu. 

Bu savaşı kendi içinde verirken hâlâ kızgınlıkta olmanın verdiği etkiyle baskın halde olan alfası onu omegaya daha yaklaştırmıştı bile. Üstüne eğildiği bedenin saçlarına hafif bir öpücük bıraktı, yeniden nefes alabildiğini hissediyordu onu öperken. Yaşamaya çok istekli biri olarak nefes almaya devam etmek adına Taehyung'un omzuna eğildi bu sefer. Sıradaki rotasında biraz duraksadı.

Dudaklarını daha sert bastırmıştı istemsizce ve alfasının ısırma eğilimini nasıl susturabileceğini düşünüyordu. Tam şu an omeganın görünen bedeninde iz olmayan tek yer omuzlarıydı, bu da alfayı iz bırakma konusunda aç hale getiriyordu. 

Omegayı tamamen kendiyle süslemek istiyordu.

Jungkook biraz daha dudaklarını esmer tenden ayırmazsa olabilecekleri tahmin ettiğinden uzaklaştı. Kendini yeniden yatağa bırakmış, omegayı kolları arasına almıştı. Belinden tutarak kendine çektiği bedenden mırıltılar geldiğinde gülümsedi. 

Onu en fazla bu kadar uzağına çekebilirdi. 

Huzurla kolları arasındaki omegaya sarılırken gözlerini kapatacak gibi olmuştu, huzurlu hissettiğinde gözlerini kapatma dürtüsüne engel olamıyordu ama buna engel olan Taehyung'un başını kaldırıp kapalı gözleriyle mırıldanmaya devam etmesi olmuştu. Uyanmak üzere olduğunu anladığı için gözlerini, omeganın yüzünde gezdiriyordu. Aralanacak göz kapaklarının ardından güzel gözleriyle buluşmayı bekliyordu. O yüzden sessiz ve hareketsizdi.