Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen
🐻
Sabah alarm yerine kapının sertçe çalınmasıyla uyandığımda gözlerimin dolmasına engel olamadım,lanet çocukluğumun bu yüzden bana bir özür borcu vardı.Yüksek ve ani seslerden korkardım.
Kapıyı açtığımda içeriye hızlıca girip bana sarılan Jaemin'i gördüğümde biraz rahatlamıştım.Sinirle soluyordu.
"Nerdesin sen Haechan,telefonlarını neden açmıyorsun? Nasıl korktum biliyor musun? Aklıma neler geldi?"
Benden ayrılıp bunları söylediğinde ne kadar korktuğunun farkındaydım,ona bu korkuyu ben vermiştim,hemde ikimizin de korkusu ve kabusu olan adam yüzünden,ben Jaemin'i hiç bir zaman haketmedim.Tekrardan kendime çekip sarıldığımda sakinleşmesi için ensesindeki saçlarıyla oynamaya başladım.Ne kadar sinirli olursa olsun saçlarıyla oynanınca sakinleşen bir yapısı vardı.
"Şhh,üzgünüm Jaemin,her şeyi en başından anlatacağım ama kızma bana olur mu?"
"Kızmayacağım şapşal herif,otur ve anlat"
Jaemin'e dün başıma gelen her şeyi anlattığımda şaşırdığını sanıyordum ama gözlerine baktığımda sadece hayal kırıklığı gördüm.Görmek isteyeceğim en son şeyi.Mark'a yardım ettiğim için.
"Jaem-"
"Ben her gün o adam yüzünden kendimi suçluyorum Haechan,güvenmeseydin diyorum,arkadaşını uzak tutsaydın diyorum,o gece onunla kalsaydın,o şerefsizin numarasını hiç vermeseydin diyorum.Her gün kafamı elli kere duvarlara vuruyorum Haechan.Tam üç senedir hayatımda bitmek bilmeyen kabuslar,halüsinasyonlar,pişmanlıklar var.Üç senedir her gece senden özür dileyerek uyuyorum ben,tabi buna uyumak denirse.O adam için beni bu kadar korkuttuğunu bilseydim yemin ederim sabahın köründe kılımı kıpırdatmazdım buraya gelmek için."
"Jaemin"
"Bir süre...etrafımda dolaşmanı istemiyorum,mümkünse ben seni kendi içimde affedene kadar,lütfen"
Sonrasında kapının kapanma sesiyle birlikte her zaman olduğum gibi yalnız kalmıştım.Ben ne yapıyordum? Neden böyle yapıyordum? Jaemin'i bile kendimden soğutmayı başarmıştım.Söylediklerinde haklıydı,benim yüzümden o kadar çok şeye katlanmak zorunda kalmıştı ki,o benim arkadaşımdan daha öteydi,ben soğuk tuvalet fayanslarında ağlayarak kusarken benimle birlikte ağlayan benim arkadaşım değil kardeşimdi,benim şu an bu kadar iyi noktada olmam Jaemin'in sayesindeydi ve ben ona böyle mi teşekkür ediyordum gerçekten.Kendine gel Lee Donghyuck.
Üstümü değiştirip Mark'ın evine gitmeye başlamıştım.Kulaklığımda çalan şarkılar sanırım hayatımın en sevdiğim şeyleriydi.
Kapısının önüne geldiğimde beklemeden zilini çalmıştım.Arka arkaya basıyordum.
"Basma ya dur geliyorum"
"Hyuck...içeri gel"İçeriye girdiğimde burnuma dolan Mark'ın kokusu anlık olarak gözlerimi kapatmamı sağlasa da buraya neden geldiğimi hatırlayıp toparlanmıştım.
"Hoşgeldin"
"Bir şey konuşmamız lazım"
"Dinliyorum hyuck"
"Buraya gelmeden önce dün sana yardım ettiğim için Jaeminle kavga ettik.Bir süre ondan uzak olmamı istedi.O bir süreyi ben senin iyileşme süren olarak belirledim.Yani sen iyileşene kadar evinin temizliğinden ve yemeğinden ben sorumluyum.Sen iyileştikten sonra da Jaeminle aramızı düzelticem,itiraz ya da red kabul etmiyorum,izin de almıyorum,haberin olsun diye söylüyorum sadece"
Anlattıklarımın tam olarak hangi kısmı komik geldi bilmiyorum ama gülmüş ve başını olumlu anlamda sallamıştı.
"Anlaştık"
"Güzel,kahvaltı için istediğin bir şey var mı?"
"Ne yaparsan yerim"
Mutfağa geçtiğimde arkamdan gelmiş ve sandalyelerden birine oturmuştu.Anlaşılan muhabbet etmek istiyordu.Dolaptan omlet için yumurta çıkarmıştım.
"Şu yaşıma geldim,her şeyi yapabilirim ama hala daha yumurta yapamamak çok koyuyor"
"Yumurta yapmak çok basit,sen beceriksizsin Mark Lee"
"Yumurta yapmak zor,sen çok beceriklisin Lee Donghyuck"
Cümlesiyle gözlerimi devirdiğimde kıkırdamış fakat sonra ciddileşmişti.Ne soracağını az çok tahmin ediyordum.
"Jaemin ne söyledi Hyuck,neden kavga ettiniz?"
"Üç senedir her gün kabuslar,halüsinasyonlar gördüğünü,her gece benden özür dileyerek uyuduğunu,kendini suçladığını,senin numaranı bana vermemesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.Haklı bence de,onun benim için yaptığı şeylerden sonra benim bu yaptığım biraz aptallıktı."
"Özür dilerim"
"En basitinden Jaemin Jeno'yu çok seviyordu ama sen onun arkadaşı olduğun için onunla bile ayrıldı inanabiliyor musun?"
"Ayrılmak istediğinde Jeno istememiş fakat Jaemin Jeno'yu kendisinden soğutmak için başka biriyle sevgili olduğunu falan söylemiş.Jeno bunlardan sonra çok uzun bir süre kendine gelemedi,zaten sonrasında bende bıraktım onu,ama uzaktan takip ettim hep,şu an dışarıdan toparlamış gibi görünüyor fakat eminim ki o da içten içe bizim gibi"
"Jaemin ve Jeno sebepsiz acı çekiyor Mark,bunu söylemeyi gerçekten istemiyorum,İnan bana gerçekten istemiyorum ama tam üç yıl önce kullandığın iğrenç bir zehrin nelere mâl olduğunu görebiliyor musun?"
"Görebiliyorum Haechan,en yakından görüyorum hemde,lütfen bana zaman ver,iyileştikten sonra her şeyi yoluna sokacağım,tek isteğim herkes benden nefret etse bile sen etme lütfen"
"Dün bu konu hakkında yeterince konuştuk zaten,kapatalım gitsin"
"Haklısın"
Önümüzdeki dakikalarda ben kahvaltı hazırlamakla Mark'ta beni izlemekle meşgul olmuştu.Sonrasında da oturma odasında televizyon izlemiştik.Mark Jeno'yu anlattığından beri aklıma gelen fikri düşünüyordum.Jeno'ya ulaşıp Jaemin'in suçsuz olduğunu anlatıp onları barıştırsam Jaemin beni affeder miydi?
Hiç bir şey düşünmek istemiyordum artık,dışarıdan her ne kadar umursamaz gibi gözüksemde kafamın içi hep doluydu ve asla susmuyordu.Bu yüzden uyumayı seviyordum,saatlikte olsa unutmamı sağlıyordu,düşünmememi sağlıyordu ve bu benim en büyük ödülümdü.Yaşanılan şeyleri unutmak sadece bir kaç saate bağlıydı ve o bir kaç saat benim ödülümdü.Ne kadar canımı yaksa da geçmiş her zaman benimleydi.
🐯
Merhaba
Bir kaç gündür hesabıma giremiyordum ama bugün girebildim.Ayrı kaldığım bir kaç günde buranın beni mutlu ettiğini farkettim.
Cidden bazı şeylerin değerini ayrı kaldığınızda farkediyormuşsunuz.
Neyse,çok konuşmayayımİyi geceler
Mutlu kalın çiçeklerim🤎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What the hell did I do? [Markhyuck]
Short StoryUp all night,on another red eye, I Wish we never learned to fly "Bu kurguda mide bulandırıcı şeyler var"