Selamlar final bölümüne hoşgeldiniz
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın
İyi okumalar çiçeklerim🐻
Birazdan kocaman bir kalabalığın önüne çıkacaktık şarkılar söylemek için.Her şey çok ani gelişmişti.Markla ben tüm üniversitenin önünde şarkı söyleyecektik.Nedenini bile bilmiyorum fakat hiç düşünmeden kabul etmiştim.O an bu fikir çok güzel gelmişti ama şu an terleyen ve titreyen ellerim bana hiç yardımcı olmuyordu.
"Haechan,güzelim iyi misin?"
"Mark çok heyecanlandım,çok kalabalık"
Yanıma geldi ve bana sarıldı,bunu seviyordum.
"Şhh,bir şey olmayacak,şarkılarımızı söyleyip ineceğiz sahneden,insanlara odaklanma Hyuck,bana odaklan,ben senin hemen yanında olacağım"
"Umarım düzgün çalabilirim piyanoyu"
"En iyisini yapacaksın Hyuck,şimdi derin bir nefes al ve ver"
"Çocuklar hadi bakalım,bol şans"
Son bir kere daha bana sarıldı ve elimi tutarak sahneye çıktı.Kalabalığa göz gezdirdim,en ön sırada bizimkiler vardı,hepsinin gözlerine bakarak güç almıştım,son olarakta Mark'a baktığımda şimdi hazırdım gece için,benim için hazırlanan piyanonun başına oturduğumda Markta kendi koltuğuna oturup gitarını eline almıştı.Önümdeki notalara baktım,sanırım daha ilk şarkıda biraz ağlayacaktık ama önemli değildi listenin devamı çok eğlenceliydi.Markta ilk şarkıyı görmüş olacak ki önündeki mikrofona konuştu.
"İlk şarkı birazcık üzücüymüş ama canınızı sıkmayın,sonraki şarkılar fena,o zaman başlayalım,iyi eğlenceler"
Uzun bir girişten sonra şarkı sözlerine Mark girmişti.Ani olduğu için çalışamamıştık bile ama Markla gözlerimizle bile anlaşabiliyorduk,sırayı bana vereceği zaman endişe etmeme gerek yoktu.
İt's not true
(Doğru değil)Tell me I've been lied to
(Bana,bunun yalan olduğunu söyleCrying isn't like you,ooh
(Ağlamak sana göre değil,ooh)What the hell did I do?
(Ben ne yaptım?)Never been the type to,Let someone see right through,ooh
(Birinin,içimdekileri görmesine izin verecek kişi olmamıştım,ooh)Gözlerini bana çevirdi,biraz uzunca kapatıp açtı.Bu sıra sende demekti.Derin bir nefes alıp girdim şarkıya,sözleri bizi anımsatan şarkıya.
Maybe won't you take it back
(Belki geriye alamazsın)Say you were tryna make me laugh
(Beni güldürmeye çalıştığını söyle)And nothing has to change today
(Ve bugün,hiç bir şeyin değişmemesi gerekiyor)You didn't mean to say "I love you"
("Seni seviyorum" demene gerek yoktu)I love you
(Seni seviyorum)And I Don't want to,ooh
(Ve bunu istemiyorum,ooh)Tekrar gözlerini kapatıp açtı,sıra onda demekti.Sözleri ona bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What the hell did I do? [Markhyuck]
Short StoryUp all night,on another red eye, I Wish we never learned to fly "Bu kurguda mide bulandırıcı şeyler var"