Gününüzün güzel geçmesi dileğiyle iyi okumalaarrr. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayinnn.
BU SEFER SINIR KOYACAĞIM
&
Ertaş çalan telefonunu açıp, benden biraz uzaklaşıp konuşmaya başladı. Gizlice dinlemeye çalıştım ama duyamıyordum. Galiba sesi de kısmıştı.
Onun dediklerinden de tahmin yürütemiyordum. Taa ki o kelimeyi duyana kadar.
"Alo.. Tamam geliyorum... Müsait değilim.. 15 dakikaya orada olurum güzelim.. Görüşürüz."
Güzelim miii!! Galiba cidden sevgilisi vardı. Şimdi oturup ağlayacağım. Telefonu kapattıktan sonra bana döndü. "Şuan gitmem lazım gelin sizi eve bırakayım." Dedi. Bende tabikide kabul etmedim.
Sevgilisi olan biriyle bu kadar yakın olmaya gerek yok bence. "Gerek yok bizim arabamız var, Ceyda ile tek gideriz." Dedim.
Özellikle tek kelimesini bastırarak söyledim. "Ela bak sana açıklayacağım ama şuan doğru bir zaman değil. Yemeğe çıkacağımız gün gelip herşeyi açıklayacağım." Dedi.
"Tamam, görüşürüz. Seni bekleyen biri vardır. Daha fazla tutmayayım seni" dedim. O da acelesi olacak ki beni Ceydanın olduğu mağazaya kadar getirdi ve görüşürüz diyip hemen gitti.
Demek ki düşündüğüm şeyler doğruydu. Mutsuz şekilde Ceydanın yanına gittim. "Ceyda hadi gidelim çok yoruldum. Hem yağmur da çoğaldı başka zaman kafeye gideriz." Dedim.
Olanları şuan anlatmayı düşünmüyorum. Ertaş bana herşeyi açıklayana kadar kimseye söylemeyecektim. Ceyda da fazla kurcalamayıp kabul etti. "Tamam balım şunları ödeyip geliyorum. Al anahtarı arabaya geç sen." Dedi.
Daha yeni elinin dolu olduğunu görmüştüm. Bir sürü şey almıştı. Eve gidince kesinlikle deneyecekti.
Beni de jüri olarak kullanacaktı kesin. Ben arabada Ceydayı beklerken çok geçmeden geldi.
Eve geçtik. Ben üstümü değiştirip Ceydanın yanına gittim. "Ceyda ben çok acıktım ne yesek" dedim. O da yorulduğu için dışarıdan yemeyi teklif etti. "Bilmiyorum vallahi çok yoruldum. Dışarıdan söyleyelim en iyisi." Dedi.
İyi de bizde hiçbirinin numarası yoktu. "Bizde burada ki restorantların falan numarası yok." Dedim. O da göz kırpıp," Ertaştan iste o zaman"dedi. Gözlerim kocaman açıldı. " Olmaz, belki işi vardır. Yazmayalım, aramayalım. Biz en iyisi yemek yemeyelim gel boşver." Dedim.
"Abartma Ela sen aramazsan ben ararım hem olmasa onu da davet ederim" dedi ve ben engel olamadan Ertaşı aradı ve hoparlöre koydu.
"Alo, Ertaşcım selam senden birşey rica edecektim."Dedi.
"Tabi rica edebilirsin, bir sorun mu var?"
"Ah, yok bir sorun yok. Sadece yemek sipariş etmek istedik ama bizde hiçbirinin numarası yoktu, sende varsa verebilir misin diyecektim"
"Var tabikide, hemen yolluyorum."
"Teşekkürler, eğer işin yoksa sende bize katıl. Tabi istersen."
Bende heyecanlandım. Acaba gelecek miydi? Ayyy gelseydi ben nasıl yemek yiyecektim. Ne kadar bir hanımefendi olsam da yemek yerken bir hayvana benziyordum.
"Aslında güzel olur akşam işim yok. İsterseniz eve sipariş etmek yerine restoranta gidip yiyelim." Dedi.
Ben yastığa başımı bastırıp çığlık attım. O sırada Ceyda götüme bir şaplak attı. Ufff bununda eli çok ağır.Bana kaş göz yapıp insan olmamı 'rica etti' canım arkadaşım.

YOU ARE READING
ERTAŞ
Science FictionKurt adamlara karşı merakı olan Ela, onlar hakkında olan her kitabı okur, bir gün onlar hakkında olan kitabı okuduktan sonra uyur ve rüyasında ilkokul aşkını görür ve üniversite stresinde olan kıza annesi tatil önerisinde bulunur. Gittikleri dağ evi...