5. Bölüm: Sabretmek

215 18 1
                                    


"Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin ayak sesidir."
- Bayezid-i Bistami

5. Bölüm: Sabretmek
Bölüm şarkısı: SWIM - Motive

Bir çift ela ile göz göze geldiğimde ise tekrardan yutkunurken buldum kendimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Bir çift ela ile göz göze geldiğimde ise tekrardan yutkunurken buldum kendimi.

Tepki vermemeye çalışarak önüme döndüğümde o da benim yan tarafıma geçmiş, elini yıkamaya başlamıştı.

Aldırış etmeyip yandaki dispenserden birkaç peçete çıkarıp elimi ve yüzümü kuruladım. Peçeteyi yüzümden çektiğimde, ela gözlerin ayndan bana baktığını görüp sabredemeden ona doğru döndüm.

"Bir sorun mu var?"

Musluğu kapattıktan sonra peçete almak için yanımdan geçti. "Hayır, sadece daha önce sizi görmemiştim o yüzden merak ettim."

"Beni bir yerde görmeniz mi gerekiyordu?"

Dudağını büzdü elini kurularken. "Bu davette bulunduğunuza göre bu camiadan bir insansınız ve sizi daha önce hiç görmedim."

Dudağımı yalarken "Yeni CEO olduğunuzu göze alırsak buradaki kimseyi daha önce görmemiş olmanız gerekir." dedim.

Yüzü alaylı bir ifade almış, gülüşü genişlemişti. "Araştırılmışım sanırım?" Dedi sorar gibi.

"Hayır, sadece göze batıyor."

"Niye o?" diye sordu. Elindeki peçeteyi de buruşturup top haline getirmişti.

Tam ağzımı açıp konuşacaktım ki içeri giren tanımadığım insanlarla geri kapattım ağzımı ve Çınar'a baş selamı verip tuvaletten çıktım.

Ceketimin düğmesini ilikleyerek masaya döndüğümde Selim'in kulağına eğildim.

"Bana o Çınar denen herif hakkında her şeyi getir, Selim. Bu davetten çıktığımız an yap bunu."

—•—

"Daha önce de dediğim gibi gerçek adı Çınar değil. Sadece otele girerken o ismi kullanmış. İlk araştırdığımızda hiçbir şey bulamamıştı zaten biliyorsun. Ne ismini ne ailesini. Ama biraz oyduk içini ve bir şeyler çıktı. Hatta büyük şeyler.

Asıl ismi: Atlas Akay. 27 yaşında ve İstanbullu. Ahmet'in yanında altı aydır çalışıyor ve şu an bildiğimiz üzere Özdemir Holding'de CEO pozisyonunda.

Ailesi yok. O küçükken vefat etmiş. Sebebini bulamadık hiçbir şekilde. Ama en göz alıcı kısmı şu ki, dayısı büyütmüş bu yaşına kadar.

Dayısı da, Harun Akay.."

Hışımla ayağı kalktım "Biliyordum! Biliyordum ya! O orospu çocuğu işte o!"

Ellerimi saçlarımın arasına atıp kaşırken burnumdan soluyordum. Bir plan düşünmek zorundaydım.

"Direkt öldüremez miyiz?" Dedi Alper düşünceli sesiyle. Başımı iki yana salladım. "El kol sallayarak adam öldüremem, Alper. Devlet beni daha fazla el üstünde tutmaz. Güven kırarım."

"Biz öldürsek?" Dedi bu sefer Selim. Yine başımı iki yana salladım. "Öldürmeyi unutun. Öldüremeyiz. Çok göze batıcak her şey, anlamıyor musunuz? Şu an tek yapmamız gereken onu yakınımızda tutup kontrol altına almak."

"İş ortaklığı yapalım o zaman?" Dedi Selim bir çırpıda. Duraksadım. Bu şekilde hem toplantılarda hem de holdingde fazlasıyla görür, hatta dışarıda bile görüşme fırsatımı olurdu.

"Mantıklı. O işleri sen daha iyi anlarsın o yüzden sana bırakıyorum." Dedim. Başını sallarken "Peki sonra ne olacak?" diye sordu.

"Bilmiyorum. Beni öldürmek istediğini biliyorum sadece. Ama yakınımızda olması bize uzak olmasından çok daha iyi."

Ardından Alper'e döndüm. "Sen de İsmail ve Yakup'a söyle daha fazla araştırsınlar bu adamı. Çok daha fazla bilgi istiyorum. Her gün takip edin, attığı her adımı bileceğim."

"Tamamdır."

—•—

Holdinge girdiğimde ceketimin önünü düzelttim ve asansöre binip Selim'in odasına çıktım.

Odaya girdiğimde birkaç dosyayı kontrol ediyordu fakat ben odaya girince bakışları bana kaydı.

"Hoş geldin, kardeşim." Dedi elindekileri bırakıp. Ben de masanın karşısındaki deri koltuğa attım kendimi.

"Hoş buldum, halledebildin mi?"

Başını salladı. "Hallettim, iki gün sonra bir toplantı organize edeceğiz."

"Güzel. O adamda farklı şeyler var Selim... sadece intikam değil onun derdi. İşlediği tüm suçları üzerime atıyor tamam eyvallah, ama neden insan öldürüyor? Bildiğin seri katil amına koyayım!"

"E sen de öylesin?"

"Orayı karıştırma şimdi." dedim etrafta tur atmaya başlarken. "Bu adamdan neler neler çıkacak kim bilir.."

"Takip ettirtmeye başlayacağız yarından itibaren. Hem zaten iş ortaklığı için de görüşeceğiz sadece sabret, Yavuz."

Ben sabrederken kim bilir kaç suç daha üstüme atılacak, ölümüme kaç dakika kalacaktı, bilmiyordum.

SUSKUN [Bxb] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin