"Kumar masalarında yitirilen gerçekte nedir? Para mı, onur mu, aşkı mı, hayat mı?"
— Dostoyevski9. Bölüm: Blackjack
İsmet bizimle anlaşmaya vardıktan sonra birkaç detay daha vermişti ve ardından bizi çözmüştü.Ben de Selim ve Alper'in yanına depoya geçip her şeyi detaylı bir şekilde anlatmıştım. Selim bu fikri manyakça bulsa dahi arkamızda birileri olduğu için ve en azından şuanlık Atlas ile uğraşmayacağımız için rahatlamıştı.
Aradan geçen iki gün ise stabildi bizim için. Klasik şirket toplantıları ve işleriyle uğraşmıştık.
Ta ki İsmet beni arayana kadar.
Kendi evinin konumunu atıp konuşmamız gereken şeyler olduğu söylemişti. Ne kadar istemiyor olsamda Ahmet'i öldürmek benim de hedefimdi. O adamı cidden öldürmek istiyordum.
Yaklaşık bir saatlik yolun sonunda Şile'ye gelmiştim. Malikanenin güvenliği araba anahtarımı alıp park edeceğini söylemiş ve yanımdan ayrılmıştı.
Büyük bahçeye adım attığımda gördüğüm adamla göz devirmeden edemedim. Atlas'ın bana olan bakışlarına artık daha fazla tahammülüm yoktu. Ve birlikte bir iş yapmaya başlamamıştık bile..
"Hoş geldin, Yavuzcum." dedi İsmet oturduğu yerde prosunu içerken. Atlas'da onun tam karşısındaydı.
Sadece başımı sallamakla yetindim ve Atlas'ın çaprazına oturdum. Öfkesinin kokusu bile burnuma burnuma geliyordu.
"Niye çağırdın?" diye sordum konuyu uzatmak istemediğim için. Bunu anlayan İsmet hafifçe gülümsedi ve prosundan bir duman daha çekti.
"İki gün sonra Vegas'da bir kumarhanenin açılışı var." diyerek konuya girdi. "Orada bir adam olacak.. Haluk Ören. Ahmet'in yerini biliyor, eminim. Onu paketleyip konuşturacaksınız."
Kaşlarım çatıldı.
"Biz mafya değiliz sadece katiliz biliyorsun, değil mi?" dedim teyit etme amacıyla. Atlas bana katıldığını belli edercesine başını salladı.
"Yani çoğu mafya yardımcılarından daha tecrübelisiniz. Ki Atlas baktığında benim için çalıştı sadece. Yani ona sadece katil demek doğru olmaz. Fakat senin tekniklerine ve zekana güveniyorum, Yavuz. Bu adamlar kolay lokma değil. Benim bile zor başa çıktığım insanlar, anladın mı? Bana tecrübeli, teknikle çalışan insanlar lazım."
İç çektim sinirle.
"Ben bir bok anlamam! Mafyamatik işleri bilmem!"
"Ama adam öldürmekten anlıyorsun." dedi tekrardan. "Tek işin paket etmek, Yavuz. Ve tek farkı benim için çalışıyor olman olacak."